TMMOB’den Sert Çıkış: “Afetler Takdiri İlahi Değil, Takdiri İdari”
Çatalkaya, “Afetler takdiri ilahi değil, idarenin zamanında yapmadığı hazırlıkların sonucudur. Bu nedenle dirençlilik değil kırılganlık üreten düzenden acilen kurtulmamız gerekiyor” dedi.
Çatalkaya, Türkiye’nin her afet olayına hazırlıksız yakalandığını vurgulayarak, “Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engelleyemeyen, plan ve mevzuatları kâğıt üzerinde kalan mevcut sistem, toplumumuzu korumuyor” ifadelerini kullandı.
“Afetler Takdiri İlahi Değil, Takdiri İdari”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın açıklamasında, orman yangınlarından depremlere kadar yaşanan tüm afetlerin birer kader değil, alınmayan önlemlerin sonucu olduğu vurgulandı. Çatalkaya, “Yangın mevsimi gelmeden, deprem olmadan gerekli risk azaltma yatırımlarını yapabilen bir idareye ihtiyaç var. Aksi halde yaşanan her kayıp, idarenin sorumluluğudur” dedi.
“Katılımcı ve Ekolojik Afet Yönetimi”
Çatalkaya, afet risk yönetiminin yalnızca yapılı çevreyle sınırlı olmaması gerektiğini belirterek, şu önerilere dikkat çekti:
• Afet yönetimi devletin tek başına yürüteceği bir faaliyet değil, yerelde başlatılıp yerelde kazanılacak bir süreç olmalı.
• Afetlerin sosyal, psikolojik ve ekolojik boyutlarını içeren bütüncül bir sistem inşa edilmeli.
• Yerel yönetimler, meslek odaları ve afetzedelerin karar süreçlerine katılımı sağlanmalı.
• İmar ve yapı mevzuatı yeniden düzenlenmeli; “imar affı” benzeri uygulamalara son verilmeli.
• Afet suçları için özel yasalar çıkarılarak ağır cezalar tanımlanmalı.
• “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı” acilen kurulmalı.
“Jeoloji Mühendisliği Görmezden Gelinmemeli”
Çatalkaya, özellikle yapı üretim ve denetim süreçlerinde jeoloji mühendisliği hizmetlerinin ihmal edildiğine dikkat çekti. Zemin ve temel etütlerinin hayati önem taşıdığını hatırlatarak, “Bu çalışmalar yük değil, güvenli yaşamın ilk adımıdır. Planlama ve yapı denetim süreçlerinde jeoloji mühendisliği hak ettiği değeri görmelidir” dedi.
Ayrıca diri fay, heyelan, tsunami ve taşkın risk haritalarının tamamlanarak imar planlarına işlenmesi gerektiğini söyleyen Çatalkaya, Ankara’da yaşanan son depremlerin de afet risk yönetiminde ezberleri bozduğunu ifade etti.
“Muğla’da Denetimlerde Şeffaflık Sağlanmalı”
Açıklamada, Muğla özelinde de önemli uyarılar yer aldı. Çatalkaya, ilçe belediyelerinin zemin etütlerini dosya üzerinden değil, yerinde denetlemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca TMMOB ile yapılan Mesleki ve Teknik İşbirliği Protokolünün tüm ilçelerde uygulanarak objektif denetimin sağlanması gerektiğini belirtti.
“Bilimle, Emekle, Umutla ve İnatla Mücadeleye Devam”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Afetleri topluma ‘takdiri ilahi’ diyerek açıklayan, yara sarmanın ötesine geçmeyen bir sistem çözüm değildir. Etkin bir mevzuat, güçlü kurumlar, afet güvenliğini önceleyen bir ekonomi ve bilinçli bir toplumla mücadele mümkündür. Bizler, bilimle, emekle, umutla ve inatla bu yoldaki mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.