İnadına Cumhuriyet…

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyet’in kuruluşunun 92’inci yılını kutluyoruz. Cumhuriyet’e ve değerlerine sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.  Türkiye’nin bu günlerde Cumhuriyet ve kazanımlarına her zamankisinden daha fazla ihtiyacı var. Çünkü bu değerlerimizi her geçen gün biraz daha kaybetmeye başladığmızı görmemiz yazım. Daha doğrusu görmemiz gerekli. Bu günlerde bunu göremez isek gelecekte Cumhuriyet’i mumla arayacak duruma düşebiliriz…

Dün Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Atatürk Anıtına çelenk koyma töreni vardı. Geçmiş yıllarda tüm kurumlar ve siyasi partiler bayramlarda Atatürk Anıtına çelenk koyardı. Şimdi kurumların ve siyasi partilerin Cumhuriyet Bayramlarında Atkatürk anıtına çelenk konulması yasaklandı. Bunu anlamak mümkün değil. Siyasi partilerin, resmi kurumların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında çelenk koymasının neresinde sakınca var anlamayamadım…

Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşarına teşekkür etmenin ne türlü bir sakıncası olabilir gerçekten anlamak imkansız. Bu gün bu ülkede Atatürk isminden rahatsız olan insanlar dahi bulunuyor. Atatürk ismini ağızlarına almayanlar var. Cumhuriyet Bayramını coşkulu bir biçimde kutlanmasını istemeyenler bile var bu ülkede.  Muğla’ya yeni bir şehir stadyumu yapılıyor. İsmi ise Muğla Arena olacakmış. Yani Atatürk Stadyumu ismi silinecek yerine Muğla Arena ismi gelecek. Ne diyelim…

Kim ne derse desin. Kim ne yapar ise yapsın. Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşları olarak Cumhuriyet’e sahip çıkmalıyız. Bu ülkenin kurusu Atatürk’ü sahip çıkmalıyız. Etrafımızda ki ülkelerin durumuna bakalım.  Hepsinde bir iç savaş. Rejim kargaşası. Mezhep kavgaları almış başını yürümüş. Eğer Türkiye’nin bu ülkeler gibi olmasını istemeyor isek inadına Cumhuriyet demeliyiz. Her nekadar günümüzde Cumhuriyet değerleri yok edilmeye çalışılsada  bunu karşı mücadelemezi sürdürmeliyiz…

Türkiye’de Atatürk’e, Cumhuriyet’e demokrasiye karşı çıkanlar olsa da bu insanlar bir şeyi çok iyi bilmeli. Bu karşı çıkmalarını bile Cumhuriyet Rejimine borçlular. Cumhuriyet demek, demokrasi demek. Cumhuriyet demek adelet demektir. Bu yüzden ben inadına Cumhuriyet diyorum. İdanına Cumhuriyet demeye de devam ediyorum. Birileri başka rejimler arayışında olabilir. Cumhuriyet rejiminden memnun olmayanlar istedikleri ülkeye gidip istedikleri rejimde yaşayabilirler. Onları tutan yok…

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde dediği gibi “Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!...