Nizamoğlu baba ocağında Menteşe’ye seslendi: “Ben ulaşılır bir Başkan olmaya geldim”

İYİ Parti Menteşe Belediye Başkan Adayı Hüseyin Nizamoğlu, İlçe Başkanı Av. Ömer Kaygas ve Meclis Üyesi Adayları ile birlikte seçim çalışmaları kapsamında Kozağaç ve Kafaca Mahallelerini ziyaret etti. Coşkulu kalabalık, Nizamoğlu’nu davul ve zurnayla karşıladı.

Kozağaçlı ve Kafacalı vatandaşlarla bir araya gelen Nizamoğlu, istek ve talepleri dinledi.

İYİ Parti Menteşe Belediye Başkan Adayı Hüseyin Nizamoğlu yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
“Teyzelerim, yengelerim, ablalarım, abilerim amcalarım; Böyle güzel bir karşılamayı ve organizasyonu yaptığınız için öncelikle hepinize çok teşekkür ederim. Ben bu işe nasıl karar verdiğimden bahsetmek istiyorum. adaylığa son anda karar verdim ve dedim ki ben öncelikle baba ocağından başlayacağım, onlarla görüştükten sonra başlayacağım.

“BU SEÇİM BİR SİYASİ PARTİ SEÇİMİ DEĞİL”

Hepinizin farklı farklı görüşte olduğunu biliyorum, hepimizin partisi var, hepimizin bir düşüncesi var, idalleri var. Ben buraya oy istemeye gelmedim. Ben buraya annemle babamın helalliğini almaya geldim. Sizlerden oy istemek gibi bir gayem yok sizler benim ailemsiniz, sadece arkamdan bir omuz vermenizi istiyorum. Çocukluğum, gençliğim Kozağaç’ta geçti, çok güzel zamanlarım oldu.
Bu seçim bir siyasi parti seçimi değil. Bu seçim bir aday belirleme seçimi.

“BÖLGEYİ TANIYAN EN CİDDİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYIYIM”

Bence partizanlık her zaman doğru bir seçim değil, yani atanan adaylar çokmu iyi ki?
Sivil toplum kuruluşlarında, spor kulüplerinde, partide, derneklerde yer aldım görevlerde bulundum ve çok büyük tecrübeler edindim.
Belediyecilikte bilgim var, sorunları biliyorum çözümleri biliyorum.

Bu memleketin 66 mahallesinin tamamına gittim. Yollarını biliyorum, sorunlarını biliyorum. Buranın girişindeki sıkıntıları, taş ocağı sıkıntısını, yangını biliyorum.
Yani ben aslında akrabalıktan öte, hemşerilikten öte bu bölgeyi tanıyan en ciddi belediye başkan adayıyım. Ayrıca hiç bir zaman rantla parayla işim olmaz. Çünkü bu işler, becerebileceğim işler değildir. Beni tanıyanlar bilir zaten.

Bu memleketi en doğru şekilde yönetebilecek, iyi bir seçenek olmaya geldim.
Gerçekten bu memleketin çok büyük sorunları var. Yapılan şeyler de var. Allah razı olsun yapanlardan. Belediyenin de, hükümetinde yaptığı şeyler var ama gerçekten bu memleket çok geri kalmış durumda. Bende dedim ki daha iyisini yaparız.
Eleştirel bir yapım var yeri geldiği zaman hükumeti de eleştiriyorum, yerel yönetimi de eleştiriyorum.

“SİZİ SEÇENEKSİZ BIRAKMAK İSTEMEDİM”

Yerel yönetimi eleştirdiğim noktada kızdığım şeyleri ben yapabilecekken eleştiriyorsam, o zaman dedim ki bu seçime girmem lazım. Madem eleştirdiğim yere talip olmuyorsam, ben sadece dedikodu yapan bir adam olurum. O yüzden aday oldum ve en iyisini yapacağımı biliyorum. Sizi seçeneksiz bırakmak istemedim. Onu atadılar, ona oy vermek zorundayız. Bunu atadılar ona oy vermek zorundayız. Hayır! Burada daha iyi bir adam var ve ben şehirdeki en iddalı aday olduğumu düşünüyorum.
Belediyeciliğin kişilere bağlı olduğunu düşünüyorum. Belediyecilik, partiler üstü bir iştir, ekip ve hizmet işidir.
Belediyecilik ekip işidir. Bizim ekibimiz Muğla’nın en güçlü ekibi. Belediye meclisimiz çok güçlü.
Siyasi tecrübem var, bürokratik tecrübem var. Ben uzlaşmacı bir insanım.
İşimi biliyorum, yapacaklarımı biliyorum, projelerim hazır, ekibim çok güçlü ve sağlam.
Biz bir başlangıç yaptık ve 4 günde inanılmaz bir etkileşime ulaştık. Göreceksiniz işin sonunu zafer ile tamamlayacağız. Ulaşılamayan bir Başkan olmayacağım.
Bir çoğunuzda telefonum var, adaylığım açıklandığı günden itibaren binlerce telefon aldım. Şu anki adayların geneline ulaşma imkanınız yok. Ben ulaşılır bir Başkan olmaya geldim. Sizin dualarınızla da Başkan olacağım.”