Anahtar Parti Muğla İl Başkanı Kızılkaya: “Süt 13 TL’den Alınıyor, Peynir 300 TL’ye Satılıyor”
Kızılkaya, vatandaşların en büyük beklentisinin tarla ile pazar/market arasındaki fiyat farkının kapanması olduğunu belirtti. Meyve ve sebzenin üreticiden çıktıktan sonra şehir halleri ve pazarlara ulaşana kadar her adımda fiyatının katlandığını ifade etti.
Kızılkaya, hal yasası kapsamı dışında kalan temel gıdaların durumuna da dikkat çekti. Buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, pirinç, bal, süt, peynir ve tereyağı gibi ürünlerin halden geçmediğini belirten Kızılkaya, bu ürünlerin üreticiden tüketiciye hangi yollardan ulaştığının bilinmediğini dile getirdi.
Fiyatlandırma konusunda çarpıcı örnekler veren Kızılkaya, çiftçiden 13 TL'ye alınan sütün sanayide 17,15 TL maliyetle işlendiğini belirtti. Normalde 220 TL olması gereken kaşar peynirinin 300 TL'ye, 95 TL olması gereken kültür peynirinin ise 160 TL'ye satıldığını ifade etti. Kızılkaya, hal yasasının yürürlüğe girse bile sadece meyve ve sebze fiyatlarını sınırlı bir şekilde etkileyebileceğini, hal kapsamı dışındaki ürünlerdeki fiyat farklarının ise devam edeceğini vurguladı. Bu ürünlerin fiyatlarının borsa, stokçuluk ve spekülasyon yoluyla şişirildiğini, döviz hareketleri veya ithalat politikalarının da bahane edilerek artırıldığını söyledi.
Kızılkaya, üretici zarar ederken aracı ve sanayicinin kat kat kazandığına dair örnekler de sundu. Geçtiğimiz yıl çiftçiden 7 TL'ye alınan buğdayın 11 TL'den üretime girdiğini, bu durumun çiftçinin zarar etmesine ancak ekmeğin pahalanmasına yol açtığını belirtti. Ayçiçeği ve arpa gibi ürünlerde stokçuluk ve spekülasyonun, yağ ve et fiyatlarını yükselttiğini, mısırda ise ithalat vergilerinin sıfırlanmasıyla ithalatçının kazanıp üreticinin battığını ifade etti.
Ömer Kızılkaya, tüm bu sorunlara çözüm olarak "Birlikte Üretim Modeli"ni önerdi. Bu modelde devletin kooperatifler aracılığıyla üreticiyle ortak olacağını, gerekli girdileri sağlayacağını ve mahsulü kontrollü fiyatla piyasaya sunacağını belirtti. Kızılkaya'ya göre bu model, hem tüketicinin daha ucuza ürün almasını sağlayacak hem de çiftçinin refahını artıracak. Modelin, üretim ve istihdamı artıracağını, maliyetleri düşürüp kaliteyi yükselteceğini dile getiren Kızılkaya, çiftçilerin kredi ve faiz yükünden kurtulacağını ve borçlarını mahsulle ödeyebileceğini, böylece bankacılara, tefecilere ve aracılara muhtaç kalmayacağını ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.