Başkan Aras Sert Konuştu: “15–20 Köyün Muhtarını Antalya’ya Götürmüşler”

Beşparmak Dağları’ndan Akbelen’e, Nif’ten Gökova’ya, Bafa Gölü’ne kadar Muğla’nın ormanlarının, kıyılarının, zeytinliklerinin, tarım alanlarının ve su kaynaklarının tehdit altında olduğunu vurgulayan Aras, “Bugün tehdit edilen sadece doğa değil, doğrudan yaşam alanlarımızdır” dedi.

Gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çeken Başkan Aras, TÜİK verilerini hatırlatarak, ülke gelirinin yaklaşık yarısının nüfusun yüzde 20’si tarafından elde edildiğini belirtti. Aras, “Bugün Muğla’da yaşadıklarımız, bu küçük bir kesimin rant iştahının dağımıza, taşımıza, kıyımıza, suyumuza yönelmesinin sonucudur” diye konuştu.

Milas’ta yaşanan zeytinlik tahribatına da değinen Aras, şu ifadeleri kullandı:

“Dün 82 bin zeytini sökmek için iş makineleriyle girdiler. Zeytinleri maviye boyamışlar. Herkes izlesin, yapılanları görsün. Milas’ın 15-20 köyünün muhtarını Antalya’ya tatile götürmüşler. Termik santrali işleten firmanın otelinde muhtarlara tatil yaptırılmış. Bu muhtarlar bunun vicdani sorumluluğunu nasıl taşıyacaklar? Kendi toprağını, zeytinliğini, su kaynaklarını, tarım alanlarını bir avuç rantiyeciye küçük menfaatler uğruna görmezden gelenlere sesleniyorum.”

Bu tür uygulamaların geri dönülemez çevresel tahribatlara yol açtığını vurgulayan Başkan Aras, köylülerin ve yurttaşların baskı ve korku iklimi nedeniyle ses çıkaramaz hale geldiğini söyledi. “İnsanlar konuşursa tutuklanmaktan, fişlenmekten, çocuğunun iş bulamamasından korkuyor. Böyle bir ortamda insanlar kendi toprağını, ağacını, zeytinini savunamaz hale getiriliyor” dedi.

Konuşmasının sonunda Muğla’nın binlerce yıllık tarihine, kültürüne ve doğal mirasına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Aras, “Bu topraklar bize emanet. Herkesin toprağına, suyuna ve geleceğine sahip çıkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.