HAK-İŞ’ten 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Açıklaması

Kavasoğlu, şiddetin fiziksel, cinsel, psikolojik, dijital, ekonomik ve ısrarlı takip gibi birçok farklı boyutuyla hayatın her alanında görüldüğünü vurgulayarak, araştırmaların şiddetin en çok kadınları hedef aldığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Kadın cinayetlerine, istismara, eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı seslerini yükselttiklerini kaydetti.
HAK-İŞ’in 50 yıllık mücadelesiyle bugün de kadına yönelik şiddetin karşısında kararlılıkla durduğunu ifade eden Kavasoğlu, savaş ve çatışma bölgelerinde kadınların maruz kaldığı şiddetin boyutlarının çok daha ağır olduğunu söyledi. Filistin/Gazze, Doğu Türkistan, Sudan, Yemen, Lübnan ve Myanmar gibi bölgelerde kadınların ve çocukların en büyük bedeli ödediğini dile getirdi.
Uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunan Kavasoğlu, sivillerin korunması, kadınların güvenliği, yerinden edilenlerin korunması ve uluslararası hukukun eksiksiz uygulanması için acil sorumluluk alınması gerektiğini belirtti.
TÜİK Verileri Çarpıcı Tabloyu Ortaya Koyuyor
Kavasoğlu, TÜİK Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’na göre kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde yüzde 28,2’sinin psikolojik, yüzde 18,3’ünün ekonomik ve yüzde 12,8’inin fiziksel şiddete maruz kaldığını aktardı. Son 12 ayda ise kadınların yüzde 11,6’sının psikolojik, yüzde 3,7’sinin dijital, yüzde 3,1’inin ısrarlı takip ve yüzde 2,6’sının fiziksel şiddet yaşadığını belirtti. Bu tablo, Türkiye’de şiddetin yaygınlığını ve acil müdahale gerekliliğini gözler önüne seriyor.
HAK-İŞ’in önerileri
HAK-İŞ, çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için şu önerileri sıraladı:
Sendikal örgütlenme özgürlüğünü sınırlayan engellerin kaldırılması
ILO C190 sözleşmesinin onaylanması ve toplu iş sözleşmelerine uyarlanması
İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans” politikasının uygulanması
Kadın ve aile dostu işyerlerinin teşvik edilmesi
Eşit değerde işe eşit ücret için etkin kamu denetimi yapılması
Kayıt dışılığın ve cinsiyete dayalı ücret açığının giderilmesi için sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesi
Bakım yükünün toplumsal bir mesele olarak ele alınması
Şiddet tehdidi altındaki çalışanlara tayin, fesih, esnek çalışma, izin ve yeniden işe alımda öncelik hakkı verilmesi
Dijital platformlarda şiddeti özendiren içeriklere karşı etkin düzenleme yapılması
Hukuki düzenlemelerin toplumsal değerleri güçlendirecek şekilde güncellenmesi
Kadına yönelik şiddet suçlarında cezaların caydırıcı şekilde artırılması
Kadın ve çocukların güvenle yaşayabileceği güvenli şehirlerin oluşturulması
İşyerlerinin güvenli hale getirilmesi için destek programlarının hayata geçirilmesi
Sektör bazlı şiddet ve taciz risk analizlerinin yapılması
Şiddete maruz kalan çalışanlara hukuki, psikolojik ve sosyal destek mekanizmalarına hızlı erişim sağlanması
HAK-İŞ ayrıca etkin bir “Şiddeti Önleme ve İzleme Komitesi” kurulmasını ve bu yapının sivil toplumla iş birliği içinde çalışmasını talep etti.
Kavasoğlu, tüm emekçi kadınları HAK-İŞ çatısı altında dayanışmaya davet ederek, “Gelin, eşitsizliğe, adaletsizliğe, istismara ve şiddete karşı haklarımız için birlikte mücadele edelim” dedi.
Açıklamanın sonunda kadın cinayetlerine kurban giden tüm kadınlara ve mağdurlara rahmet dileyen Kavasoğlu, HAK-İŞ’in şiddetin her türlüsüyle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı.
Açıklamaya; Ak Parti Muğla İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Nur Özel ve yönetimi, Ak Parti Menteşe İlçe Başkanı Avukat Mustafa Algan ve yönetimi,Muğla Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Başkan Vekili Elvan Göçer, Memur-Sen Kadın Kolları Başkanı Nurten Ayaz ile STK temsilcileri katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.