Başkan Aras, Akbelen Köylüleriyle Buluştu: “Turizmi, Tarımı, Üretimi Yok Sayıyorsunuz”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Milas’a bağlı İkizköy’de Akbelen Ormanı’nda süren maden çalışmaları nedeniyle yöre halkıyla bir araya geldi. Aras’a ziyaretinde CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun ile CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı da eşlik etti.
Başkan Aras konuşmasında, son dönemde yaşanan gelişmelere ve bölge halkının kayıplarına dikkat çekti. Aras, Akbelen mücadelesinin önemli isimlerinden Zehra teyzenin vefatına vurgu yaparak, “Bugün bizim buralara gelmemizde onun da çok büyük emekleri var. Ben açıkçası şunu söylemek istiyorum, bugün biliyorsunuz Gazze'de çok büyük bir katliam var. Gazze'de insanlar topraklarından sökülüp atılıyor, çocuklar, kadınlar gözü kırpmadan katlediliyor. Öyle değil mi? Ve Gazze bugün işgal edilmeye başlandı. Tanklarla, toplarla, silahsız insanların üzerine ölüm kusuluyor. Değil mi? Peki bugün Akbelen'de yapılanın bundan ne farkı var? Ne farkı var arkadaşlar? Bugün bu ağaçlarımızın, bu toprağın, bu havanın, bu suyun, bu ormanın, burada yaşayan bitkilerin, böceklerin, insanların, hayvanların hepsinin en az bizim kadar bu toprakta, bu ortamda, bu dünyada yaşamaya hakkı var.” ifadelerini kullandı.
Aras, konuşmasında maden faaliyetlerinin yalnızca lokal bir tahribat olmadığını, geniş ekosistem ve kuşakların geleceğini etkilediğini savundu:
“Aynı Gazze'de yapılan katliam, Gazze'de yapılan soykırım bugün burada Zeytin'e uygulanıyor. Bugün burada Akbelen'de uygulanıyor, Muğla'da uygulanıyor. Türkiye'nin her yerinde uygulanıyor. Sadece ve sadece bu alanda değil bakınız. Bugün Kazdağlarımız da çok büyük tehdit altında. Bugün Karadeniz'in güzel yaylaları da çok büyük tehdit altında. Erzincan'ımız, Maraş'ımız, Hakkari'miz, Diyarbakır'ımız, Tekirdağ'ımız, şu anda arkadaşlar özellikle büyük şirketlerin tehdidi altında.”
Projelere ve yasal düzenlemelere tepki gösteren Aras, “Bu şirketlere bu gücü kim veriyor? Bu yasaları çıkaran, el kaldıran, altına imza atanlar, bu şirketlerin önünü açanlar kim? Hesabın bunlardan sorulması gerekiyor” diye konuştu ve iktidarın uyguladığı politikaları “rant politikası” olarak nitelendirdi.
Aras, tarım, turizm ve kültürel değerlerin yok sayılmasına karşı uyarıda bulunarak şu noktalara dikkat çekti:
“Toprak dediğiniz o bütün mineralleriyle beraber... Bu ekosistem, bu habitat, bu atmosfer, bu ağaçlar, bitkiler birbiriyle ilişkilendirilen arılar, böcekler burası bir habitattır. Sadece zeytin ağacından ibaret değil. … Bugün bu zeytinler buradan sökülüp götürüldükten sonra hepsi tarumar ediliyor, yok ediliyor ve altındaki ucuz niyeti çıkarıp enerji üreteceğiz diye diğer her şeyden vazgeçiyoruz. Tarımdan vazgeçiyoruz. Geleceğimizden, binlerce yıllık kültürümüzden, milyonlarca yılda oluşmuş bu ekosistemden, bu güzel doğa parçasından, su kaynaklarımızdan, tarihi varlıklarımızdan, binlerce yıldır bu topraklara bırakılan nişanelerden, her şeyden, köylerden vazgeçiyoruz.”
Ayrıca Aras, destek verilen şirketlerin ve ilgili uygulamaların sorgulanması gerektiğini belirterek, “Arkadaşlar bunlara destek veren yol açan insanları herkesin sorgulaması lazım. Bugün ziraat odaları… sivil toplum kuruluşları… ticaret odaları… esnaf odaları bu kentte herkesin ayağa kalkması lazım” çağrısında bulundu.
Konuşmasının sonunda Aras, yöre halkına ve yetkililere seslenerek, toprak ve üretim değerlerinin korunması gerektiğini vurguladı:
“Bugün bize kızıyorlardı işte benim çocuğum santralde çalışıyor… Sizler kendi topraklarınıza bu kadar yabancılaşmanız doğru mu? Soruyorum doğru mu? Yani 3 gün sonra hepiniz pişman olacaksınız. Biz bunun için konuşuyoruz, biz bunun için söylüyoruz. Bizim nasıl bir menfaatimiz olabilir? Sadece ve sadece bu kadar insan burada toplandıysa toprağını, suyunu, havasını, zeytinini, üretimini, çocuklarının geleceğini korumak için çalışıyor. Ve sizinle çocuklarınızın geleceğini korumak için mücadele ediyor; o yüzden herkes aklını başına toplasın diyorum ben arkadaşlar.”