Gizem Özcan: Çocuklar Suçlu Değil, Korunması Gereken Bireylerdir

Gizem Özcan: Çocuklar Suçlu Değil, Korunması Gereken Bireylerdir
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, suça sürüklenen çocukların yaşadığı sorunların tüm yönleriyle ele alınması amacıyla kurulan Araştırma Komisyonu çalışmalarına başladı. Komisyon, çocukların suçla ilişkilendirilmesine yol açan nedenleri bilimsel ve çok boyutlu bir yaklaşımla incelemeyi hedefliyor.

Komisyonun kurulma süreci, 10. ve 11. Yargı Paketleri görüşmeleri sırasında gündeme gelen “çocuklara yönelik cezaların artırılması” tartışmalarının ardından hız kazandı. Toplumsal tepkiler ve muhalefetin itirazları sonucunda söz konusu paketlerde çocuklara ilişkin cezai düzenlemelere yer verilmezken, konunun kapsamlı biçimde ele alınması için Meclis bünyesinde araştırma komisyonu oluşturuldu.

Komisyon üyesi ve Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, komisyondaki konuşmasında çocuk adalet sisteminin temel yaklaşımına dikkat çekti. Özcan, hukukun çocuğu “suçlu” değil “suça sürüklenen” olarak tanımladığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Çocuk fail olarak görülen bireyler çoğu zaman suçun kendisinin de mağdurudur. Bu nedenle hedef, çocuğu cezalandırmak değil; onu korumak, güçlendirmek ve suçu bir yaşam biçimi hâline getirmesinin önüne geçmektir. Bunun yolu da onarıcı adalet mekanizmalarının etkin biçimde işletilmesinden geçer.”

YOKSULLUK VE EĞİTİMDEN KOPUŞ TEMEL ETKENLER

Komisyon Başkanı’nın açılışta çalışmaları sosyoekolojik model çerçevesinde yürütme önerisine de değinen Özcan, bu yaklaşımın önemli olmakla birlikte ekonomik ve sınıfsal gerçeklikler göz ardı edildiğinde yetersiz kalabileceğini ifade etti. Özcan, çocukların suça sürüklenmesinde yoksulluk, güvencesiz emek, barınma krizi ve eğitimden kopuşun tali değil, doğrudan belirleyici unsurlar olduğuna dikkat çekti.

“Bireysel tutumlar, aile ilişkileri, okul ve çevre gibi faktörler elbette önemlidir. Ancak bu unsurlar eşit nedenlermiş gibi ele alındığında, asıl belirleyici olan yapısal sorunlar arka plana itilebiliyor. Bu da ‘her şey etkili ama kimse sorumlu değil’ gibi tehlikeli bir sonuca yol açabiliyor” dedi.

KAMUSAL POLİTİKALAR SORGULANMADAN ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL

Özcan, çocuk yoksulluğunu derinleştiren sosyal politika tercihleri, kamusal hizmetlerin tasfiyesi ve cezasızlık rejiminin de yeterince sorgulanmadığını belirterek, suçun yalnızca bireysel ya da ailevi bir mesele gibi ele alınmasının yanlış olduğunun altını çizdi.

“Kamusal politikalar çocukları korumadığında, temel haklar sağlanmadığında ve çocuklar suça sürüklendiğinde onarıcı mekanizmalar devreye girmediğinde, aynı sorunları tekrar tekrar yaşamamız kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.

Araştırma Komisyonu’nun önümüzdeki süreçte uzman görüşleri, saha verileri ve akademik çalışmalar ışığında rapor hazırlaması bekleniyor.

Bu haber toplam 30 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.