Selçuk Özdağ’dan TBMM’de Futboldaki Bahis Skandalına Sert Değerlendirme
Özdağ, yalnızca mevcut tabloyu yorumlamakla kalmayıp, yaşanan krizin Türkiye’de spor yönetiminden denetim mekanizmalarına, etik yapısından gençlik politikalarına kadar birçok alanda ciddi bir kurumsal çöküşün işaret fişeği olduğunu söyledi. Basın toplantısının rutin bir değerlendirme olmadığını vurgulayan Özdağ, bunun bir “spor muhasebesi, kurumsal yüzleşme ve geleceğe yönelik reform çağrısı” niteliği taşıdığını dile getirdi.
Spor akademisi mezunu olduğuna dikkat çeken Özdağ, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kamuoyuna açıkladığı rakamların vahametini özellikle öne çıkardı. Buna göre profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemden 371’inin bahis hesabı bulunduğu, 152 hakemin aktif şekilde online bahis oynadığı, yalnızca bir hakemin ise 18 bin 227 işlem gerçekleştirdiğinin belirlendiği aktarıldı. Bu tabloyu “bireysel hataların çok ötesinde, yapısal bir sorun” olarak nitelendiren Özdağ, “Bu kadar geniş çaplı bir ihlal nasıl bu kadar uzun süre fark edilmedi? Denetim sistemleri neden işlememiştir?” sorularını gündeme taşıdı ve yaşanan süreci “tarihî bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.
Disiplin süreci kapsamında Süper Lig’den 27, 1. Lig’den 77, 2. Lig’den 282, 3. Lig’den 629 ve amatör liglerden 9 futbolcu olmak üzere toplam 1.024 ismin PFDK’ya sevk edildiğini, alt liglerdeki maçların iki hafta ertelendiğini hatırlatan Özdağ, bu kararların sezon ortasında alınmasının kulüpler üzerinde kadro planlaması, taktik düzeni ve ekonomi açısından büyük sarsıntı yarattığını söyledi. Operasyonun doğru yönetilmediğini belirten Özdağ, “Temizlik doğru zamanda yapılırsa arınma getirir, yanlış zamanda yapılırsa tahribat yaratır.” sözleriyle sürecin stratejik açıdan hatalı işletildiğini ifade etti.
Türkiye’de resmî olarak faaliyet gösteren sekiz bahis şirketi bulunmasına rağmen yalnızca Misli ve Nesine’den gelen verilerin incelemeye dahil edilmesini eleştiren Özdağ, bunun kapsam ve adalet açısından ciddi bir sorun olduğunu söyledi. Ayrıca diğer şirketlerden verilerin geç temin edilmesiyle “bazı kişilere hesap temizleme imkânı tanınıp tanınmadığı” sorusunu gündeme getirdi. İncelemenin yalnızca futbolcu ve hakemlerle sınırlandırılamayacağını vurgulayan Özdağ, tercümanlardan menajerlere, teknik kadrolardan federasyon yönetimine kadar tüm paydaşların sürece dahil edilmesi gerektiğini belirterek, “Temizlik sadece hakemlerle olmaz.” sözünü hatırlattı.
Türk futbolunun sadece bahis krizinin değil, aynı zamanda strateji eksikliği, finansal çöküş ve kurumsal vizyon kaybı gibi daha derin sorunlarla mücadele ettiğini ifade eden Özdağ, kulüplerin 31 Ağustos 2025 itibarıyla 71,1 milyar TL’yi bulan borç yükünü ve Avrupa kupalarındaki sınırlı başarıları örnek gösterdi. Sürecin özellikle alt liglerdeki genç sporcular üzerinde psikolojik ve sosyoekonomik bir kırılma yarattığını belirten Özdağ, “Bir sporcu neden sahada kazanmak yerine bahis yoluyla kazanmaya yönelmiştir?” diyerek konuyu gençlik politikalarına taşıdı.
Özdağ, Türk futbolunun yeniden ayağa kalkması için acilen hayata geçirilmesi gereken önerilerini şu başlıklarla sıraladı:
• TFF bünyesinde bağımsız bir “Etik Denetim Kurulu” kurulması
• Operasyonların sezon başlamadan önce tamamlanması
• Federasyon yöneticileri dahil tüm yapının kapsamlı şekilde incelenmesi
• Sürecin TBMM’de kanun teklifine dönüştürülmesi
Türk futbolunun kritik bir eşikten geçtiğini ifade eden Özdağ, “Bu krizi yalnızca bir skandal olarak görüp geçebiliriz ya da bunu büyük bir yeniden doğuşa dönüştürebiliriz.” diyerek reform çağrısında bulundu. Açıklamasını, “Karanlıktan çıkmak için değil, ışığı büyütmek için buradayız.” sözleriyle tamamlayan Özdağ, hem siyasi hem kurumsal anlamda gerekli desteği sunmaya hazır olduklarını belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.