Muğla’da Efsane Tatil Rotası: 5 Günde Nereye Nasıl Gidilir?

Eğer Muğla'yı ilk kez ziyaret edecekseniz, bu büyüleyici şehrin sunduğu zenginlikleri keşfetmek için harika bir fırsatınız var. Müzelerden antik kentlere, şelalelerden tarihi çarşılara kadar pek çok cazibe merkezi, unutulmaz bir tatil vaat ediyor.

Muğla'yı gezmeye nereden başlamalı, 5 günlük bir Muğla turunda neler olmalı ve gezmek için nerelere gidilmeli gibi sorularınızın cevaplarını içeren bu rehber, gezi planınızı kolaylaştırmak için güneyden kuzeye, ilçelerin birbirine yakınlık derecesine göre düzenlendi. Seydikemer'den başlayarak Fethiye, Dalaman, Ortaca, Köyceğiz, Marmaris, Datça, Akyaka, Yatağan, Milas ve Bodrum'a kadar uzanan bu rota, Muğla'nın her köşesini keşfetmenizi sağlayacak.

Muğla Gezinizin İlk Durağı: Seydikemer'in Doğal Harikaları

Muğla gezinize Seydikemer'den başlamak, doğanın büyüleyici atmosferiyle iç içe bir başlangıç yapmanızı sağlar.

Saklıkent Kanyonu: Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'nın kolu olan Karaçay tarafından oluşturulan bu 18 km uzunluğundaki kanyon, yaklaşık 200 metreye varan yüksekliğiyle nefes kesici bir güzelliğe sahip. Buz gibi suları, muhteşem doğası ve killi toprağıyla ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Kanyonda yürüyüş yapmayı planlıyorsanız sağlam bir yürüyüş ayakkabısı şart. Ayrıca, yakınındaki Gizlikent Şelalesi'ni de ziyaret etmeyi unutmayın.

Tlos Antik Kenti: Saklıkent Kanyonu'ndan sonra mutlaka görülmesi gereken, Akdağlar'da yer alan Tlos Antik Kenti, özellikle Nisan-Mayıs aylarında karla kaplı dağların oluşturduğu kartpostallık manzaralarıyla dikkat çekiyor. Likya'nın en önemli şehirlerinden biri olan bu antik kent, Kaya Mezarları, Akropol, stadyum, hamam, tiyatro ve kilise kalıntılarıyla zengin bir tarihi mirasa sahip.

Fethiye'nin Büyüleyici Güzellikleri: Ölüdeniz'den Kayaköy'e

Muğla turunuzun ikinci günü Fethiye'nin eşsiz güzelliklerine ayrılmalı.

Ölüdeniz: Türkiye'nin ve dünyanın en popüler yerlerinden biri olan Ölüdeniz, Babadağ, Belcekız Burnu Plajı, turkuaz rengi denizi ve kum-taş karışımı kumsalıyla adeta bir cennet. Yamaç paraşütü tutkunları için de vazgeçilmez bir nokta. Fethiye'den minibüslerle kolayca ulaşılabilen Ölüdeniz'e özellikle sabah erken saatlerde gelmek, yoğun sezonda yaşanabilecek trafik sıkışıklığından kaçınmak için ideal.

Kumburnu Plajı: Ölüdeniz'in gözbebeği olan Kumburnu Plajı, Türkiye'nin doğal güzellikleri arasında eşsiz bir yere sahip. Denizin berraklığı, plajın özel dizaynı ve yemyeşil doğası, burayı kusursuz kılıyor.

Kelebekler Vadisi: Kumburnu Plajı'ndan yukarı doğru çıktığınızda sizi Kelebekler Vadisi karşılayacak. Türkiye'de en iyi manzaraya sahip yerlerden biri olan bu vadi, birinci derece doğal sit alanı olması sebebiyle yapılaşmaya kapalı. Ölüdeniz'den tekne veya dolmuşlarla ulaşabilirsiniz. Vadiye inmek için patika yollar biraz tehlikeli olabilir, bu yüzden dikkatli olmakta fayda var.

St. Nicholas Adası (Gemiler Adası): Gemiler Koyu'nun karşısında yer alan bu ada, 2500 yıllık Roma ve Bizans dönemi izlerini taşıyor. Yedi eski kilise kalıntısı ve büyük kiliseyi küçük kiliseye bağlayan tüneliyle tarihi bir yolculuk sunuyor. Adanın çevresi tamamen tarihi kalıntılardan oluşuyor ve cam gibi berrak denizi, şnorkel ile dalış yapmak için ideal.

Kayaköy: Eski bir Rum yerleşkesi olan Kayaköy, yamaca doğru dizilmiş yaklaşık 3500 evden oluşan hayalet bir köy. 1922 yılındaki mübadele sonrası boşalan bu evler, mistik ve hüzünlü bir atmosfer sunuyor. Ölüdeniz ve Fethiye'den dolmuşlarla kolayca ulaşabilirsiniz.

Fethiye Paspatur Çarşısı: Fethiye merkezde gezilebilecek en güzel çarşılardan biri olan Paspatur Çarşısı, "eski şehir" anlamına geliyor. Restore edilmiş cumbalı evleri, kuyumcuları, hediyelik eşya dükkanları, baharatçıları ve eğlence mekanlarıyla otantik bir alışveriş deneyimi sunuyor. 1081 yılında inşa edilmiş Paspatur Camii de bu çarşıda yer alıyor.

Amintas Kaya Mezarları: Likyalıların ustalığını gözler önüne seren Amintas Kaya Mezarları, Fethiye'ye çok özel bir hava katıyor. Şehir merkezinden kolayca ulaşılabilen bu mezarlar, merdivenlerle çıkılarak ulaşılan ve muhteşem bir şehir manzarası sunan tarihi yapılar.

Göcek: Fethiye'ye bağlı olan Göcek, son zamanlarda özellikle yat turizmiyle popülerlik kazanan huzurlu bir belde. Birbirinden güzel koyları ve butik yapısıyla tam bir huzur yuvası. Buraya geldiğinizde tekneyle denize açılmak, Göcek'in eşsiz güzelliklerini keşfetmek için harika bir seçenek.

Dalaman'ın Gizli Cennetleri: Sarsala ve Kille Koyları

Muğla'nın sakin ve huzurlu köşelerinden Dalaman, doğal güzellikleriyle öne çıkıyor.

Sarsala Koyu: Dalaman gezilecek yerler listesinin göz bebeği olan Sarsala Koyu, yeşilin ve mavinin uyum içinde buluştuğu, adeta insanoğlu için özel dizayn edilmiş bir cennet köşesi. Dalaman Havalimanı'na yakın konumuyla denize girmek isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. Kumdan oluşan plajı, sıcak denizi ve çocuklu aileler için uygun yapısıyla dikkat çekiyor.

Kille Koyu: Bölgede bakir kalmış koylardan biri olan Kille Koyu, karayolundan ulaşımı biraz zorlayıcı olsa da sunduğu imkanlarla aileler için biçilmiş kaftan. Dalaman Belediyesi'nin işlettiği tesisiyle duş, lavabo ve soyunma odası gibi imkanlar sunuyor.

Kapukargın Kükürt Kaplıcası: Dalaman Havalimanı'na oldukça yakın konumda bulunan bu kaplıca, kükürtlü suyuyla şifalı olduğuna inanılan bir yer. Suyunda 17 farklı mineralin bulunduğu ve sedef, cilt, kas hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Girişi ücretli olup belediyeye ait bir tesis de mevcut.

Ortaca'nın Tarihi ve Doğal Zenginlikleri

Muğla'nın Dalyan beldesine ev sahipliği yapan Ortaca, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Kaunos Kral Mezarları: Ortaca gezilecek yerler listesinin en etkileyici yeri olan Kaunos Kral Mezarları, Dalyan mahallesinin hemen karşısında yer alıyor. Burası, Likyalıların kaya oyma sanatının en güzel örneklerinden biri ve sadece uzaktan izlenebilen görkemli yapılar. Dalyan Boğazı'ndan tekneyle karşıya geçerek daha yakından görebilirsiniz.

Kaunos Antik Kenti: UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Kaunos Antik Kenti, oldukça geniş ve engebeli bir alana yayılmış. Likya-Karya döneminde tuz üretimi ve ticaretinin yapıldığı önemli bir liman kenti olma özelliğini taşıyor. Akropol, şehir surları, tiyatro, kilise, hamam, depo, çeşme, agora gibi birçok yapının kalıntıları görülebilir.

İztuzu Plajı: Muğla'nın en uzun plajlarından biri olan İztuzu Plajı, dünyada eşine az rastlanır bir özelliğe sahip: bir tarafı tuzlu su, diğer tarafı tatlı su gölü. 5400 metre uzunluğundaki bu plaj, The Times gazetesine göre Avrupa'nın en iyi açık alanı olarak kabul ediliyor. Ayrıca, Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı önemli bir üreme alanı ve yaralı kaplumbağaların tedavi edildiği bir merkez de bulunuyor. Plaja tekne turlarıyla veya araçla ulaşım mümkün.

Radar Tepesi: İztuzu Plajı'nın kuşbakışı manzarasını en tepeden görmek isterseniz Radar Tepesi'ni rotanıza eklemelisiniz. Yolun bozuk olmasına rağmen sunduğu eşsiz manzara kesinlikle buna değer.

Çandır Seyir Terası: Muğla'nın en güzel manzara noktalarından biri olan Çandır Seyir Terası, iddia edildiği gibi Muğla'nın en iyi manzara yerleri arasında bulunuyor. Burada sanki uçuyormuş gibi hissedebilir, Gökova Körfezi'nin ve çevrenin büyüleyici manzarasına tanık olabilirsiniz. Bir işletmenin de bulunduğu terasta kahvaltı yapabilir veya bir şeyler içebilirsiniz.

Köyceğiz'in Doğal Huzuru

Muğla'nın sakin ve doğal güzellikleriyle öne çıkan ilçesi Köyceğiz, huzurlu bir kaçış noktası sunuyor.

Köyceğiz Gölü Seyir Terası: Köyceğiz Gölü'nü çok güzel bir noktadan gören bu seyir terası, bölgede çok fazla bilinmese de yemyeşil dağlar ve gölün bütünleştiği harika bir manzaraya sahip. Özellikle bulutların eşlik ettiği anlarda büyüleyici fotoğraflar çekebilirsiniz.

Köyceğiz Toparlar Şelalesi (Saklı Cennet): Köyceğiz-Muğla yolu istikametinde ilerleyerek ulaşabileceğiniz Toparlar Şelalesi, ormanın içinde kısa bir yürüyüşle varılan doğal bir cennet. Şelalenin önünde biriken havuzda yüzmek isteyenler için ideal bir nokta. Yaz aylarında kalabalık olabiliyor.

Köyceğiz Yuvarlakçay: Sosyal medyada sıkça gördüğünüz, bir çayın üzerinde salıncakla sallanılan Yuvarlakçay, yaz sıcaklarında serinlemek ve doğal ortamda keyifli bir kahvaltı yapmak için harika bir yer. Yol üzerinde birçok restoran bulunuyor ve istediğiniz yerde durabilirsiniz.

Marmaris'in Tarihi ve Plaj Güzellikleri

Muğla'nın en hareketli ilçelerinden Marmaris, tarihi dokusu ve göz alıcı koylarıyla dikkat çekiyor.

Marmaris Kalesi ve Müzesi: Marmaris'i tepeden gören bir noktada yer alan Marmaris Kalesi, Marmaris'in simgesi ve en meşhur yeri. Kaleye araba ile çıkılamıyor, Marmaris merkezde park edip yürüyerek gitmek gerekiyor. Kaleye çıkarken Marmaris'in eşsiz güzellikteki dar sokaklarından geçmek, fotoğraf çekmek için harika fırsatlar sunuyor. Kale içinde bir de Arkeoloji Müzesi bulunuyor.

Amos Antik Kenti: Manzarasıyla büyüleyen Amos Antik Kenti'nden ne yazık ki geriye fazla bir şey kalmamış olsa da, sunduğu eşsiz manzara ve tiyatro kalıntıları için merdivenleri çıkmaya değer.

Marmaris Kumlubük: Marmaris'teki en sevilen yerlerden biri olan Kumlubük, berraklığı ve sakinliğiyle huzur verici bir plaj. Adeta akvaryumda yüzüyormuş gibi hissedebilirsiniz. Burada konaklamak için birkaç otel de mevcut.

Kızkumu Plajı: Marmaris'in Orhaniye mahallesinde bulunan Kızkumu Plajı, denizin ortasında yürüyormuş hissi veren eşsiz bir doğal oluşum. Deniz üzerinde 600 metreye kadar uzanan bu plaj, kışın deniz seviyesinin yükselmesinden dolayı kaybolurken, yazın suların çekilmesiyle ortaya çıkıyor. Marmaris'ten dolmuşlarla kolayca ulaşabilirsiniz.

Turgut Şelalesi: Marmaris'in adeta bir cennet köşesi olan Turgut Şelalesi, şelalelerin oluşturduğu doğal havuzlarıyla dikkat çekiyor. Yazın 15-20 dereceye kadar düşebilen su sıcaklığı, Marmaris'in sıcaklarında serinlemek için ideal bir yer.
Marmaris Selimiye: Muğla'da kafa dinlemek için en ideal yerlerden biri olan Selimiye, Marmaris'e yaklaşık 45 km mesafede huzur dolu bir yer. Giderken geçilen yeşil ve maviye doyuran yollar, eşsiz manzaralar sunuyor. Selimiye koyu, fırtınalarda tekneler ve yatlar için korunaklı bir sığınak görevi görüyor. Sahilde birbirinden güzel kafeler ve restoranlar bulunuyor.

Kleopatra Plajı ve Sedir Adası: Coğrafi olarak Ula ilçesine bağlı olsa da genellikle Marmaris ile anılan Sedir Adası, Kedrai Antik Kenti ve ünlü Kleopatra Plajı ile tanınıyor. Adanın kumları özel bir yapıya sahip. Marmaris'in Çamlı köyünden düzenli olarak yapılan tekne seferleriyle adaya ulaşabilirsiniz.

Datça'nın Saklı Hazineleri

Muğla'nın en özel yerlerinden biri olan Datça, tarihi dokusu ve bakir koylarıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Eski Datça: Begonvillerle süslü taş evleri, hediyelik eşya dükkanları ve Can Yücel'in eviyle Eski Datça, sanat ve huzur kokan sokaklara sahip. Badem gazozunu tatmayı unutmayın.

Datça Palamutbükü Plajı: Muğla'da denize girmek için en güzel yerlerden biri olan Palamutbükü Plajı, Datça'nın merkezine 20 km uzaklıkta. Oldukça uzun bir plaja sahip olması sayesinde kalabalık sorun olmuyor. Berrak suları ve çeşit çeşit balıklarıyla şnorkelle yüzmek için harika bir yer.

Datça Kurubük: Manzarası ve denizi efsane olan Kurubük, suyun berraklığı ve maviliğiyle insanı içine çekiyor. Tesis bulunmadığı için yüzme planınız varsa tedarikli gelmekte fayda var.

Knidos Antik Kenti: Datça Yarımadası'nın en uç noktasında, Ege ile Akdeniz'in buluştuğu yerde bulunan Knidos Antik Kenti, önemli bir liman ve ticaret kentiydi. Tiyatro, Apollon Tapınağı ve sunağı, güneş saati, Agora ve Odeon kalıntıları görülebilir. Gün batımı burada oldukça güzel.

Akyaka'nın Büyüleyici Doğası

Muğla'nın bir mahallesi olmasına rağmen gezilecek yerler listesinin başköşesinde yer alan Akyaka, doğal güzellikleriyle adından söz ettiriyor.

Akyaka Azmak Nehri: Gökova Körfezi'ne dökülen Akyaka Azmak Nehri, su samurundan deniz kaplumbağasına, kazlardan ördeklere kadar onlarca hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Suyu buz gibi olan bu nehirde tekne turu yaparken dikkatli olmak gerekiyor, zira tekne trafiği yoğun.

Akyaka Plajı: Azmak Nehri ve Ege Denizi'nin buluştuğu yerde bulunan Akyaka Plajı, özellikle gün batımını izlemek için efsane güzellikte bir yer. Ücretsiz olarak keyif yapabileceğiniz bu plaj, Akyaka'nın merkezinde yer alıyor.

Akyaka Sakar Seyir Terası: Sadece Akyaka'nın değil, Muğla'nın en güzel manzara noktalarından biri olan Sakar Seyir Terası, Gökova Körfezi'nin kuşbakışı manzarasını sunuyor. Burada adeta uçuyormuş gibi hissedebilir, bulutlara dokunacakmış gibi bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Akyaka Akbük Koyu: Akyaka'ya 25 km uzaklıkta bulunan Akbük Koyu, Denizi adeta bir akvaryum gibi. Balıklarla birlikte yüzebileceğiniz bu koyda deniz birden derinleşiyor ve sahili çakıl taşlı olsa da denize girdikten sonra ince kuma dönüşüyor.

Ula Damla Deresi: Muğla'ya aşık olmak için bir neden daha sunan Damla Deresi, kanyon misali akan bir dere ve çevresindeki tepelerden akan damlalarla çok farklı bir yer. Sıcaklık açısından oldukça serin olan bu dere, balıklar ve ördeklerle dolu. Bir işletmenin de bulunduğu alanda kahvaltı yapabilir veya çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Yatağan'ın Tarihi ve Doğal Değerleri

Muğla'nın Yatağan ilçesi, antik kentleri ve ilginç doğal oluşumlarıyla dikkat çekiyor.

Stratonikeia Antik Kenti: İçinde hala yaşayan insanların olduğu Stratonikeia Antik Kenti, Romalıların ve Osmanlıların ikamet yerlerinin iç içe geçmiş olduğu bir yapıya sahip. Dünyanın mermerden inşa edilen en büyük antik kentlerinden biri olan bu yer, henüz %10'u keşfedilmiş durumda.

Yatağan Kül Gölü / Mavi Göl: Yatağan'da 35 yıldır faaliyet gösteren termik santralde elektrik üretmek için kullanılan kömürlerin kül atıkları ile yağmur sularının birleşmesiyle oluşmuş bu göl, enteresan bir yapıya sahip. Gölün içindeki kimyasallar nedeniyle girilmesi yasak olsa da fotoğraf çekmek ve etrafında yürüyüş yapmak için ilginç bir nokta.

Milas'ın Antik ve Doğal Mirası

Muğla'nın tarihi zenginlikleriyle dolu ilçesi Milas, antik kentleri ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.

Euromos Antik Kenti: Milas gezilecek yerler listesindeki favori antik kentlerden biri olan Euromos Antik Kenti, zeytinliklerin arasında kalmış efsane manzaralı bir yer. Buradaki tapınak, Anadolu'daki en korunmuş tapınaklardan biri.

Bafa Gölü: Ege Bölgesi'nin en büyük gölü olan Bafa Gölü, Muğla ile Aydın illeri arasında yer alan bir doğa harikası. Arkeolojik ve geleneksel değerlerin buluştuğu bu coğrafya, Heraklit'in memleketi olarak da biliniyor. Gölün manzarasının tadını çıkarmak için yol üzerinde bulunan çardaklarda oturabilirsiniz.

Bodrum'un Turistik ve Tarihi Cazibesi

Muğla'nın en turistik ve hareketli ilçesi Bodrum, kalesi, antik tiyatrosu ve dinamik atmosferiyle öne çıkıyor.

Bodrum Kalesi: Muğla'da gezilecek yerler listesinin en turistik yeri olan Bodrum Kalesi, Bodrum'un simgesi ve en meşhur yeri. Bodrum'a hakim bir konumda bulunan kale, her köşesi tarih kokan bir yapı. Kalenin surlarına çıktığınızda Bodrum'un enfes manzarasını ayaklarınızın altında bulabilirsiniz. Ayrıca, Türkiye'nin tek Sualtı Arkeoloji Müzesi'ne de ev sahipliği yapıyor.

Bodrum Yel Değirmenleri: Bodrum manzarasının tadını çıkarmak için en iyi yerlerden biri olan Bodrum Yel Değirmenleri, bir tarafta Bodrum merkez, diğer tarafta Gümbet tarafı manzarası sunuyor. Burada gün batımını izlemek unutulmaz bir deneyim olabilir.

Bodrum Antik Tiyatrosu: Bodrum'da birçok etkinliğin ve konserin yapıldığı Bodrum Antik Tiyatrosu, Bodrum Yalıkavak yolu üzerinde yer alıyor. Buradan da güzel Bodrum manzarasını izleyebilirsiniz.

Bodrum Turgutreis: Bodrum'dan sonra yarımadanın en büyük yerleşim yeri olan Turgutreis, yaklaşık 2,5 kilometrelik kumsalı ve üzerindeki otel ve pansiyonlarla dikkat çekiyor. Burada D-Marin Turgutreis marinasını gezebilir, Turgutreis dağına çıkarak bölgeyi kuşbakışı izleyebilir ve tarihi yel değirmenlerini ziyaret edebilirsiniz.

Bodrum Yalıkavak: Bodrum'un en elit yerlerinden biri olan Yalıkavak, mükemmel manzarası ve birçok ünlünün eviyle biliniyor.