İnsanlık için 5 bin yılı aşkın süredir hem lezzet hem de şifa kaynağı olan ve bereketin simgesi kabul edilen nar meyvesi, 2024 yılında ihracatta da bereketli bir yıl geçiriyor. 2024'ün Ocak-Ekim döneminde Türkiye'nin nar ihracatı, yüzde 32'lik bir artışla 75 milyon dolardan 100 milyon dolara yükseldi. Yıl sonuna kadar Türkiye'nin nar ihracatının 150 milyon dolara ulaşması bekleniyor.

MUĞLA JANDARMASI 19 YIL ÖNCE İŞLENEN CİNAYETİ ÇÖZDÜ MUĞLA JANDARMASI 19 YIL ÖNCE İŞLENEN CİNAYETİ ÇÖZDÜ

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, nar üretiminde Antalya’nın ilk sırada yer aldığını, Antalya’yı; Muğla, Mersin, Adana, Denizli illerinin takip ettiğini aktardı. Uçak, “Nar üretimi Akdeniz ülkelerinde 5 bin yılı aşkın bir süredir yapılmakla birlikte 2000’li yıllarla birlikte büyük bir gelişim gösterdi. İhracatta üretimle uyumlu olarak arttı. 2010 yılında 59 milyon dolar olan nar ihracatımız 2023 yılı sonunda 131 milyon dolara yükseldi. 2024 yılında da 150 milyon doları aşmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin nar ihracatının orta vadede 250 milyon dolara ulaşacağına inanıyoruz” dedi.

Her derde deva

Anadolu kültürleri de dahil olmak üzere pek çok kültürde nar; kadını, doğurganlığı ve bereketi simgeleyen bir sembol olarak da geçiyor. Cennet meyvesi olarak adlandırılan Nar, antioksidan yönünden zengin ve C vitamini kaynağı bir meyve. Nar, öte yandan; kanseri önleyici hafızayı koruyucu, sindirim hastalıklarının gelişmesine engel olma, vücuttaki iltihaplanmayı azaltma, kalbi ve damarları koruma fonksiyonu da görüyor. Nar taze meyve olarak tüketildiği gibi, taze meyve suyu, konsantre meyve suyu, reçel, dondurma ve şekerleme için aroma, çay gibi ürünler, nar pekmezi, nar ekşisi, farmasötik ve tıbbi kullanımlar, boya ve dekorasyon amaçlı oldukça geniş kullanım alanlarına sahip.
 

Kaynak: İHA