Muğla’da Tartışmalarla Gündeme Gelen Müze 8 Ay İçinde Tamamlanacak
17
Cengiz Bektaş Kent Belleği ve Bölge Müzesi Proje Yürütücüsü Güzel Sanatlar Uzmanı ve Müzeci Alper Çınar, yaklaşık 8 yıldır atıl vaziyette duran Cengiz Bektaş Kent Belleği ve Bölge Müzesinde gazetecilerle bir araya geldi.
Çınar, proje hakkında gazetecilere bilgi vererek, bir aksilik olmazsa müzenin 8 ay içinde hizmete gireceğini ve ücretsiz olacağını, müzede ailelerin, Üniversite öğrencilerinin ve çocukların zaman geçireceği alanlar olacağı bilgisini verdi. Arkeolog ve 3D Uzmanı Gökhan Yılmaz ise müze hizmete girdiğinde müzede yer alacak 3 boyutlu eserler ve Kazı Başkanları ile yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
27
Basın mensuplarına verilen sunum dosyalarında ise müze hakkında şu bilgilere yer verildi:
“Cengiz Bektaş Kültür Merkezi: Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle hayata geçirilen proje, Muğla’nın hafızası olacaktır. Müze ziyarete açıldığında Türkiye’nin en kapsamlı kültürel miras müzelerinden biri olacaktır. Bu yeni nesil müzede 3D mapping, yapay zeka, yapıların dijital ikizleri, hologram teknolojileri ve etkileşimli rehber sistemleri kullanılacak.
Burada Muğla’nın ve Türkiye’nin sahip olduğu kültürel ve doğal miraslar bilimsel verilerle yeniden kurgulanmaktadır. Müze, arkeolojiden jeolojiye, endemik bitkilerden yörük kültürüne, antik denizcilikten tarımsal mirasa kadar Muğla’nın tüm somut ve somut olmayan kültürel miras değerlerini kapsamaktadır. Heykel, maket, mozaik ve resimlerle desteklenen her bölüm, kendi alanında uzman akademisyenler tarafından bilimsel olarak içeriklendirilmiş; sergileme anlayışı yalnızca gösterime değil, öğretici ve duyusal bir deneyime dönüşecek şekilde planlanmıştır. Dijital ikiz uygulamalarıyla antik kent yapılarına ait birebir plan çizimleri, ziyaretçilerin hem dijital ortamda hem de sahada deneyimleyebileceği şekilde modellenmiştir.
Her biri özgün olarak üretilmiş 3 boyutlu yapılar, dokunmatik ekranlar ve sesli rehberler, görsel ve işitsel deneyimi bütüncül kılmakta; görme ve işitme engelli bireyler için erişilebilirlik en üst düzeyde sağlanmaktadır. 3D, Ai-Ar teknolojileri, ziyaretçilerin arkeolojik sahaların kazıdan restorasyona geçiş süreçlerini adım adım takip edebilmesini sağlarken, hazırlanan heykeller, maketler ve görsel sistemleriyle dönemin figürleri, ozanları, bilim insanları ve tarihi olaylar mekânsal olarak canlandırılmaktadır.
37
Örneğin, Hekatomnos Lahdi'ndeki bir sahne, hem fiziksel maket hem de arkadaki dijital ekranda canlandırılmakta; ziyaretçiler bir zaman makinesi hissiyatıyla geçmişle bağ kurmaktadır. Mekânsal planlama, avatar destekli dijital simülasyonlarla ziyaretçi hareketleri analiz edilerek yapılmakta, yaşlı bireylerin erişimi için rampalar ve dinlenme alanları optimize edilmektedir. Müze aynı zamanda çocuklara yönelik oyun alanları, bitki sergi bölümlerinde lavanta kokulu duyusal geçişler, sesli anlatımlı ozan heykelleri gibi deneyim odaklı unsurlarıyla kapsayıcı bir öğrenme alanı sunmaktadır. Cengiz Bektaş Kent Belleği Dijital Müzesi, dijitalleşmeyi kültürel mirası koruma ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle harmanlayan bir öncü örnek olarak, sadece Muğla'nın değil, Türkiye’nin kültürel mirasına dijital çağda yeni bir soluk getirmektedir. Müze içeriği sürekli güncellenebilecek şekilde tasarlanmıştır
Projenin Faydaları ve Amacı
Müze projesi, yalnızca kültürel mirasın korunması ile sınırlı kalmamakta; aynı zamanda belediyecilik, gençlik ve eğitim, halkın yaşam kalitesi, tarım ve üretim, üniversite iş birlikleri ve kültür turizmi alanlarında bütüncül bir kalkınma aracı olarak tasarlanmaktadır. Bu proje, bilimin ve sanatın rehberliğinde hazırlanmış sürdürülebilir bir model olup, kentin geleceğine hem ekonomik hem de kültürel değer katacak, ulusal ölçekte örnek gösterilebilecek bir uygulama olarak öne çıkmaktadır. Yapılan tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili birimleri ile koordinasyon içinde yürütülmektedir. Ancak bu projeyi benzersiz kılan, yalnızca devlet kurumlarının desteği değil; aynı zamanda Muğla halkının bizzat katılımı ve şehrin önde gelen temsilcilerinin katkılarıdır. Muğla’nın tarihine ve kültürüne yön vermiş değerli yazarlar, kanaat önderleri, esnaf temsilcileri, üreticiler, akademisyenler ve sanatçılar bu projenin ortak mimarlarıdır. Proje, masa başında hazırlanan bir tasarı değil; halkın onayıyla, onların fikirleriyle ve beklentileriyle yoğrulmuş yaşayan bir vizyondur. Bu nedenle müze, halkın sahip çıktığı, kendi belleğini kendi elleriyle kurduğu bir ortaklık örneği olacaktır. Müze aynı zamanda, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin katkıları ve konusunda uzman, dünyaca ünlü akademisyenlerin görüşleriyle güçlendirilmiştir. En önemlisi, proje şekillendirilirken gençlerin istekleri dinlenmiş, onların beklentileriyle harmanlanmış, böylece yalnızca bir müze değil; gençlerle birlikte inşa edilmiş bir kültür ve eğitim kurumu ortaya çıkmıştır. Müze, 13 farklı bölümüyle halkı, öğrencileri, ekonomiyi, eğitimi ve kültürel mirası tek çatı altında birleştirmekte; bunu sürdürülebilir bir model çerçevesinde kurgulamaktadır. Bu yalnızca bir tasarı değil; tüm etkinlikleriyle önceden planlanmış, paydaşlarla görüşülmüş ve danışmanlarla olgunlaştırılmış bir kültürel yol haritasıdır. Müze, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın görüş ve katkıları, kazı başkanlıklarının bilimsel bulguları, 6 farkı üniversiteden üniversite hocaları, sanatçılar ve bilim insanlarının değerlendirmeleri ile akademik güvenilirliğe kavuşmaktadır. Bu çok sesli katılım sayesinde müze, yalnızca bir sergi mekânı değil; bilim ve sanat insanlarının rehberliğinde yaşayan bir kültür laboratuvarı haline gelmektedir(Bu Bölümde Aslını Hiç Bozmadan Cengiz Bektasın Vasiyetinden Bahsetmek Gerekiyor) Çağdaş ve sosyal belediyecilik, yalnızca yol, su ve elektrik hizmetleri ile sınırlı değildir. Her kentin asli görevi, halkın eğitim, barınma, sağlık, kültür ve sosyal yaşam konularıyla ilgilenmek, yaşam kalitesini yükseltmek ve toplumsal ihtiyaçlara kalıcı çözümler üretmektir. Bu bağlamda hayata geçirilen Müze Projesi, çağdaş belediyecilik anlayışının somut bir tezahürüdür. Proje yalnızca bir kültür merkezi değil; aynı zamanda öğrencilerin eğitimine kültür mekânı ve derslik kimliğiyle katkı sunan, esnafa yeni ekonomik fırsatlar yaratan, çiftçinin emeğini arıcılık, zeytincilik, tarım ve denizcilik alanlarında destekleyen; üretimi ve emeği değerli kılan bir vizyon eseridir. Bu proje ile birlikte Muğla, yalnızca tarihsel mirasını koruyan değil; aynı zamanda geleceğini inşa eden bir kent kimliğine kavuşacaktır. Yerli ve yabancı ziyaretçilere kenti bütün yönleriyle tek bir merkezde tanıma fırsatı sunacak; böylece Muğla, ulusal ve uluslararası ölçekte bir cazibe merkezi haline gelecektir. Ayrıca müze, belediyeciliğin kültür, sanat, ekonomi ve toplumsal hafıza ile bütünleştiği bir kent belleği işlevi üstlenecek; kentin sosyolojik yapısının doğru biçimde tespit edilmesine ve halkın ihtiyaçlarının bilimsel yöntemlerle belirlenmesine önemli katkılar sağlayacaktır”
Üniversiteli Gençlere Staj İmkanı
47
Gençlik ve Eğitim Açısından Katkılar Bu merkez, öğrenci odaklı eğitim, bilimsel düşünme, kültürel paylaşım ve toplumsal katılım için çok yönlü bir alan olarak tasarlanmıştır. Müze, aynı zamanda bir eğitim kurumu kimliği taşıyan; gençlerin bilim, sanat ve kültür ile buluştuğu özgün bir merkezdir. Gençler burada tarih, kültür ve doğa bilimleri ile doğrudan etkileşim kurma imkânı bulacaktır. Üniversitelerle yapılacak iş birlikleri sayesinde bilimsel araştırmalar, atölye çalışmaları ve staj imkânları desteklenecek; bu da onların hem akademik gelişimlerine hem de mesleki deneyim kazanmalarına katkı sağlayacaktır. Cengiz Bektaş Kent Belleği ve Kültür Merkezi – Alt Kat bölümleri şunlardır: ·Öğrenciler için derslikler, sessiz ve sesli çalışma alanları, kütüphane, toplantı salonları ve atölyeler. ·Sesli çalışma alanları: Grup tartışmaları, sunumlar ve etkileşimli araştırmalar için. ·Sessiz çalışma alanları: Yoğun odaklanma gerektiren bireysel çalışmalar için. ·Kütüphane: Kitap, dergi, arşiv ve dijital kaynaklara erişim imkânı. ·Toplantı alanları: Kulüp, topluluk ve küçük atölyeler için randevu sistemi ile kullanılacak. ·Tasarım & üretim atölyesi: El işi, modelleme ve prototip geliştirme için esnek kullanım. ·Gastronomi laboratuvarı: Yerel flora ve endemik bitkiler ile deneysel çalışmalar. ·Müzik atölyesi: Enstrüman, koro ve stüdyo çalışmaları için ses yalıtımlı ortam. ·Sahne sanatları salonu: Dans, tiyatro, halk oyunları ve beden performansları için aynalı ve geniş prova alanı. ·Fuaye alanı: Sergiler, final jürileri ve kültürel etkinlikler için halka da açık kullanım. En önemli katkılardan biri, gençlerin aktif katılımcı olarak farklı disiplinlerde bir araya gelip sergiler, seminerler, etkinlikler ve kültürel faaliyetler düzenleyebilmesidir. Böylece modern ve çağdaş eğitim anlayışı, müzecilik kavramları ile buluşacak; plastik sanatlar, görsel sanatlar ve fen bilimleri aynı çatı altında yaşanabilir hale gelecektir. Bu yönüyle müze, yalnızca bir eğitim mekânı değil; aynı zamanda disiplinlerarası etkileşimi destekleyen örnek ve biricik bir model olacaktır. Ayrıca, Muğla’nın bu tarz yapılara ve eğitim sistemine duyduğu ihtiyaç göz önüne alındığında, belediye ile üniversite arasındaki bu iş birliği doğrudan öğrencilerin eğitimine katkı olarak geri dönecektir. 3. Halkın Yaşam Kalitesine Katkılar Müze, toplumun tüm kesimleri için erişilebilir bir kültürel alan yaratarak sosyal etkileşimi ve kültürel katılımı artıracaktır. Sanat eserleriyle, interaktif sergilerle ve halkın katkısıyla hazırlanacak arşivlerle desteklenen yapı, yalnızca bir sergi alanı değil aynı zamanda bir sosyal yaşam merkezi işlevi üstlenecektir. Bu merkez, İlber Ortaylı Kütüphanesi gibi özel kültürel mekânlarla entegre edilerek, kentin entelektüel kapasitesini ve bilgi üretim gücünü artıracaktır. Böylelikle kültürel mirasın korunması yalnızca sergilerle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda araştırma, arşivleme ve yayın faaliyetleriyle sürekli geliştirilecektir. Bu yaklaşım, halkın bilgiye erişimini kolaylaştıracak, gençlerin akademik ve kültürel gelişimlerine doğrudan katkı sağlayacak ve toplumun yaşam kalitesini gözle görülür biçimde yükseltecektir.
57
Muğla Tarımına Özel Bölüm
Tarım, Zeytincilik, Arıcılık ve İpekböcekçiliği Açısından Katkılar Tarım ve üretim faaliyetleri, halkın en temel yaşam gelirini oluşturan alanlardır. Bu nedenle müzenin tarımsal üretim boyutunda işlevselleşmesi, yalnızca kültürel mirasın korunması değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirlik ve kırsal kalkınma açısından da kritik bir rol üstlenecektir. ·Uluslararası Tanınırlık: Zeytinyağı, bal, ipek ve benzeri ürünlerin tanıtımı için oluşturulacak özel sergi ve atölyeler, bu ürünlerin dünya çapında bilinirliğini artıracak, Muğla’yı uluslararası pazarlarda öne çıkaracaktır. ·Doğru Yetiştiricilik ve Eğitim: Üretim süreçleri ziyaretçilere ve özellikle gençlere aktarılacak; doğru tarımsal teknikler, sürdürülebilir yöntemler ve modern eğitim modelleriyle desteklenecektir. ·Kırsal Kalkınma: Yerel üreticiler, müze aracılığıyla ürünlerini doğrudan tanıtma ve satış imkânı bulacak; böylece gelir artışı sağlanacak ve kırsal bölgelerin ekonomik canlılığı desteklenecektir. ·Kültürel Devamlılık: Zeytincilikten arıcılığa, ipekböcekçiliğinden geleneksel tarıma kadar tüm süreçler, uygulamalı gösterilerle belgelenerek kültürel mirasın yaşatılması güvence altına alınacaktır. ·Uluslararası İşbirlikleri: Bu alanda çalışmalar başlatılmış olup, yurt dışındaki kurumlarla ortak proje faaliyetleri için görüşmeler yapılmaktadır. Şarap ve zeytinyağı müzeleri konusunda proje ve eylem planları, dünyaca tanınmış uzmanların katkılarıyla hazırlanmıştır. Bu yaklaşım, müzeyi yalnızca kültürel bir merkez değil, aynı zamanda yerel ekonomiyi güçlendiren, uluslararası işbirliklerini harekete geçiren ve üretimi geleceğe taşıyan bir model haline getirecektir. 5. Üniversite İşbirlikleri ve Akademik Katkılar Müze, üniversiteler için hem bir araştırma alanı hem de uygulamalı eğitim platformu işlevi görecektir. Güzel sanatlar, arkeoloji, biyoloji ve turizm gibi disiplinlerden öğrenciler için saha çalışmaları düzenlenecek; akademisyenler için kongre, sempozyum ve bilimsel toplantılara ev sahipliği yapılacaktır. Böylece müze, uluslararası düzeyde akademik işbirliklerinin merkezi haline gelecektir. Geleceği inşa edecek gençlerimizi iyi yetiştirmek, ülkemizi çağdaş ve demokratik bir düzeye taşımanın, her kesimin mutlu olduğu bir toplumsal yapıyı kurmanın en temel şartıdır. Bu noktada gençler, en önemli yatırım yapılması gereken kesimdir; çünkü onlar, kültürel mirasın taşıyıcıları ve geliştiricileridir. Bu nedenle müze, yalnızca bir kültür alanı değil, aynı zamanda bir eğitim kurumu kimliğiyle tasarlanmıştır. Sadece alt katındaki çok amaçlı gençlik salonu değil; tarih, sanat, biyoloji, felsefe ve plastik sanatlar gibi 12 farklı bölüm, öğrencilerin çağdaş ve modern tekniklerle yaratıcılıklarını ortaya koymalarını hedefleyecek şekilde planlanmıştır. Müze, bu yapısıyla gençleri destekleyici, motive edici ve eğitici bir merkezdir. Sunulan model, ulusal ölçekte bir eğitim anlayışına örnek teşkil edecek içerik ve muhtevaya sahiptir
67
Antik Kentlere Özel Bölüm
Kültür ve Turizm Açısından Katkılar Müze, kültür turizminin bölgedeki ekonomik etkilerini yalnızca öngören değil, bilimsel verilerle ortaya koyarak geliştirilmiş bir modelin merkezinde yer almaktadır. Bu kapsamda tarihi yapılar, kazı başkanlıklarının çalışmaları ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı tüm veriler derlenmiş, sistematik bir bütünlük içinde değerlendirilmiştir. Yeni bir gezi rotası yaratmaktan ziyade, müzenin merkez alınmasıyla tüm kültürel miras öğeleri ve antik kentler anlamlı bir bağlama oturtulmuştur. Mousoleum, Stratonikeia, Kaunos, Knidos, Lagina, Labranda, Beçin, Physkos ve Euromos gibi Muğla’nın en önemli antik kentleri, müze aracılığıyla hem bilimsel hem de sanatsal açıdan görünür kılınmakta; aynı zamanda kültür turizminin gelir düzeyine etkisi somut verilerle desteklenmektedir.
77
Bu yaklaşım, Muğla’yı yalnızca bir turizm destinasyonu olmaktan çıkarıp, bilim, sanat ve kültür ekseninde geliştirilen bütüncül bir kalkınma modelinin merkezi haline getirmektedir. Tüm bu değerlerin merkezine müzemizi koymak, kültürel mirasın korunması ve tanıtılması yoluyla Muğla’yı bölgesel ve küresel ölçekte kültür turizminin öncü merkezi haline getirecektir. SONUÇ Müze projesi, kültürel mirasın korunmasını merkezine alan; belediyecilik, eğitim, halkın yaşam kalitesi, tarım, üniversite işbirlikleri ve kültür turizmine doğrudan katkı sağlayan bütüncül ve sürdürülebilir bir kalkınma modelidir. Bilim ve sanatın rehberliğinde hazırlanan bu proje, Muğla’ya ekonomik, kültürel ve sosyal değer katacak; kenti ulusal ve uluslararası ölçekte örnek bir merkez haline getirecektir. Bu müze, yalnızca geçmişimizi koruyan bir yapı değil; Muğla’nın geleceğini inşa eden, halkımıza güven ve ilham veren bir vizyon eseridir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.