TBMM BAŞKANLIĞI'NA 12.KALKINMA PLANI SUNULDU
Kalkınma Planı'nda, Plan'ın hazırlanış safhası ile ilgili verilen bilgiye göre, 60 özel ihtisas komisyonu ve 27 çalışma grubu oluşturuldu, bu kapsamda gerçekleştirilen toplantılara yaklaşık 8 bin 500 kişi katıldı.
İnternet üzerinden gerçekleştirilen vatandaş anketi yoluyla da 43 bin kişiyi aşkın katılımcıdan Plan önceliklerine dair görüş ve öneriler alındı. Plan metninin oluşturulmasında, 60 yılı aşkın planlama deneyiminden, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, özel sektör temsilcileri ile bakanlıklar başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarıyla yapılan istişare toplantılarının sonuçlarından yararlanıldı.
İki bölümden oluşan 12. Kalkınma Planı'nın "Plan Öncesi Dönemde Dünyada ve Türkiye'de Gelişmeler" başlıklı birinci bölümünde "Küresel Gelişmeler ve Eğilimler" ile "Plan Öncesi Dönemde Türkiye'de Ekonomik ve Sosyal Gelişmeler" ele alındı.
Plan'ın, "Uzun Vadeli (2024-2053) Gelişmenin Stratejisi ve 12. Kalkınma Planı'nın (2024-2028) Temel Amaç ve İlkeleri ile Hedef ve Politikaları" başlıklı ikinci bölümü ise "Uzun Vadeli (2024-2053) Gelişmenin Stratejisi, On İkinci Kalkınma Planı'nın Vizyonu, Temel Amaç ve İlkeleri ile Plan'ın Hedefleri ve Politikaları" bölümlerinden oluşuyor.
2053 vizyonu doğrultusunda hazırlanan 12. Kalkınma Planı, yarın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda anlatılacak. Kalkınma Planı üzerinde görüşmeler ise aynı komisyonda 23-24 Ekim tarihlerinde yapılacak.
Türkiye'nin uluslararası konumunun yükseltilmesi ve refahın artırılması amaçlanıyor
2024-2028 dönemini kapsayan planın vizyonu "Türkiye Yüzyılı'nda çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye." olarak belirlendi.
Planla, milletin temel değerleri ve beklentileri esas alınarak ekonomik ve sosyal kalkınma sağlanarak, Türkiye'nin uluslararası konumunun yükseltilmesi ve refahın artırılması amaçlanıyor.
Makroekonomik ve finansal istikrar ile dengeli bir büyüme sağlanırken cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme ve güçlü kamu mali dengeleri öncelendirilecek.
Rekabetçi üretime yönelik sağlıklı işleyen Ar-Ge ve yenilik ekosistemiyle yeşil ve dijital ekonomiye geçiş gerçekleştirilecek, öngörülebirliliği yüksek kamu politikalarıyla iş ve yatırım ortamı iyileştirilerek kurumsal ve fiziki altyapı güçlendirilecek; etkin devlet yardımlarıyla sermaye yapısı güçlü ve verimli KOBİ'ler, sürdürülebilir ve güvenli girdi tedarikiyle güçlü değer zincirleri kurulacak.
Plan ile Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alanda sağlayacağı kazanımlardan azami ölçüde faydalanılarak afetler başta olmak üzere risklere karşı dirençli yaşam alanları ve sürdürülebilir çevre öncelikli alanlar olacak. Plan döneminde afetlere karşı dirençli yaşam alanları ve kentsel dönüşüm ile temel altyapı hizmetlerine sahip konuta erişim sağlanacak, çevre ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı esas alınacak. Yaşam kalitesi yüksek kırsal kesim ve daha yaşanabilir ve değer üreten şehirler ile bölgesel gelişmişlik düzeylerinde yakınsama sağlanarak toplumsal refah yaygınlaştırılacak.
12. Kalkınma Planı döneminde adaleti esas alan demokratik, iyi yönetişim ilkeleri çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin adil ve hızlı çalışan bir hukuk sistemiyle korunmasının yanı sıra liyakat esaslı güçlü kurumsal yapılar ve güçlü, aktif ve katılımcı bir sivil toplum ve katılımcı, şeffaf ve mali yapısı sağlam yerel yönetimlere öncelik verilecek.
Türkiye'nin etkin kamu diplomasisi ile küresel toplumun güçlü ve saygın üyesi olma konumunun güçlenerek sürdürülmesi, kalkınma için uluslararası işbirliği ile küresel ve bölgesel sorunların çözümüne yönelik etkili ve uzlaşmacı politikalar üretmeye devam etmesi esas olacak.
Plan vizyonuna ulaşmada insan odaklılık, katılımcılık, kapsayıcılık, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik, şeffaflık, verimlilik ve etkinlik ilkeleri esas alınarak, dönem boyunca öngörülen amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesinde toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilerek gerekli adımların atılması sağlanacak.
Maliye politikası, enflasyonla mücadelede para politikasını destekleyecek
Plan döneminde, Türkiye ekonomisinin mevcut kaynaklarının en etkin şekilde kullanılarak büyüme potansiyelinin artırılması temel önceliklerden olacak.
Ekonomi politikaları kurala dayalı ve öngörülebilir zeminde yürütülmeye devam edilerek para, maliye ve gelirler politikaları arasındaki eşgüdüm ve uyum güçlendirilecek, başlıca makroekonomik hedeflerden biri olan tek haneli enflasyona ulaşmak için tüm politika araçları kararlılıkla kullanılacak.
Maliye politikası, mali disiplini esas alan, israfı engelleyen bir yaklaşımla yürütülerek enflasyonla mücadelede para politikasını destekleyecek.
Salgın ve afet gibi acil durumların getirdiği mali yüklerin dışında, bütçe gelir-gider dengesinin sağlıklı bir yapıda sürdürülmesi sağlanacak.
Piyasa aksaklıklarının giderilmesine öncelik verecek şekilde kurala dayalı serbest piyasa ekonomisinin işleyişi desteklenecek, iş ve yatırım ortamı iyileştirilecek.
Net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadelenin ekonomiye maliyetlerini en aza indirecek ve dijital dönüşümle birlikte yeşil dönüşümün getirdiği fırsatlardan azami düzeyde faydalanılmasını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilecek.
Hizmetler sektöründe döviz kazandırıcı alanlar çeşitlendirilerek artırılacak, turizmde Türkiye'nin bir dünya markası olması ve sektörün uluslararası pazarda turizm gelirleri bakımından üçüncü sıraya yerleşmesi sağlanacak.
Başta doğrudan yatırımlar olmak üzere uluslararası sermaye aracılığıyla Türkiye'de yatırımların artırılması için çalışmalar hızlandırılacak.
Plan dönemi boyunca 5 milyon ek istihdam hedefi
Plan döneminde büyüme oranının yıllık ortalama yüzde 5 oranında gerçekleşmesi ve Plan dönemi sonunda kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedefleniyor.
Plan dönemi boyunca 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5'e gerilemesi öngörülüyor.
Plan döneminde uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle, ihracatın 375,4 milyar dolara, ithalatın ise 481,4 milyar dolara ulaşması ve turizmde hedeflenen gelir artışıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 0,2 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Kamu maliyesi araçları, enflasyon hedefi ve cari işlemler dengesiyle uyumlu büyüme ortamını destekleyecek şekilde kullanılacak. Bu kapsamda, harcama gözden geçirmeleri yoluyla harcamaların rasyonelleştirilmesine devam edilecek, vergi adaletini güçlendirici ve vergi tabanını genişletici reformlar yapılacak, harcamaların finansmanında sağlıklı ve sürekli kaynakların payı artırılacak.
Plan dönemi sonunda GSYH'ye oranla kamu kesimi borçlanma gereğinin yüzde 1,8; genel devlet açığının yüzde 1,8; merkezi yönetim bütçe açığının ise yüzde 2,0 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.
Sosyal güvenlik sisteminde aktüeryal denge gözetilerek emeklilik ve sağlık harcamalarının uzun dönemli mali sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi öngörülüyor. Bu çerçevede kayıt dışı istihdam ve ücretle etkin şekilde mücadele edilerek prim tahsilatları artırılacak. Değişen işgücü piyasası ve nüfus yapısıyla uyumlu politikalar aracılığıyla sosyal güvenlik kapsamının genişletilmesi ve sistemin daha sade, etkin ve adil olması sağlanacak.
Ekonomide etkin bir piyasa mekanizması oluşturma hedefi doğrultusunda özelleştirme uygulamalarına devam edilecek.
AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.