Muğla’da Huzur Arayanlara Müjde! İlk Kitap Kafe Açıldı

Muğla’da Huzur Arayanlara Müjde! İlk Kitap Kafe Açıldı
Röportaj: Sevil OLUÇ- Meryem Akan 35 yaşında genç bir kadın. Son zamanlarda ekonomik sorunların yaşandığı ülkemizde, Meryem Akan büyük bir cesaret...

Röportaj: Sevil OLUÇ- Meryem Akan 35 yaşında genç bir kadın. Son zamanlarda ekonomik sorunların yaşandığı ülkemizde, Meryem Akan büyük bir cesaret göstererek Muğla’nın tarihi Arastası’nda bir kitap kafe açtı. İşlek caddelerde bulunan yeme içme ve eğlence vaadiyle işletilen mekanlardan farklı olarak Akan’ın açtığı Salaş Cafe’de ne mi var dersiniz? Tarihi Arasta’da Salaş Cafe’nin önünden meraklı gözlerle içeriyi süzerek geçenler soruyor; ‘ne olcekmiş burada’ diye? Salaş Cafe’de ‘kitap okuncek, çay gave içilcek, sanat edilcek’. Meryem Akan ile, Muğla’da tek olan bu kitap kafede hem kendi hayallerini gerçekleştirmesini  hem de Muğla’da huzurlu bir mekanın özlemini çekenlere hitap edecek olan Salaş Kafe’yi enine boyuna konuştuk…

Muğla’da bir ilk olan ve kentin en sakin yerlerinden biri olan Arasta’da kitap kafe açma cesaretini gösteren genç bir kadınsınız. Kendinizden bahseder misiniz?

Muğla’da Huzur Arayanlara Müjde! İlk Kitap Kafe Açıldı

Ben 35 yaşındayım, Muğla doğumluyum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteyi Muğla’da okudum. Kamu Yönetimi mezunuyum. Daha sonra pedagojik formasyonumu aldım, adalet öğretmeni olarak görev yapmaya hak kazandım. Ama 11 yıl hep idare işleri ve mesleki yeterlilik belgelendirme müdürlüğü yaptım. En son İstanbul’da görev yapıyordum. Bir gün dedim ki; artık yeter bu kadar. İstanbul’un kaosu, yoruculuğu. Son altı aydır da Bakırköy, Kadıköy, Avcılar’da hep böyle kitap kafeler, çalışma kafeler, sanat kafelere gidiyordum, araştırma yapıyordum. Hazır olduğumu hissedince memleketime döndüm ve burada böyle bir yer açtım.

Kitap kafe açma fikri nasıl ortaya çıktı?

İstanbul’dan esinlendim. Bir de şöyle bir şey var; İstanbul çok pahalı bir yerdi. Aynı şikayetleri Muğla’da da duydum. Muğla’da çok fazla eğlence mekanı var. Çocukların eğlenebileceği çok güzel yerler, insanların, öğrencilerin kahve içebilecekleri ama bütçelerini aşan güzel yerler var. Ama şu yoktu; kitaplarını, bilgisayarlarını alıp, gidip ders çalışabilecekleri çok fazla bir yer olmadığını gördüm. Ve de bu fiyatlarda bir yer yok. Bir buçuk liraya çay içebilecekleri, ev yapımı pasta, böreklerin dilimini beş liraya yiyebilecekleri bir yer yoktu. Ben dedim ki bunu yapmalıyım ama nerede? Aydın mı, İstanbul mu olsun derken; en güzeli Muğla’nın böyle bir şeye ihtiyacı var. Belki bir iki ay kimse kapımı çalmaz ama risk almaya değer. Dolayısıyla geldim ve memleketimde böyle bir şey yapmaya karar verdim. Esinlenme noktam, uzun yıllar öğrencilik hayatımın devam etmesi ve her şehirdeki öğrencilerin böyle yerlere ihtiyacının olduğunu görmem.

Kafenin adı neden Salaş Cafe?

Biz salaşı hep rahat anlamında kullanırız. Bugün çok salaş giyindim, çok salaş bir tip gibi. Dağınık anlamında. Bir gün Türk Dil Kurumu sözlüğüne bakıyordum. Salaşın kelime anlamına baktım. Meyve sebze satmak için gelişigüzel kurulmuş baraka demek.  Burada kitap aracılığıyla, müzik aracılığıyla, onların çalışarak bir şeyler üretmesi aracılığıyla bir bilgi, bir tecrübe satıyoruz aslında. Onların belki de bakış açılarını değiştiriyoruz. Çocuklara haftasonu yaptığımız etkinlikler, gençlere yönelik hizmet. O zaman biz de bilgi, deneyim, tecrübe,eğlence satmak için kurulmuş gelişigüzel bir barakayız. O yüzden salaş oldu ismi.

Amaç Muğla’daki bir eksikliği gidermek miydi?

İlk önce her insan kendini düşünür. İlk amacım bireysel tatmindi. Yıllardır yöneticilik yaptığım yerde kişilere para kazandırdım. Dedim ki; ben kendi işimin patronu olmalıyım. İkincisi, bir öğretmenim. Öğretmenlik yeteneğimi niye böyle bir şeyde değerlendirmeyeyim. Öğretmenlik sadece bir branş öğretmek değildir aslında. Bir de bunun eğitim kısmı var. Bu yönden yola çıkarak, ben en çok böyle bir şey yaparsam mutlu olurum dedim. Aslında kendi hayallerimi gerçekleştirmek içindi. Belki bir yıl sonra Kötekli’ye şube açacağız. Benim istediğim herkes burada hesap ödeme kaygısı gütmeden bir gelebilsinler. Bizim simit tabağımız var. Haşlanmış yumurta, simit, peynir gibi doyurucu şeyler ve 12 lira. Çok uygun bir fiyat. Buradan 15 liraya herşeyi yiyip gidebilecekler.

Yer olarak neden tarihi Arasta’yı seçtiniz?

Dokusu nedeniyle burayı seçtim. Muğla dediğiniz zaman ilk aklıma gelen Tabakhane, Arasta’dır. Muğlalılar olarak bizim için eski Muğla çok önemli. Arasta, benim yaptığım işe çok uygun. Arasta’nın esnafında yapmacık esnaf yoktur, Muğla ağzıyla konuşurlar. Yüksek fiyatlar, gösteriş yoktur. Arasta sıcaktır ve samimidir. Arasta’da zanaattan sanata giden bir yol vardır. Bizim dükkanımız 60 yıl önce iplik boyama atölyesiymiş. Boyama sularını kaynatıp buradaki küpe koyuyorlarmış. Biz de burada bir sanat yapmaya çalışıyoruz. İnsanlarla iletişime geçip onları anlamak, empati kurabilmek, insanları kazanabilmek de bir sanattır.Bu iş için başka bir yer olmazdı. Çok işlek bir yer düşünmedim. 10 tane devamlı müşterim olsun, benim için daha kıymetli. Ben onları tanıyayım ve kahven nasıl olsun diye sormayayım bile. Kadınlar burada günlerini de yapabilirler. Hedef kitlemiz sadece öğrenciler değil, herkese hitap etmek istiyoruz.

Damak zevki ve hizmet olarak ne vaat ediyorsunuz?

Damak zevki olarak; öğrenciler için annelerinin yaptığı gibi ne yiyorlarsa biz burada onu vaat ediyoruz. Çayımız evde kendi içtiğimiz çay. Evdeki misafire nasıl özeniyorsam burada da müşterilerime öyle özeniyorum. Kendim yiyip içmeyeceğim hiçbir şeyi müşterilerime vermiyorum. Kaldı ki ben her gelene müşteri değil, misafir gözüyle bakıyorum. Ben bir pastane standartlarında ürünler yapmıyorum, ev yapımı börek, pasta, kahvaltılıklar var. Zeytinler kendi ağaçlarımızdan, domates, salatalık kendi bahçemizden.     Onun dışındaki en büyük vaadim huzur. Müşterilerime şunu söylüyorum; bir tatlı huzur almaya bekliyoruz sizi. İnsanlar; gittik, bir saat oturduk, hunharca para harcadık ama hiç de bir şey yokmuş demesinler. Gittim bir kahve içtim, kafamı dinledim, kitabımı okudum, çıktım desinler. Kışın şöyle bir uygulamamız olacak. Üst katta kuzinemiz var, kestane pişireceğiz. Ben şunu diyeceğim müşterilerime, kestane bizden, içtikleriniz sizden. İçecek olarak marka gazlı içeçekler satmıyorum. Goca Muğla gazozu satıyorum.

Çocuklara ve öğrencilere yönelik farklı bir hizmet olacak mı?

4 ve 8 yaş arasındaki çocuklar için 31 Ağustos Cumartesi günü başlayacağımız masal okuma günlerimiz olacak. Bir okul öncesi öğretmenimiz gelecek, çocuklarla masal okuyacaklar. Ben de annelere soracağım çocuklar ne yesinler diye. Ben yiyeceklerini vereceğim taze taze. Bodrum’dan gelecek olan bir drama öğretmenimiz var. O da çocuklarımızla yaratıcı drama çalışması yapacak. Bu etkinlikleri biz düzenlemiyoruz, öğretmenlerimiz çalışmalarını ve öğrencilerini buraya getirecekler. Bir de resim öğretmenimiz var, o da çocuklarla çalışmalarını burada yapacak. Doğum günü kutlamaları da burada yapılabilecek.

Üniversite öğrencileri için burası nasıl bir ortam sunacak?

Bitirme tezi yazanlar var. Vize ve finallere çalışmak isteyenler için uygun bir ortam olacak. Muğla’nın soğuğunu biliyoruz. Kışın burada saatlerce oturup ders çalışabilecekler, ucuz fiyatlara yiyip içebilecekler ve saatlerce sohbet edebilecekler. İnternet ulaşımlarının olacağı bir yer olacak. İsmail Zorba adında bir hocamız kitap yazdı. Burada bir imza günü yapacak. Belki ileriki zamanlarda Türkiye çapında tanınmış yazarların da burada imza günü düzenlemesini sağlamaya çalışacağım.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Burası kitapların olduğu bir çalışma kafe olarak hizmet verecek, Muğla’da tekiz. Herkesi bekliyorum. Burayı bir kez denesinler.

Bu haber toplam 6476 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.