Muğla'da eko-turizm -2-

Muğla'da eko-turizm -2-
Geçtiğimiz hafta “Muğla’da eko-turizm” başlığı altında bir yazı yazmıştım. Dünya’daki eko-turizm lokasyonlarının kendilerine has olgularının...

Geçtiğimiz hafta “Muğla’da eko-turizm” başlığı altında bir yazı yazmıştım. Dünya’daki eko-turizm lokasyonlarının kendilerine has olgularının olduğunu ve bu olgular üzerine yapılan stratejik yatırımlardan bahsetmiştim. Hatta yerel turizm yatırımcılarımıza da ufaktan bir göndermede bulunmuştum. O kadar çok doğal güzellikleri içinde barındıran Muğla ilinde bir tane akıllı yatırımcının bu yönde bir girişiminin olmadığını hayretle karşıladığımdan falan bahsetmiştim vs. Yazımın sonunda da Muğla’nın eko-turizm’de ağır silahının ne olması gerektiğini sorarak kapatmıştım. İşte bu yazıda da o sorunun cevabını vermeye çalışacağım - kendimce.

Ne demiştik, çöl safarileri için Arap ülkeleri, vahşi hayvanlar için Afrika toprakları, balta girmemiş ormanlar ve değişik bitki örtüleri görebilmek için G. Amerika’nın toprakları, buzullarla kaplı doğa güzellikleri için Antarktika. Dünyada nadir bulunan bitki örtüleri ve kendilerine has kaplanları için Hindistan’ın ormanları. Peki, bir eko-turist Türkiye’yi hatta Muğla’yı tercih etmesi için sunulan servisler nelerdir? Mesela Muğla’da caretta carettaların yumurtlama dönemi haricinde, dünyanın doğal güzelliklerini bir arada bulunduran Muğla kentine has bir konsept oluşturmak bu kadar zor mu? Bence Muğla ili için belirgin adımlar atılmasının zamanı gelmiştir. - turizm odalar birliği ve turizm il müdürlüğünün ortak çalışmalarıyla tabi.

Bir program/ servis düşünün eko-turistin Dalaman veya Bodrum havalimanlarına indiği andan itibaren tecrübe edecekleri eşsiz bir program. Kendimce hazırladığım bu programın gerçekleşme şansı nedir acaba merak ediyorum. İşte o program;

Turist havaalanına iner, onları bekleyen otobüse atlarlar ve konaklayacakları yerlere doğru yola çıkarlar. Konaklayacakları yer bilmem kaç yıldızlı oteller değil veya butik oteller olmamalıdır! Neticede bu turist eko-turisttir ve bu tür otellerden servis almaktan çok doğal güzellikleri, bitki örtüleri, doğal besinleri ve yerel yaşantılardır merak ettikleri konular. Peki bu insanlar nerde konaklayacaktır? İşte burada devreye yerel yönetimler ve yatırımcılar devreye girmelidir. Sırf eko-turizm için yapılan konaklama yerleri olmalıdır. Bungalovlar, Yörük çadırları vb. yerler gibi.  Köyde yaşayan vatandaşlarımızın yaşamı bizim ağır silahımız olmalıdır(Anadolu insanı). Ne yerler ne içerler, günlük işleri nelerdir. Birebir Anadolu insanının yaşamını tecrübe etme fırsatını bulabilecek program. Sabah kahvaltısında yumurtasını kümesten almak, balını kovandan kendisi çıkarabilmek(tabi onlara rehberlik edecek bir yerli vatandaş ile), domatesini bahçeden kendisi koparmak, ekmeğini kendisi fırında yapmak ve sıcak köy ekmeğinin tadını bizzat tadabilmek.

Avrupa’nın hatta dünyanın en meşhur körfezlerinden biri olan Akbük körfezinin yukarısında kalan Kıran ve Sarınç köyleri bu tür aktiviteler için biçilmiş kaftandır (kanımca) hem doğa güzellikleri, manzaraları hem de köy yaşantısı olarak tam isabettir. Sadece Sarınç ve Kıran köyeleriyle de sınırlı değildir Muğla. Mesela Muğla yaylasının kavunu, Yeşilyurt’un üzüm bağları, Fethiye’nin meşhur domatesleri, Datça’nın bademi, Bodrum’un mandalinası, Yatağan’ın karpuzu, Milas’ın zeytinyağları, üzüm bağları, turistin tercihine ve konaklama süresine bağlı olarak gerçekleştirebilecek programlar sunulabilir. Bu sayede misafirperver Anadolu insanının tanıtılmasına yardımcı olmuş olup yerel güzelliklerimizin de pazarlamasına faydası dokunur.

Bu tür bir organizasyonu gerçekleştirmek iyi plan ve programlamayla birlikte koordinasyonlu çalışma gerektirir. Plan ve programlama konusunda altından kalkabiliriz, bunun için yeterince kalifiyeli insanımız mevcut. Fakat iş birlikte hareket edip koordinasyonlu çalışmaya gelince biraz düşündürüyor beni. Haydi, hep beraber adım atıp turizmi bütün yıla yaymak için adam akıllı, gerçekçi projeler çıkaralım. Zaman üretme zamanı olmalıdır!

Bu haber toplam 627 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.