Karamsar olmayalım ama Gerçekleri de Saklamayalım…

Muğla turizmiyle ilgili son günlerde yetkililerin söylediği bir cümle var. Karamsar olmayalım. Karamsarlığa meydan vermeyelim. Turizmle ilgili bir konu açıldımı söylenen ilk cümleler bunlar. Tamam karamsar olmayalım ve karamsarlığa meydan vermeyelim de bazı gerçekleri de gizlemeyelim diye düşünüyorum. Her şey mükemmel, her şey tozpembe tablodan vazgeçelim. Turizm sektörü birilerinin göstermek istediği gibi hiç de tozpembe değil…

Yaşanan ekonomik krizler, siyasi krizler, terör olayları rezervasyon iptalleri turizmciyi canından bezdirdi. Fethiye’den Bodrum’a kadar 300’ün üzerinde turisttik tesis satışa çıkartıldı. Ve her geçen gün satılık turizm tesislerine yenileri ekleniyor. Satılık tesis sayının Mayıs ve Haziran ayında iki katına çıkacağı konuşuluyor. Turizmciler sektörde ki kötü gidişatın geri dönülmez bir boyuta geldiğini düşünüyor. Turizmciler zararı azaltmanın yollarını arıyor…

Muğla Turizminde sektörün önemli temsilcilerinden birisi olan Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bülbüloğlu, turizmin dibe vurduğunu, mayıs ve haziran aylarında satılık tesis sayısının iki katına çıkacağını söyledi. Her yıl ocak ve şubat aylarındaki erken rezervasyon döneminde sezonluk doluluk oranlarının yüzde 50’sine ulaştıklarını aktaran Bülbüloğlu, bu sene fiyatlar yarıya indirilmesine rağmen oranın yüzde 20’lerde kaldığını belirtiyor…

GETOB Başkanı Bülbüloğlu, “Artık tanıtım atağıyla düzelecek aşamayı çoktan geçtik. Bizim bölgemiz en çok İngilizler tarafından tercih ediliyor, onlar da alımlarını ilk iki ayda yapıyorlar. Bu yıl tüm uyarılarımıza rağmen tanıtım çalışmaları artırılmadı, üstüne Suriye gerilimi ve Ankara ile İstanbul’daki bombalama olayları geldi. Sultanahmet patlamasını, Hollanda Utrecht Fuarı’na giderken yolda öğrendik ve fuarı kapattık. Tur operatörleri yüzde 50 indirim istediler, bunu vermemize rağmen rezervasyon yüzde 20’de kaldı” diyor…

Yani sektör tur operatörlerine yüzde 50 indirim yapmasına rağmen doluluk oranı yüzde 20’ye anca ulaşmış durumda.  Yani Muğla bölgesine 2016 turizm sezonunda gelecek olan turist sayısında ciddi anlamda bir azalma olacağnın göstergesidir bu. Bülbüloğlu’nun cümlelerinin arasında bir sitem daha var. Ne diyor Bülbüloğlu, uyarılarımıza rağmen tanıtım çalışmaları artırılmadı. Demek ki bir yerlerde büyük bir yanlış yapıldı…

Bu saatten sonra yurt dışı fuarlarına istediğiniz kadar gidin gelin. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Yani sizin anlayacağınız iş işten geçti. Şimdi biz gazetecilere sürekli ‘karamsar tablo çiziyorsunuz’ diyen yetkililere seslenmek istiyorum. Sektör temsilcileri yetkililerin tanıtım atağını arttırmadığı ve geç kalındığından şikayet ediyor. Valla artık karamsar tabloyu biz değil turizm sektörünün temsilcileri çiziyor.  Bakalım yetkililer buna ne diyecek?...

Bu gün internet sitelerine girdiğinizde Muğla bölgesinde satılığa çıkan turisttik tesisleri çok rahat bulabilirsiniz. Ve her geçen gün buna yenileri ekleniyor. Bülbüloğlu’nun söylediği gibi Mayıs ve Haziran aylarında satılığa çıkartılan otellerin sayısı ikiye katlayacak gibi gözüküyor. Peki Muğla turizminin bu denli kötü olmasının sorumlusu kim? Şimdi herkes yaşanan krizlerden dolayı diyecektir. Evet bunun etkisi bir hayli fazla…

Sadece Rusya ile yaşanan uçak krizi, terör olayları ve Suriye meselesi değil tek sebep. Bunları bahane edip Muğla turizmi için çalışıyormuş gibi gözüküp ama çalışmayan yöneticilerimizde bir o kadar bu işten sorumludur. Aylardır Muğla il genelinde ki bir çok köşe yazarı turizmde tehlike çanları çalıyor diye uyarıda bulundu. Ancak yetkililer her defasında ortaya tozpembe tablo çizmeye kalktılar. Turizmde sorun yok. Turist gelecek diye haberler dahi servis ettirdiler. İşte geldiğimiz nokta. Hiç kusura bakmayın siz yetkililerde bu işten sorumlusunuz…