Ni'Çin?

Türkiye’de 2012 yılı Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından Çin yılı olarak kabul edilmiş ve bu doğrultuda Türkiye’nin çeşitli illerinde Çin geleneklerini tanıtan gösteriler düzenlenmeye başlanmış mış – miş diyorum çünkü haberim yoktu, ta ki geçen Çarşamba gününe kadar.

Geçtiğimiz Çarşamba günü de Muğla’nın sokaklarındaydı Çinli arkadaşlar.

Gösterinin yapılacağı günün sabahı Turizm müdürlüğü tarafından bilgilendirildik gazete olarak “akşam saat 19’da Kurşunlu Camii önünde Çin gösteri ekibi Muğla halkıyla buluşacak” diye.

Duyar duymaz merak ettim ve dışarı çıktım acaba bu gösterinin tanıtımı yapılmıştı da benim mi gözümden kaçtı? Hemen kendimi dışarı attım ve Muğla’nın reklam panolarını dolaştım, yerel basının internet sitelerine şöyle bir göz attım fakat hiçbir yerde bu etkinliğe ait bir tane pazarlama aracına rastlayamadım. Hatta belediye anonsu edildi de biz mi duymadık orasını da bilemiyorum.

Yolda rastladığım arkadaşlara sordum gezerken, böyle bir organizasyon varmış bilgin var mı? diye. Yanıt hep aynıydı Çinli mi? Burada mı? Muğlalının Uzakdoğu ülkesine ne kadar uzak olduğunun ispatı gibiydi sanki cevapları. O yüzden bu tür organizasyonların Muğla’nın yararına olduğunu düşünüyorum.

Sokakta dolaşırken ni’Çin diye sorup duruyordum kendi kendime, nasıl olur da böyle bir etkinlik Muğla halkına duyurulamaz? Nasıl kopuk bir teşkilatlanmadır bu? Yerel medyanın bile haberi etkinlik günü olması kabul edilir gibi değil.

İçimdeki merak bitmek bilmiyordu, saat 16 gibi etkinliğin yapılacağı Kurşunlu Camii önüne gittim herhangi bir hazırlık var mı acaba diye. Tık yoktu, hepimizin bildiği gibi ayakkabı boyacıları ve banklarda oturan birkaç vatandaş. Acaba yanlış mı anladık bugün değil de haftaya Çarşamba mıydı? Aradık turizm müdürlüğünü etkinlik bu akşam saat 19’da. Allah Allah.

15 dakika kala gösteri alanına doğru yola çıktım. Yolda Çin gösteri ekibine rastladım yürüyorlardı. Gittikleri yer belliydi haliyle. Beraber yürüdük gösteri alanına. İşte o an anladım ni’Çin fazla tanıtım yapılmadığını. 15 kişi ya vardı ya yoktu görünen (fakat 29 kişiymiş ekip ufak tefek olduklarından mı az göründüler gözüme orasını bilemiyorum). Ellerinde sopalar, sopaların üstünde o meşhur ejderhaları ile yerlerini aldılar Kurşunlu Camii yanında bulunan fıskiyenin önünde.

Gösteriye haberi olup da gelenlerin sayısı, rastgele bölgede hareket görüp de gelenlerin sayısından azdı. Toplasan 100 kişi yoktu fıskiyenin çevresinde. Ee zaten bu gösteri ekibi için o kadar kalabalığa gerek var mıydı ki?

Benim için gösterinin en eğlenceli tarafı Muğla halkının verdiği tepkilerdi, fıskiyeye çıkanlardan tutun da bankın üzerinde bulunan yükseltileri kullananlara kadar hepsi Çinli göstericileri görebilmenin telaşı içersindeydiler (o an anladım halkımızın ne kadar ihtiyacı olduğunu özellikle farklı şeylere).

Ama aralarında geçen diyaloglar favoriler listemde 1 numarada;

“bunların hepsi birbirine benzeyipduru ya la”

-          “nediverceklermiş endeykiler”

+  “Çin’i tanıtıvereyorlarmış”

-          “Çin’i tanımayıp mı duruz biz sanki? Hepsi sahteci bunların”

Bir de yapılan organizasyonu eleştiren büyüklerimin diyaloglarına kulak misafiri oluyordum (basın ve esnaftan olan büyükler). Boş verin eleştiriyi abiler, bu tür organizasyonlar sizin beklediğiniz kadar büyük veya şaşalı olamaz, özellikle Muğla’da! Ni’Çin mi? – Çünkü üzülerek söylemeliyim ki bunu hak eden ne yerel yönetimimiz, ne de o kültür seviyesine ulaşmış halkımız var, maalesef. Anlayana!