Yavuz hırsız ev sahibini bastırır - Özel Harekat Polislerini suçladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunan darbeci askerlerin Muğla’da yargılanmasına devam edildi. MAK ekiplerinin avukatları duruşmada bulunmadığı için SAT timlerinin ifadeleri alındı. SAT Komando Ali Sarıbey ifadesinde hiç kimsenin polis ateş açmadığını, asıl ateşi özel harekat polislerinin açtığını iddia etti. SAT Komando Üstteğmen Ali Sarıbey ifadesinde “ biz özel harekat polislerine ateş açmadık. Otele ne içeriden ne de dışarıdan ateş açılmadı. Otele ateşi Özel Hareket Polisleri açtı” dedi.

SAT ekibinden Ali Sarıbey hakkındaki iddialar mahkeme heyeti tarafından yüzüne okundu. Mahkeme Başkanı bir gün önceki duruşmada mevcut tutuklu 44 sanık içinden Ali Sarıbey isimli sanığın telefonunda Bylock kullandığının tespit edildiğini, FETÖ üyelerinin iletişimde kullandıkları haberleşme sisteminin daha önce T.C. kimlik numarasından tespit edildiğini, şimdi ise telefon numarası ile Bylock kullanıcılarının tespit edildiğini açıkladı. Duruşmanın üçüncü gününde ifadesi alınan suikast timinden SAT ekibinde yer alan Ali Sarıbey iddiaları cevaplamadan önce kendisinin Byolc kullanıcısı olarak lanse edilmesine açıklık getirmek istediğini söyledi. Sarıbey, “Bu iddiayı kesinlikle kabul etmiyorum. Ben FETÖ/PDY üyelerinin böyle bir iletişim hattını kullandığını Ağustos ayı içinde Cezaevinde gazetelerden öğrendim.7 ay dır tutukluyum. 15 Temmuz gecesi telefonum Marmaris’e geldiğimiz Skorsky helikopterin içindeki sırt çantamda kaldı. Yeri iniş yaptıktan sonra telefonum da helikopterde kaldı. Telefonumun nerede olduğunu bilmiyorum. Önce telefonumun bulunmasını istiyorum. Ben Bylock kullanmadığımı tekrar ifade ediyorum ve bu suçlamaları kabul etmiyorum. Mahkeme heyetinin FETÖ üyesi olup olmadığını sorduğu Sarıbey, “Ben FETÖ üyesi değilim. Ama nedense benim adım en fazla FETÖ üyeleri arasında geçiyor. Kesinlikle FETÖ’cü de değilim” dedi.

Her asker 14 şarjör aldı

Ali Sarıbey “Özay Cödel bana  İstanbul’da gizli bir görev çıktığını ve SAT apronuna gelmemi söyledi. Sana komutanın talimatını iletiyorum dedi. Bunun için amirine haber vermedim. Gizli görev olduğunu düşünüyorum. Buradan İzmir Çiğli 2. Ana Jet üssüne geldik. Şükrü Seymen bizlere ‘Hemen silahlarınızı kuşanın’ dedi. Her asker 14 şarjör mermi aldı. Bunun yanı sıra taarruz ve savunma el bombaları alındı. Sönmezateş ambarda bir toplantı yaptı. Toplantıda sivil kıyafetli birisi de vardı. Sönmezateş ülke çapında TKS yönetime el koydu. Emirleri Genelkurmay’dan alıyorum. Darbe yapıldı. Bize VIP birisini almaya gideceğimizi söyledi. Ben o ana kadar kimi alacağımızı, nereye gideceğimizi bilmiyordum’ şeklinde bize konuştu. Daha sonra bizlere Hava Kuvvetleri Komutanı bacağından vuruldu. Bizimle göreve gitmek istemeyen var mı diye sordu. Bir nevi bizi tehdit etti. Hiç kimse bir şey diyemedi. O andan itibaren Şükrü Seymen’in emrine girdim. Bu arada yere bir hava fotoğrafı konuydu. Fotoğraf üzerinde kimin nereden girip nereden çıkacğı anlatıldı. Helikopterlere binerken bana helikopterdeki makineli tüfeğe geçmem söylendi. Ancak ben tam tesisat olduğum için makineli tüfeğe geçmedim” dedi.

Marmaris’e geldiğimizi disco ışıklarından anladım

Darbeci Sarıbey, “Helikopter ile Çiğli’den havalandığımızda Marmaris’e geldiğimizi Disko ışıkların görünce anladım. Marmaris’te plaja indik. Helikopter aşağı inince otel tarafından bizlere ateş açıldı. Ben Özel Kuvvetler birliği içinde 13’üncü sıradaydım. Ben bizi ateş açan polislere ateş etmedim. Bir arabanın arkasına saklandım. Daha sonra otele geldiğimizde Özel Kuvvetlerden birisi polislere ‘Dışarı çıkın, teslim olun’ diye bağırdı. Polisler de ‘içeride yaralı var’ diye seslendi. Bu arada Şükrü Seymen polislere ‘Sizinle işimiz yok. Sizin için gelmedik, teslim olun. Teslim olmazsanız bomba atarız, roket atarız’ diyerek polislere seslendi. Daha sonra ‘Bomba atıyorum’ diye sağırdı. El bombasını kimin attığını görmedim. Sadece el bombasının sesini duydum” dedi.

Polisler teslim oldu

Sarıbey ifadesinde “Polisler otelden çıkarak teslim olmaya geldi. Polisleri arayanlar içerisinde ben de vardım. Birisi bana ‘Ben devlet memuruyum’ dedi. Nasıl memursun diye sordum. ‘Polisim’ diye cevap verdi. 4 polisin silahını ve telsizini alıp bir çantaya koydum. Ben hiçbir polise darp girişiminde bulunmadım. İçeride olan hiç kimse polislere darp etmedi. Şükrü Seymen binayı aramamızı söyledi. Binayı aradığımızda hiçbir yaralı polis görmedim. Binan içinde yaralı ya da ölü polis de yoktu. Binadan ayrılırken ambulansları gördüm. Ambulanslar bizden korktuğu için olay yerine gelmedi. Biz giderken Özel hareket polisleri bizlere ateş açtı. Ben Özel hareket polislerine karşılık vermedim” derken, “Şükrü Seymen bizlere polislere ateş etmeyini diyerek uyardı. Biz otele ne dışından, ne de içeriden ateş etmedim. Otelin Özel Hareket Polisleri taradı. Otelde bizim bir tek mermimiz bile yok” dedi.

Polis ateş açmadık

Sarıbey ifadesinde kendilerini almaya gelecek helikoptere binmek için plaja hareket ettiklerini belirterek, “Özel hareket polisleri helikoptere ateş etmeye başladı. Helikopterden de makineli tüfek ile karşılık verildi. Biz polislere ya da helikoptere ateş açmadık. Ardından helikopterdeki bir kişinin vurulduğunu duyduk. Helikopter bizi almadan gitti.  Özel hareket polisleri hem helikoptere hem de bize ateş etmeyi sürdürdü. Biz Özel Hareket polislerine karşılık vermedik. Havaya ateş açarak olay yerinden kaçmaya başladık” dedi.

22.02.2017

MUSTAFA İNCİ

FOTOĞNAFLI