Muğla SMMM Odası’ndan 586 Sayılı Tebliğe Sert Tepki: “Vergi Sisteminde Ciddi Belirsizlikler Yaratıyor”

Açıklamada, vergi sisteminin temel amaçlarının adil, şeffaf, izlenebilir ve sürdürülebilir bir mali yapının tesisi olduğu vurgulandı. Bu kapsamda basit usule tabi mükelleflerin gerçek usule geçirilmesinin meslek camiası tarafından uzun süredir savunulduğu belirtilerek, 8 Eylül 2025 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve nüfusu 30 bini aşan ilçelerde belirli faaliyetleri yürüten mükelleflerin 1 Ocak 2026’dan itibaren gerçek usulde vergilendirileceği hatırlatıldı.
Ancak 13 Aralık 2025’te yayımlanan 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bu kapsamdaki mükelleflerin işletme hesabı esasına göre tutulacak defterlerinin meslek odaları ve birlikler tarafından tutulmasına ve beyannamelerinin bu odalar aracılığıyla gönderilebilmesine izin verilmesinin, vergi sisteminde ciddi sakıncalar doğuracağı ifade edildi. Muğla SMMM Odası, bu düzenlemenin hukuki ve teknik bir dayanağının bulunmadığını savundu.
Muhasebe, finansal raporlama ve beyanname süreçlerinin birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğu vurgulanan açıklamada, bu görevlerin uzmanlık, sorumluluk ve denetim gerektirdiği, mali müşavirlik mesleğinin de bu alanlarda güvence sağlayan bir meslek olduğu belirtildi. Esnaf odalarına muhasebe ve vergi konusunda yetki verilmesinin, kapsama yeni alınan mükelleflerin Mali İdare karşısında denetimsiz bırakılması anlamına geleceği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, söz konusu düzenlemenin vergide eşitlik ve adalet ilkesine aykırı olduğu, kayıtdışılığı artıracağı, vergiye gönüllü uyumu azaltacağı ve kamu gelirlerinde kayba yol açabileceği ifade edildi. 2026 Bütçesi’nin Meclis’te görüşüldüğü bir dönemde böyle bir tebliğin yayımlanmasının “kabul edilemez” olduğunu ifade etti.
Muğla SMMM Odası, kamuoyuna ve yetkililere şu soruları yöneltti:
Esnaf odalarının yöneticileri, yanlış tutulan muhasebe kayıtları ve gerçeğe aykırı beyannamelerden mali müşavirler gibi tüm mal varlıklarıyla sorumlu olacak mı?
Sahte belge düzenleme veya kullanma fiillerinde bu odaların yöneticileri hakkında iştirak kapsamında vergi suçu raporu düzenlenecek mi, en azından bir disiplin sorumluluğu olacak mı?
Gerçek usulde vergilendirilecek bu kadar mükellefin muhasebesi, hangi teknik altyapı ve bilgi birikimiyle odalar tarafından tutulacak; bu mükelleflerin mevzuata uyumu kim tarafından denetlenecek?
Vergi idaresinden izaha davet yazısı gelen bir mükellefin süreci oda tarafından mı yürütülecek ve yanlış yönlendirme halinde doğacak zararın sorumluluğu kimde olacak?
Muhasebe ücretlerinin odalar tarafından toplanmasıyla iktisadi işletme oluşacağı açıkken, bu odalardan kurumlar vergisi beyannamesi istenecek mi?
Liyakat ve uzmanlık gerektiren bir alanda, işi ehline bırakmak yerine yetkinliği olmayan kişi ve kurumlara görev verilmesi hangi anlayışla bağdaşmaktadır.
Açıklamanın sonunda, TÜRMOB, odalar ve yaklaşık 135 bin kişilik muhasebe meslek camiası adına, vergi sisteminde onarılmaz hasarlar açacağı ileri sürülen bu düzenlemenin yürürlükten kaldırılması talep edildi. Düzenlemenin geri çekilmemesi halinde her türlü hukuki mücadelenin sürdürüleceği ve mesleki düzenin korunması için gerekli tüm adımların atılacağı kamuoyuna duyuruldu.