Muğla olarak az yatırım alan illerin başında geliyoruz. Türkiye’nin diğer illerine baktığımız zaman yatırımlar yağmur gibi yağıyor. Ancak Muğla bu yatırımları hak ettiği kadar alamıyor. Ülke ekonomisine en fazla katkı yapan 5 ilden birisi olmamıza rağmen yatırım sırasında ilk 15’de yer alamıyoruz. Diğer illere yıllar önce yapılan yatırımlar Muğla’ya yavaş yavaş gelmeye başladı. Ancak hala daha bir sürü yapılması gereken şeyler var…
En bazit örnek Muğla Menteşe’ye yapılacağı söşlenen 2’inci etap TOKİ. 30 Mart yerel seçimlerinde, 7 Haziran genel seçimlerinde ve son olarak 1 Kasım genel seçimlerinde 2’inci etap TOKİ’nin hemen başlanacağı sözü verildi. Seçimlerden sonra TOKİ inşaatı başlayacak denildi. Toplu Konut İdaresinin resmi internet sitesine şöyle bir baktım. Proje aşamasında dahi böyle bir hazırlık yok. Bakalım iktidar partisinin iki milletvekili bu konuda ne yapacaklarlar…
Gerek Hasan Özyer, gerek Nihat Öztürk 1 Kasım genel seçimleri öncesi yaptıkları seçim gezilerinde Menteşe’ye ikinci etep TOKİ’yi başlatacakları sözünü verdiler. Ancak şu ana kadar yapılan hiçbir şey yok. Kavaklıdere’de üçüncü etap TOKİ bitecek neredeyse. Yatağan’da ikinci etap TOKİ çalışmaları başladı. Ancak Menteşe için hala ses seda yok. Muğla’nın özellikle Menteşe’nin en büyük sıkıntı toplu konut. Bir an önce dar gelirlilere yönelik toplu konutların yapılması gerekli…
Muğla merkezin koşulları belli. Kent iç içe yığılmış durumda. Trafik ve park sorunu almış başını yürümüş. Menteşe’nin artık rahatlaması gerekiyor. Bazı resmi kurumların şehir dışına taşınması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin Orman Bölge Müdürlüğü. Müdürlük artık şehrin içerisinde kaldı. Yüzlerce çalışanı var. Bu kurumun şehir dışına çıktığında kent trafaği ciddi anlamda rahatlayacaktır. Orman bölge müdürlüğü sadece bir örnek…
Bunun gibi çok sayıda resmi kurum bulunuyor şehir merkezinde. Bu kurumlar şehir dışına çıktığı takdirde kent ciddi anlamda nefes alacaktır. Örneğin Muğla Büyükşehir Belediyesi tüm birimlerini tek çatı altında şehir dışına taşıyor. Yapılacak olan yeni Büyükşehir Belediyesi binasıyla birlikte şehir içerisinde ki birimler şehir dışında toplanacak. Yeni garajın olduğu alan içerisinde yeni Büyükşehir Belediye binası yapılacak. Böylelikle şehir içinde bir rahatlama olacak…
Aynı çalışmayı milli eğitim müdürlüğü de yapmalı. Şehir merkezinde çok sayıda okul bulunuyor. Bu okullara giden öğrenciler her türlü tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Şehir içi trafiği malum. Okuldan çıkan çok sayıda öğrenci trafikle iç içe kalıyor. Sokak satıcıları da bu okulların etrafında cirit atıyor. Dolayısıyla öğrencilerin sağlıkları dahi tehlike altına girmiş durumda. Oysa milli eğitim müdürlüğü bazı okulları şehir dışında kuracağı bir kampus ile bu bölgede toplaya bilir…
Böyle bir çalışma hem öğrencilerin trafikle iç içe olamasını önler. Hem sokak satıcılarına ve yabancı kişilere karşı önlem alınmış olur. Bunun yanı sıra kentin trafik ve park sorununun çözümünde büyük faydası olur. Artık gelişmiş ülkelerde butür okullar şehir dışında bulunuyor. Böylelikle öğrenci güvenliğide sağlanmış oluyor. Her türlü dış etkenlere karşı. Milli eğitim müdürlüğü böyle bir çalışmanın içerisine girer mi işte orası biraz zor gibi gözüküyor…
Muğla’yı yönetenler her söylemlerinde ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ancak ben bu güne kadar bu ortak akılların bir araya gelip bir şey yaptıklarını görmedim. Siz gördünüz mü bilemiyorum. İş lafa gelince Muğla’yı hep birlikte yöneteceğiz diyorlar. Ancak iş icrata gelince bunu denesle bir türlü göremiyoruz…