Denizlerin Kabusu 5 Yıl Sonra Geri Döndü

Denizlerin Kabusu 5 Yıl Sonra Geri Döndü
Çanakkale Boğazı’nda 2020 yılında yaşanan müsilaj (deniz salyası) sorunu, 5 yıl aradan sonra yeniden ortaya çıktı. Zıpkınla balık avı yapan bir dalgıç tarafından görüntülenen müsilaj tehdit oluşturuyor.

Bilim insanlarının uzun süredir dikkat çektiği deniz kirliliği ve buna bağlı olarak ortaya çıkan müsilaj, özellikle Marmara Denizi'nde ciddi ekolojik sorunlara neden olmuştu. Arıtma sularının denize bırakılması ve deniz trafiğinin oluşturduğu kirlilik, zamanla deniz ekosistemini tehdit eden bir çevre problemine dönüştü. 2020 yılında müsilaj, deniz tabanından su yüzeyine kadar yayılarak turizm ve balıkçılık sektörlerinde olumsuz etkiler yarattı.

A2-1

Çanakkale Boğazı'nda, 2020 yılında Marmara Denizi'ni sararak büyük bir çevresel sorun haline gelen müsilaj, 5 yıl sonra yeniden ortaya çıktı. Çanakkale Boğazı ve kıyılarında etkisini göstermeye başlayan müsilajın giderek yayılması endişeye yol açtı. Çanakkale’de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, müsilajın artışını hızlandırdı.

Boğazın yüzeyinde belirginleşen müsilajın, deniz altındaki etkileri de gözler önüne serildi. Zıpkınla amatör balıkçılık yapan Kerem Atasev, Eceabat ilçesinde gerçekleştirdiği dalışta müsilajın su altındaki yoğunluğunu görüntüledi. Denizin derinliklerinde oluşan müsilaj tabakası, görenleri şaşkına çevirdi.

A33

ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı ve Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

 "Özellikle deniz dibinde birikimi uzun süreçli olduğundan sedimentteki organizmalar üzerine baskısı yoğundur. Örneğin, midye, istiridye gibi çift kabuklu yumuşakçalar, süngerler, mercanlar ve deniz çayırlarının üzerini kaplayarak hem oksijen alışverişini hem de fotosentezi olumsuz etkiler, ölümlerine sebep olabilir. Bu organizmaları tüketen ve deniz çayırlarını beslenme, üreme ve barınma alanı olarak kullanan organizmalar da bu nedenle denizel sistemde bulunmayabilir. Dolayısıyla, uzun vadede besin zinciri ve biyolojik çeşitlilik üzerine olumsuz etkileri olabilir. Yanı sıra askıdaki katı madde yükü fazla olduğu için denizel sistemde ışık geçirgenliğini etkileyip, fotosentez mekanizması üzerinde negatif etkisi söz konusudur. Bu nedenlerle denizel besin ağında sorunlar oluşur ve yine biyolojik çeşitlilik üzerine olumsuz etkilerini görebiliriz" dedi.

Kaynak:ANADOLU AJANSI

Bu haber toplam 83 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.