Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, salgın koşullarında sınavların tamamının iptal edilmesi gerektiğini savunarak, “Öğrencilerin başarıları notla değerlendirilmemelidir” dedi.
Neval Çolak Arslan
Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanlığı’nca uzaktan eğitimin 22 Ocak 2020 tarihine kadar uzatılmasıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim sürecine ilişkin açıklamalarına yönelik değerlendirme yapıldı.
Değerlendirmede bulunan Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, Salgın koşullarında sınavların tamamının iptal edilmesi gerektiğini savunarak, öğrencilerin başarılarının notla değerlendirilmemesinin altını çizdi.
Savran, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı açıklama ile uzaktan eğitimin 22 Ocak 2020 tarihine kadar uzatıldığını açıkladı. Yapılan açıklamada ilkokullarda sınav yapılmayacağı ancak ortaokul ve liselerde öğrencilerin dönem notunun 1 sınav sonucuna göre verileceği ifade edildi. Ayrıca, açıklamada ikinci dönem ara tatilinin yarı yıl tatili ile birleştirildiği ve bundan dolayı da 2020-2021 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminin de 15 Şubat 2021 Pazartesi başlayacağı belirtildi. Okudukları okul ile ikametgah adresi farklı olan öğrencileri ise ikamet adreslerinin bulunduğu yerleşim yerinde, okul türü aynı olmak kaydıyla, bulunan bir okulda sınava girme hakkı verildi. Bu durumla ilgili bazı hususların ifade edilmesi gerekmektedir”
“YÜZ YÜZE SINAVLAR YENİ SAĞLIK SORUNLARI ÇIKARACAK”
Bilim insanlarının önerilerinin dikkate alınması gerektiğini söyleyen Savran, 4 haftalık tam bir kapanmaya gidilmesi gerektiğini belirtti.
Savran, şöyle devam etti:,
Uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler başta olmak üzere, salgın koşullarında sınav yapma ısrarı dezavantajlı gruplar açısından çeşitli eşitsizlikler ve mağduriyetler yaratacaktır. Önceliğimiz salgın koşullarında sınav yapmak değil öğrencilerin salgınla baş etmesine katkı sunmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek ve geleceğe dair umutlarının sönmesini engellemek olmalıdır. Öğrencilerin kendi okullarında değil de ikamet ettikleri yerleşim yerlerinde bulunan bir okulda sınava girmeleri çeşitli sorunlar yaratacaktır. Okullar arasındaki farklar ve zümrelerin öğretim programları üzerinde kullandıkları inisiyatif dikkate alındığında, bu kararın çeşitli mağduriyetler oluşturacağı açıktır. Bu nedenle bu dönemde sınav yapma ısrarından vazgeçmek gerekecektir. Resmi Gazetede bugün Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde yapılan değişiklik yayınlandı. Bu değişiklikle ‘Etkililik, güvenlilik ve kalite ile ilgili kapsamlı verilerin henüz sağlanamadığı aşılar için bu veriler sağlanıncaya kadar Kurum tarafından AKO (acil kullanım onayı) verilebilir’ İbaresi yönetmeliğe eklendi. Öğretmenlerin de aşılanacak öncelikli gruplar arasında olduğu dikkate alındığında burada bir açıklamaya ihtiyaç olduğu açıktır. Aşıların tam ve geçerli denetimlerden sonra kullanılması gerekmektedir. MEB ve Sağlık Bakanlığının önünde tüm hazırlıkları yapmak ve gerekli önlemleri almak için yeterince zaman vardır. Vakit geçirmeden gerekli tüm hazırlıklar yapılmalı, aşı ile ilgili kamuoyuna yeterli ve tatmin edici bilgi verilmelidir. Dün olduğu gibi bugün de öğrencilerimizin, eğitim ve bilim emekçilerin hakları ve sağlıkları için mücadelemiz aralıksız sürecektir.”