Muğla'da "TT" işkence

Yeni bir işkence modeli doğdu “TT işkence”. Türkiye geneli için geçerli bir tabir mi bilemiyorum fakat Muğla ili sınırlarında yaşayıp da Türk Telekom şirketinden servis alanlar için cuk diye oturan bir tabir. Üstüne üstlük bu işkenceyi çekmek için para ödüyoruz.

Yağan yağmurlardan mı? Eskiyen hat kablolarından mı bilemiyorum ama nüfusun hatırı sayılır kesiminin telefonları 1 ayı aşkındır arızalı. Arıza bildiriminde bulunmak için telefon açıyorsunuz karşınızda muhatap bulamıyorsunuz, telesekreter sizin şikayetinizi veya arızanızı tespit ediyor ve en kısa zamanda size dönüş yapılacak diyor. Sonra arızam giderilecek diye bekle anam bekle… Mesela bizzat kendi çevremden örnek vereyim konuyla ilgili, Ortaca’da tek başına oturan 76 yaşındaki nenemin telefonu 40 gündür arızalı. Kadıncağızın şehir dışında yaşayan evlatları ve torunlarıyla görüşebilmesi artık bir hayal gibi bir şey. Kötekli’de oturan aile dostlarımızın telefonu ise 20 günü aşkındır arızalı, arıza bildiriminde bulunulmuş fakat yapılan hiçbir çalışma yok. Bir örnekte Yerbelen köyünden vereyim. Köydeki ankesörlü telefonlar hava muhalefeti yüzünden yerinden sökülmüş ve kullanılmaz hale gelmiş. Köy muhtarının söylediğine göre 1 ayı aşkındır telefon kulübesi yerde 2.80 uzanmış vaziyette duruyor, ne bir gelen var ne de bir giden “TT” ekiplerinden. Peki neden böyle? Umurlarında değil mi acaba? Umurlarında olmaması gibi bir şey olamaz yani sorun umursamazlık değil kapasite yetersizliği. Yanlış duymadınız, Galatasaray futbol kulübüne yıllığından 15 milyon dolarlık 10 yıllık sponsor desteği olan, reklamlarında Türkiye’nin en başarılı ve en ünlü adamını oynatmak için milyon dolarlar akıtan Türk Telekom şirketinin kapasite yetersizliğinden bahsediyorum. Yetersizlik diyorum çünkü Muğla ili için ayrılan ödenek ne kadar biliyor musunuz? 60.000 lira!!! Şaka gibi, 3 aylık milletvekili maaşı. Bu parayla ne yapabilirsin ki kurum olarak? Eskiyen telefon hatlarının onarımını mı yaparsın (ki buna bir yıllık ödeneğin hepsini ayırsan yetmez) ya da teknolojik yatırımlarda mı bulunursun yoksa çalışan sayısını mı arttırırsın? Ancak elindeki personelin eğitimine harcayabilirsin. Elindeki eleman dediğime de bakmayın, bu yıl Muğla genelinde 32 personel çıkarıldı şirketten. Gönderilen 32 personelin yerine ise bu sayının yarısı, 16 personel getirildi. Tecrübe eksikliği olan, teknik eğitimi tam anlamıyla yutmamış personelden bahsediyorum. Ortaca ilçesinde 1 Türk Telekom personeli bulunmakta mesela. Hangi birine yetişecek bu adam?

Özelleştirme furyasında Türk Telekom’un %50 hissesi Araplara satıldı(Lübnanlı bir şirket almış), %35’i hala devlet bünyesinde ve geri kalan hissesi de halka arz edilmiş durumda. Düşündüğünüz zaman Arapların umurunda mıdır biz telefonla konuşmuşuz konuşamamışız. Adamlar paranın tadına baksın bizler de işkencemizin tadına.

Rahmetli Kemal Sunal’ın oynadığı bir film vardı hani beyaz eşya reklamlarında oynuyordu. Halk onun itibarına güvenerek reklamını yaptığı markadan alışveriş yapıyordu. Kısa bir süre sonra o markanın bütün beyaz eşyaları tel tel dökülüyordu. O filmde verilen güzel bir mesaj var aslında, halk tepkisini Kemal Sunal’ın oynadığı karaktere koyuyordu ve o markanın imajına darbeyi vurmayı biliyordu filmin sonunda. Bizim halkımızda bunu yapacak irade var mıdır merak ediyorum.

Not: Yazımda en yüksek kaliteli TTnet internet hizmetinin rezilliğinden bahsetmedim bile.