Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş başkanlığında Menteşe Beyliğinin başkenti olan Beçin Kalesi’nde yürütülen kazı çalışmaları ile Menteşe Beyliği yerleşkesi yeniden canlanıyor.
2 yıl önce UNESCO dünya mirası geçici listesine alınan Beçin Kalesi’nde her yaz olduğu gibi bu yılda kazı çalışmaları ummalı bir biçimde yürütülüyor. Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş’ın başkanlığındaki kazı çalışmalarına, Pamukkale Üniversitesinin yanı sıra, Kocaeli, Marmara, Kafkas, Karabük ve Ordu üniversitelerinin sanat tarihi ve arkeoloji bölümünden yaklaşık 20 öğrenci yer alıyor.
Milas’a hem kültür hem de ekonomik olarak katkı sağlayabilecek olan kalenin tanıtımının önemine değinen ve Beçin Kalesi’nde yapılan kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, “2010 yılından itibaren surların dışındaki Yelli Külliyesi’nde, Menteşe Mezarlığı’nda, Ahmet Gazi Medresesi’nin yanındaki çeşmede, kaledeki çeşmede, Seymenlik Kapısı’nın iç şehre bakan bölümünde kazı, yenileme ve konservasyon çalışmalarını yürütüyoruz. Kazılarda ortaya çıkan mekânların koruması ve konservasyonlarını yapıyoruz.
Geçen yıllarda yapmış olduğumuz çevre düzenleme projesi en önemli çalışmamız oldu. Çevre düzenlemesinin projesinin koruma kurulunda onaylanmasının ardından geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ihalesi yapıldı. Şu anda da çalışmalar devam etmekte. Proje kapsamında kalenin alt bölümünde karşılama merkezi yapılıyor. Ayrıca Ahmet Gazi Türbesi’ne gelen yolda yeniden yol düzenlemesi yapılıyor. Bu yılın sonlarına doğru çevre düzenleme projesi tamamlanmış olacak. Biz de Beçin’i biraz daha gezilebilir büyük bir antik kent olarak idrak edebileceğiz” dedi.
Önceki yıllarda Seymenlik Kapısı’ndan itibaren Kızılhan’a doğru gelen sokak dokusunun iki yanındaki mekanların ve yapıların tümüyle ortaya çıkarılması için yapılan çalışmaların bu yıl da sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Kadir Pektaş açıklamasında, “ Muhtemelen bu yıl sokağın bir tarafını açmış olup, konservasyonunu da yapmış olacağız. Aynı zamanda Kızılhan ile ilgili bir çalışmamız var. Kızılhan’ın koruma kurulundan onaylı bir projesi var. Belki bu proje biraz daha genişletilerek, Kızılhan’ın restorasyonu için önümüzdeki yıllarda muhtemelen bir GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı) projesi hayata geçirilecek. Şu anda hazırlık aşamasında. Bu kapsamda Kızılhan’ın da mevcut durumunu kurtarmış olacağız” dedi.
iki yıl önce UNESCO Dünya Mirası geçici listesine kabul edilen Beçin Kalesi ile ilgili olarak Prof. Dr. Pektaş; “Bir alan planının hazırlanması da gündemde. Şu anda kazı ekibi olarak alan yönetimi planının hazırlanması gibi çalışmalarımız var. Önümüzdeki haftalarda bununla ilgili fizibilite çalışmaları yapılacak. Eğer alan yönetimi planını da hazırlayabilirsek, Beçin belki UNESCO Daimi Listeye girebilmesi için aday gösterilecek. Buradaki yaptığımız çalışmalar aslında tamamen lokal kazılar ve restorasyonların ötesinde, Beçin’in daha iyi algılayabilecek alt yapı çalışmaları. Bunlara önem veriyoruz. Bu alt yapı çalışmaları tamamlandığında buradaki çalışmalar da kendiliğinden ilerlemiş olacak. Dünya mirası listesine girdiğinizde her şey daha farklı olacak ve ödenek koşullarınız da değişecek” dedi.
Prof. Dr. Pektaş, “Burası oldukça geniş bir alan. Her şeyi planladığımız gibi yapabilirsek Beçin, Milas’a hem kültür hem de ekonomik olarak katkı sağlayabilecek. Beçin bu haliyle bile şu anda çok önemli bir yer. Burası bir başkent. Yaklaşık 550 dönüm birinci derecede arkeolojik sit alanı var. Oldukça geniş alana yayılan antik dönemin Karia’sının yönetildiği bir yer. Burası bölgenin kültürü, tarihi için vazgeçilmezi. Kısa bir süre içerisinde Beçin hak ettiği yeri ve değeri alacaktır” dedi.
Pamukkale Üniversitesi Sanat tarihi mezunu olan ve Süleyman Demirel Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi olan ve kazı çalışmalarına 2006 yılından buyana katılan ve bu yıl Beçin Kazıları Arazi sorumlusu olan Volkan Ege, “2015 yılında kazı yapılan alanlarda, 2 açmada çalışmaların sürdüğünü, 2 açmada sivil mimari örneklerinin ağırlıklı olduğu belirttiği açıklamasında, “açmalarda Beçin kentinin kent dokusu ve sokak dokusunu ortaya çıkarmaya çalıştıklarını” ifade etti. Bu amaçla belirledikleri açmada çalışmaları devam ettiğini söyleyen Ege, “farklı üniversitelerden gelen arkadaşlarımızla 2015 yılı içerisinde belirlediğimiz plana göre bir sokak dokusunun doğu tarafının kazılarını sürdüreceğiz. Bu yıl yürütülen çalışmaların ardından batı yönünde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Böylece Menteşe beyliğine ait, o dönemin sokak dokusunun belirlemeye çalışacağız” dedi.
“Daha önce hiç kazıya katılmadığını ancak bu kazının teorikte kendisine çok faydalı olduğunu” söyleyen Pamukkale Üniversitesi Sanat Tarihi Mezunu Azime Candan ise, “Özellikle kompleks yapılar yapıldığını belirledik. Daha 2 hafta gibi kısa bir süredir burada olmama rağmen çok önemli şeyler öğrendim. Çok sayıda metal malzeme ve seramik buluntulara rastlıyoruz. Bu kazıda öğrendiğim en önemli konu yapıların doğasıyla birlikte korunması gerektiği olduğunu söyleyebiliriz. Tarih ve doğa burada iç içe. Burada çok kıymetli şeyler gördüm. Sıcak ve zor koşullarda çalışsak da bu çalışmalar bize çok önemli şeyler veriyor” dedi.