Sumud Filosu'ndaki Aktivistler Neden Telefonlarını Denize Attı?

Aktivistler, olası bir baskın durumunda kişisel verilerinin İsrail makamlarının eline geçmesini önlemek için cep telefonlarını ve dizüstü bilgisayarlarını denize attı. Onedio'nun haberine göre bu hareket, 2010 yılındaki Mavi Marmara olayında yaşanan veri ihlallerinden çıkarılan derslerin bir sonucu olarak dikkatle planlandı.

Veri Güvenliği İçin Cihazlar Gözden Çıkarıldı

İsrail donanması dün gece Sumud Filosu’na operasyon düzenledi. Müdahale öncesinde filo üyeleri, cihazlarında bulunan GPS konum bilgileri, mesaj içerikleri, internet geçmişi, fotoğraf ve video kayıtları gibi hassas verilerin istihbarat amacıyla kullanılmasını önlemek adına, teknolojik ekipmanlarını denize bıraktı.

Uzmanlar, silinmiş verilerin bile gelişmiş adli yazılımlarla geri getirilebileceğine dikkat çekerek, bu tür bir fiziksel imhanın veri güvenliği açısından en kesin yol olduğuna işaret ediyor.

Mavi Marmara’dan Ders: Kara Listeye Karşı Önlem

Sumud Filosu aktivistleri, özellikle Mavi Marmara olayından sonra İsrail’in ele geçirdiği verileri nasıl kullandığını hatırlatarak bu sefer daha hazırlıklı davrandı. 2010’da ele geçirilen kişisel bilgiler, aktivistleri hedef göstermek ve kara listeye almak için kullanılmıştı. Bu tecrübenin ardından bu kez hiçbir verinin düşman eline geçmemesi için radikal ama stratejik bir adım atıldı.

İsrail’in yardım filosunu Hamas’la ilişkilendirme çabalarına karşı da bu veri güvenliği önlemleri, bir tür “bilgi kalkanı” olarak düşünüldü. Böylece en küçük bir dijital kanıtın bile propaganda malzemesi haline gelmesinin önüne geçilmiş oldu.

Hazırlık Aşamaları: Eğitim, Disiplin ve Sessizlik

Filoda görev alan gönüllü mürettebat, yola çıkmadan önce yaklaşık bir ay süren özel bir eğitim sürecinden geçti. Müdahale anlarında olası bir çatışma algısını önlemek için tüm aktivistlere belli kurallar öğretildi: eller hiçbir zaman bel hizasının üstüne kaldırılmadı, askeri algı yaratacak giysilerden kaçınıldı ve İsrail askerleriyle sözlü temas kurulmadı.

Ayrıca aktivistler, yanlarında getirdikleri oyuncakları da denize bıraktı. Gazze’ye ulaşması umut edilen bu oyuncaklar, bölgedeki çocuklara birer dayanışma ve umut mesajı taşıyor.

Sumud Filosu'nun bu dikkat çekici güvenlik stratejisi, yalnızca fiziksel değil, dijital alanda da bir mücadele verildiğini gösteriyor. Aktivistlerin aldığı bu önlemler, gelecekteki insani yardım girişimleri için örnek teşkil edebilir.