Milli eğitimde bir skandal daha…

Muğla’da gün geçmiyor ki resmi kurumlarda bir olay olmasın. Daha önce Muğla Sıtkı Koçman Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yaşanan yemek skandalını hepiniz biliyorsunuz. Önceki gün gece de Muğla’nın Datça, Ula, Kavaklıdere ve Yatağan ilçelerinde taşımalı eğitimden faydalanan öğrenciler yedikleri yemekten zehirlendi.  Toplam 120 öğrenci gece boyu hastenelerde tedavi gördü ve daha sonra taburcu edildiler. Aileler ise isyanda…

Öğrencilerin Muğla’da yemekten zehirlenmesi olayı ilk değil. Geçmiş yıllada da bu tür olaylar yaşandı. Tabi olaylar yaşandığıyla kaldı. Burada yemek firmalarının ihalelerine bakmak lazım. Geçmiş yıllarda milyarlarca liralık yemek vurgunu ortaya çıkmıştı. Yaşanan olay mahkemelere kadar yansımıştı.  Şimdi yeni yemek skandalı daha yaşandı. Bakalım yetkililer bunun üzerini örtmek için neler yapacaklar. Çünkü her defasında böyle oldu…

Binlerce öğrenci taşımalı eğitimden faydalanıyor. Binlerce öğrenciye yemek veriliyor. Öğrencilere yemek verilmesi çok güzel bir şey. Bu raya kadar bir sorun yok. Asıl sorun bu yemek ihaleleri nasıl yapılıyor. Hangi şartlarda kimlere veriliyor. Datça’ya da aynı yemek firması yemek veriyor. Ula’nın Karabörtlen mahallesindeki öğrenciye de aynı firma yemek veriyor. Yatağan’da ki öğrencilere de aynı firma yemek veriyor…

Muğla’da 120 öğrenci yedikleri yemekten zehirlendi. Şimdi sıkın durun. Bu okullara verilen yemeklerden birer numunenin ayrılması gerekiyor. Peki her okula giden yemeklerden numunelere gören var mı hiç? Ama ihale şartnamesinde bu numunelerin ayrılması gerektiği belirtiliyor. Peki bunun denetimini kim yapıyor. Daha doğrusu denetleniyor mu?. Ben bu güne böyle ciddi bir denetim yapılmadığını görmedim…

Taşımalı eğitimde yemek ihalesini alan firmaların bazı yöneticilerin odalarına televizyon hediye ettiğini, ayda bir ya da iki defa yemeğe gittiklerini sanırım bilmeyen duymayan yoktur. Mesala taşımalı sistemden faydalanan 40 öğrenci var. Günde bir ya da iki öğrenci okula gitmiyor. Bunu tüm yıla vurduğunuz zaman ortaya müthiş bir rakam çıkıyor. Birde bunu il genelinde hesapladığınız zaman milyarlarca lira para yapıyor…

53 öğrencinin yedikleri yemekten zehirlenmelerinin ardından elimize bir fotoğraf geldi. Fotoğraf Bodrum’da bir teknede çekilmiş. Fotoğrafta Muğla İl Milli Eğitim Müdürü ve tüm ilçe milli eğitim müdürleri bulunuyor.  Lider yöneticilik toplantısı yapılmış. Ardından da bir tekne sefası düzenlenmiş.  Hep merak ederim. Bu tür toplantılar ve eğitim seminerleri niye turizm merkezlerinde yapılır. Lüks bir otelin toplantı salonu kapatılır. Toplantı sonrasında da tekne turları yapılır. Bunu anlamak mümkün değil…

Milli Eğitim okullarda numune kapları bulundurmak zorunda. Peki hangi okulda numune kabı bulunuyor. Ben size söyliyeyim. Hiç birisinde. Çünkü maliyeti yüksek olduğu için alınamıyormuş. Ancak Bodrum’da blüks bir otelde toplantı yapmaya ve tekne düzenlemeye para bulunuyor. Yemek kapları olmasa da olur. Önemli olan beylerin tekne turu. Gerisi önemli değil. Bu düzen böyle gelmiş bölge gider…

Ben bir şeyi daha merak ediyorum. Bu yemek ihalesini alan firmanın ismi ve sahibi bir sır gibi saklanıyor. Acaba bu yemek firmasının bir siyasi partiyle bağlantısı var mı yok mu? Firmanın ismi bu yüzden mi bir sır gibi saklanıyor? Muğla Valiliğinden ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünden 53 öğrencinin zehirlenmesiyle ilgili hala bir ses yok. Birde bu sendikalar var. Muğla’da eğitim sindikalarından da ses seda yok…