Muğla Büyükşehir Belediyesi Çalışanından Mobbing İddiası

S.G., 2 Mart 2020’de üç buçuk ay süren güvenlik soruşturmasının ardından MUBEP’te göreve başladığını belirterek, daha ilk günden adaletsiz uygulamalarla karşılaştığını ifade etti. İş başvuru formunda çalışmak istediği lokasyon olarak Menteşe’yi yazmasına rağmen, “üst makamlarda tanıdığı olan bir kişi” Menteşe’ye alınırken kendisinin Fethiye’ye gönderildiğini söyledi. S.G., bu süreçte iki hafta boyunca araçta kalarak işe gidip geldiğini öne sürdü.

Daha sonra Marmaris’e görevlendirilen S.G., altı ay boyunca hafta sonu dahil haftanın altı günü kendi imkânlarıyla ilçeye gidip geldiğini, diğer çalışanlar tatil yaparken kendisine cumartesi günleri de çalışma zorunluluğu getirildiğini ifade etti.

Zorla MUTTAŞ’a geçirildiğini ifade eden S.G., “Seydikemer’e sürerler, Kavaklıdere’ye sürerler” denilerek korkutulduğunu ve imza atmak zorunda bırakıldığını iddia etti. Menteşe’ye alınacağı söylense de yazılı bir bildirim yapılmadığını, buna rağmen her gün Bodrum’a gönderildiğini ve hem şoförlük hem de elektrikçilik yaptığını belirtti.

“Projeleri ben çizdim ama unvanımı vermediler”

Marmaris’te çalışan elektrik teknisyenlerinin mobbing nedeniyle işi bıraktığını iddia eden S.G., bu süreçte hem kendi imkânlarıyla hem de gerektiğinde toplu taşıma araçlarıyla Marmaris’e gönderildiğini belirtti.

Marmaris Limanı TONOZ bölgesindeki arızaların giderilmesinden yeni elektrik abonelik projelerinin hazırlanmasına, ihale dosyalarının oluşturulmasından MUTTAŞ ve MUBEP personelinin fazla mesai yazımlarına kadar birçok işi tek başına yürüttüğünü anlatan S.G., Marmaris Limanı’nın komple elektrik altyapı projesini Fen İşleri’nin üç ayda tamamlayabileceğini belirttiği çalışmayı üç haftada hazırlayıp teslim ettiğini dile getirdi.

Kentkart cihazlarının elektrik aboneliği projelerini yaptığını belirten S.G., kendisine yıllarca “teknikerlik” ve “sözleşmeli memurluk” sözü verildiğini ancak sonrasında dalga geçercesine bu sözlerin geri alındığını söyledi. İddialarına devam eden S.G elektrik işi yapmayan çalışanlara tekniker unvanı verildiğini, fakat beş yıldır fiilen elektrik teknikeri gibi çalıştırılmasına rağmen kendisine bu unvanın verilmediğini ifade etti.

“Hem hor görüldüm hem sağlığım bozuldu”

Kum, çimento, trapez sac ve ağır malzemeleri taşımak zorunda bırakıldığını belirten S.G., sağlık raporlarında bel fıtığı ameliyatı geçirdiğinin yazılı olduğunu, ayrıca sözlü olarak da defalarca bildirdiği halde “bizim işler böyle, kapı orada” denilerek baskı yapıldığını aktardı. Bugün ise bel fıtığı, kanal daralması ve kireçlenme nedeniyle günlük yaşamında dahi zorlandığını söyledi.

Önlisans elektrik mezunu olduğunu, işletme alanında lisans eğitimini tamamladığını, evli olduğunu ve anne-babasının engelli olması nedeniyle ek gelir için düğünlerde zurna çaldığını belirten S.G., son olarak kendisine otopark görevliliği görevi teklif edildiğini söyledi. S.G., “Ya kabul edersin ya da tazminatını alıp gidersin” denilerek kapının gösterildiğini öne sürdü.