Güllü'nün Sır Ölümünde Şok İddialar! Menajerden İlk Kez Ağızdan Kaçan O Sözler

Show Haber’e konuşan Emir, hem Güllü’nün ölümüyle ilgili geceyi anlattı hem de aralarındaki ilişkiye dair net ifadeler kullandı.

"Ne olduğunu anlayamadım"

Yalova’daki evinin terasından düşerek hayatını kaybeden Güllü’nün ölümünün ardındaki gizem hâlâ çözülebilmiş değil. Geceye dair konuşan Çiğdem Deniz Emir, olay anında yaşadıklarını şöyle anlattı:“Kapı çalındığında uyku halindeydim. Ne olduğunu ilk başta anlamadım. Herkes dışarı çıkınca ben de peşlerinden bilinçsizce indim. Aşağı indiğimde ise gerçekle yüzleştim. Güllü Hanım’ın yerde yattığını gördüm, sadece o kadarını hatırlıyorum. Bazı anlarda zihnim bulanıyor.”

"Helalleşemedim, vedalaşamadım"

Emir, olay sonrası yaşadığı duygusal çöküntüyü de şu sözlerle paylaştı:“Aramızda birbirimize zarar verecek hiçbir husumet yoktu. Kimseye helalleşemedim, mezarına gidip sarılamadım bile. Baskılar yüzünden hiçbir şey yapamadık. Acımızı bile yaşatmadılar.”

"Ticari anlaşmazlık yaşadık ama düşman değildik"

Son dönemde Güllü ile aralarının bozuk olduğu iddialarını da doğrulayan Emir, bu durumun büyütüldüğünü belirtti:“Üç ay kadar önce sadece ticari bir anlaşmazlık yaşadık, evet. Ancak bu, düşman olduğumuz anlamına gelmez. 'Kesin Güllü’yü o öldürdü' denmesi büyük bir haksızlık.”

Eski kaza iddialarına net yanıt

Bazı iddialarda Emir’in Güllü ile geçmişte yaşanan bir trafik kazasında da adı geçmişti. Ancak bu söylentilere de açıklık getirdi:“Bahsedilen o kazada ben yoktum. Hatta o tarihlerde Güllü Hanım'ı tanımıyordum bile. O olayın içindeki kişi ben değilim, asistan başkasıydı.”

"Planlı cinayet mi? Hakkımı helal etmiyorum"

Güllü’nün ölümüne dair ortaya atılan "planlı cinayet" iddialarını da değerlendiren Emir, özellikle bazı kişilerin sonradan yaptığı açıklamalara tepki gösterdi:“Bir mekân sahibi çıkmış, iddialar ortaya atıyor. Madem bu kadar çok şey biliyordunuz, neden o zaman konuşmadınız? Öncesinde dosttunuz, şimdi her şey değişti. Bu yüzden kimseye hakkımı helal etmiyorum. Bize ne acımızı yaşattılar, ne de bir nefes alma hakkı tanıdılar.”