Meydan

Meydan
Dünyanın hemen her şehrinde hatta kasabalarında olmak üzere meydan anlayışı yüksek safhadadır. Örnek vermeye kalksam bana ayrılan sınırı bitirebilirim...

Dünyanın hemen her şehrinde hatta kasabalarında olmak üzere meydan anlayışı yüksek safhadadır. Örnek vermeye kalksam bana ayrılan sınırı bitirebilirim dünyanın önemli meydanlarını sayarak.

Peki, biz batılılığımız ile övündüğümüz, turizmin kalbi olarak nitelendirdiğimiz Muğla ilinin kendine öz “1” adet meydanı olmamasına veya bir diğer deyişle yerel halkımızın ortak yaşam alanının çok sınırlı olmasına sizler ne diyorsunuz?

Ya da Muğla’da bir meydan var da ben mi bilmiyorum? Mesela sınırsızlık meydanı denilen yer gerçekten bir meydan mı? Veya Atatürk heykelinin olduğu valiliğimizin karşısında olan alan meydan olarak sayılır mı? Meydan diye adlandırabileceğimiz tek yer Kurşunlu Cami yanında bulunan alan olabilir. Yapmayın gözünüzü seveyim, Muğla bundan daha iyisini yapmalıydı çoktan.

Benim bu duruma yorumum “orantısız gelişme” veya “gelişme özürlüsü” diye olurdu. Bugüne kadar Muğla şehir planlamasından sorumlu olan makamlar veya sorumlular kim ise onların geri görüşlülüğü veya şuursuzluklarıdır (sözüm meclisten dışarı). Hele ki o kadar uygun alanlarımız varken şehir içinde, bu şansı şimdiye kadar değerlendirmemeyi bilemiyorum siz nasıl yorumlardınız?

Mesela düşünüyorum eski garaj alanımızı. Kaç yılında taşındı Muğla otogarı o alandan? Yanılmıyorsam 10 yılı aşkın bir süre önce. Bu kadar zaman oldu peki o yıkılan eski Muğla garajının hali ne durumda? Kısa vadede kullanılması gerektiği gibi kullanıldı görüşündeyim. Otopark olarak işletildi uzun bir müddet klasik yöntem gibi görünüyor özellikle Muğla’lı vatandaşlara. Sonra ihaleler oldu ne yapılacak ne edilecek derken iş hanı düşünüldü. Fizibilite çalışmaları başladı derken sonra durduruldu. İyi ki de durdurulmuş diyorum. Bu katliama son veren ve tepkilerini dile getirmekten çekinmeyen tüm Muğla’lıları kutluyorum. O alan iyi değerlendirilirse eğer Muğla’nın madenidir aslında. Halen daha o alanın geleceği belirsiz ve ne olacağı hakkında pek çok kimse habersizken artık harekete geçmenin zamanı geldiğine inananlardanım.

Alanın etrafına baktığımızda, Muğla stadı, Gençlikspor il Müdürlüğü, valilik, öğretmenler evi ve turizm yüksek okulu ve Yalçın Otel tarafından çevrelenmiş bir alan. Kısacası şehrin göbeği diye nitelendirebileceğimiz bir yer.

Şimdi düşünsenize o alanın ortasına Muğla ile özdeşleşmiş, mesela bir grup efenin zeybek dansı yapan bir yapıtı (yapıtın teması tartışmaya açık olmalı ve yerel halkın görüşleri doğrultusunda Muğla ile özdeşleşmiş bir tema bulunmalıdır, daha sağlıklı olur kanısındayım). Benim örneğimden gidersek bir grup folklorcunun yapıtı o meydanın ortasında tüm iştihamı ile dururken, etrafında kafeler, su içmek için güzel fıskiyeler, güzel kullanışlı banklar, Muğla’nın veya egenin güzel yemeklerini menüsünde bulunduran kaliteli restoranlar hayal ediyorum. Otopark şart ise o meydanın altı otopark olabilir kimsenin kırılmasına gücenmesine gerek yok (illa otopark olsun diyenler için söylüyorum).

O meydan şehri rahatlatacağı gibi spor müsabakaları olduğu zamanlarda stadı ve çevresini de rahatlatacaktır. Bu tür yapıtlar hem şehir kültür seviyesi hem de yerel turizm açısından da önemlidir. Hem böyle bir meydan anlayışı olmayan şehirlerde ruhsal bozuklukların ortaya çıkması muhtemeldir. O yüzden bu tür elverişli yerlerimiz halkın “ortak kullanımına” ayrılmalıdır. Hayal edin bir – Muğla kapalı spor salonunda voleybol, basketbol, tenis vs. antrenmanından çıkan çocuklarımız ve gençlerimiz hemen karşı da bulunan meydanı kullanıyorlar su içmek için veya oturmak için.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin “ortak yaşamı” anlamalarına, toplum içinde özgüvenli birey olmalarına sebep olur böyle alanlar. Toplum içinde birey olmak temel eğitimdir ve eğer bu eğitimi size yaşadığınız toplum sağlarsa işte o zaman sağlıklı bünyeye sahip kendine güvenen birer birey olmuş olursunuz. Bugüne kadar bunu sağlayamamışız çocuklarımıza, bari bundan sonra sağlayalım.

Meydanlar şehirlerin akciğeridir, yazımın ulaştığı her kesimi biraz olsun sağduyuya davet ediyorum ve gereken çalışmaların en kısa zamanda başlatılmasına bilinçli toplum adına ben rica ediyorum.

Bu haber toplam 616 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.