Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler…
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 1](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/thumbs_b_c_df191ae1da7bf239e3221ffbdcf42805.jpg)
Gazeteci Annabelle Thorpe, Ege'de popüler tatil beldelerine alternatif olabilecek, "sakin şehir" (Cittaslow) unvanına sahip 4 yeri yazdı. 4 sakin şehirden 2’si Muğla’da yer alıyor. . İşte o 2 ilçede gezilecek yerleri sizler için derledik.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 2](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_akyakahalkplaji.jpg)
1-AKYAKA
Muğla’dan 12 km sonra Gökova’ya inen Sakar Geçidi’ne girmeden sola dönüp, sapaktan 3 km uzaklıktaki Ula’ya girerseniz biraz sonra Akyaka’da göreceğiniz ilginç mimarinin kaynağını bulacaksınız.
AKYAKA HALK PLAJI
Akyaka Halk Plajı, ince kumlu sahili ve sığ denizi ile özellikle aileler için ideal bir destinasyondur. Plajın çevresindeki doğal alanlar ve yeşil çam ormanları, ziyaretçilere gölgeli piknik alanları ve yürüyüş fırsatları sunar. Rüzgar sörfü ve deniz kenarında yürüyüş gibi aktiviteler için de popüler bir yerdir. Ayrıca plajda bulunan kafe ve restoranlar, lezzetli deniz ürünleri ve diğer yerel yemekleri tadabileceğiniz güzel mekanlardır. Akyaka Halk Plajı, sakin atmosferi, güzel doğal manzaraları ve temiz denizi ile tatilciler için dinlendirici bir kaçamak noktasıdır. Aynı zamanda çevresindeki tarihi ve doğal cazibe merkezleri ile de ünlüdür.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 3](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_azmak.jpg)
AKYAKA-KADIN AZMAĞI VE AMAZON AZMAK NEHRİ
Azmak Nehri olarak da bilinen bu yer, Akyaka'nın iç kesimlerinden denize doğru akan bir nehir sisteminin bir parçasıdır. İsmi, nehrin kaynağından gelen soğuk suyun sıcak deniz suyuyla birleşmesi sırasında oluşan buharı andıran bir görünümü ifade eder.
Azmak Nehri'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, berrak ve serin sularıdır. Bu nehir, yürüyüş yolları, ahşap köprüler ve kuş gözlem noktaları gibi ziyaretçilere sunduğu çeşitli aktivitelerle ünlüdür. Sessiz bir tekne turu yapabilir, kuş gözlemi yapabilir veya nehir kıyısında yürüyüşler yapabilirsiniz.
Akyaka Kadın Azmağı'nın çevresi, doğal yaşamın ve bitki örtüsünün zengin olduğu bir alan olarak bilinir. Bu nedenle doğa severler ve fotoğrafçılar için harika bir mekan sunar. Akyaka Kadın Azmağı, Akyaka'nın doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için keyifli bir durak noktasıdır.
Azmak Çayı aynı zamanda kano ve sandal turları için de popüler bir destinasyondur. Bu turlar, nehrin huzurlu sularında doğal güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için idealdir. Akçapınar Mahallesi ve Azmak Çayı, Akçapınar’ın doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için huzurlu bir ortam sunar.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 4](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_thera.jpg)
THERA ANTİK KENTİ
Thera Antik Kenti, günümüzde Santorini olarak bilinen Yunan adasının tarihi ve arkeolojik öneme sahip bir bölgesidir. Bu antik kent, M.Ö. 16. yüzyıldan itibaren M.Ö. 17. yüzyıla kadar uzanan dönemde Minoan uygarlığına ev sahipliği yapmıştır. Thera Antik Kenti, Santorini'nin batısındaki kaldera içinde yer almaktadır ve bu bölge Minoan kültürünün izlerini taşır.
Thera Antik Kenti M.Ö. 17. yüzyılda yaşanan büyük bir volkanik patlamanın ardından kaldera içine yerleşmiş ve bu patlama, Santorini adasının bugünkü şeklinin oluşmasına neden olmuştur. Bu patlamanın, Minoan uygarlığının çöküşüne katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 5](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_idyma.jpg)
İDYMA ANTİK KENTİ
Idyma'nın tarihi, antik dönemlere kadar uzanır ve özellikle Karya Krallığı döneminde etkili bir yerleşim olarak hizmet vermiştir. Kent, Helenistik ve Roma dönemlerinde de önemini sürdürmüş, bu dönemlere ait kalıntılar ve yapılar günümüze kadar gelmiştir. Antik kentte yapılan kazılar sonucunda tapınaklar, surlar, tiyatro gibi tarihi kalıntılar ve heykeller bulunmuştur. Idyma Antik Kenti, tarih ve arkeoloji meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır ve Akyaka bölgesindeki tarihi zenginliği keşfetmek isteyenler için ilgi çekici bir duraktır.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 6](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_yazilitas.jpg)
GÖKOVA YAZILITAŞ KAYA MEZARI
Ula ilçesi Gökova Mahallesi Yazılıtaş Mevkii’ndeki eskiden mevcut olan ancak günümüzde tespit edilemeyen yazılı bir taştan bölge adını almaktadır. Yazılıtaş Mevkii’nde oldukça kayalık bir alanda bir kaya mezarı bulunmaktadır. Doğal kayanın ön yüzeyi düzleştirilerek orta alanına Karya bölgesine özgü bir kaya mezarı yapılmıştır. Yazılıtaş Mevkii’nde, İdyma Nekropolü’ndeki ile Ula’daki İn Önü ve İn Ardı kaya mezarlarında bazılarında görülen sade işçilik gösteren bir mezar tipi ile karşılaşılır.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 7](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_inisdibikale1.jpg)
AKYAKA-İNİŞDİBİ'NDEKİ KALE
Ula’nın Akyaka Mahallesi’nde Azmak Deresi’nin kenarında İnişdibi yolu üzerinde Bizans döneminden kaldığı düşünülen bir kaledir. Günümüzde harabe halinde olan kale, alçak bir tepe üzerinde yer almaktadır. Dikdörtgene yakın asimetrik bir plana sahip olan Ortaçağ’dan kalan bu kale, Azmak Deresi’nin ve denizin kıyısında olmasının yanı sıra hemen önünde verimli bir ovanın bulunması bakımında stratejik bir öneme sahiptir. Kalenin oturduğu tepenin kentin eski akropolü olduğu ve çevresinde küçük bir yerleşim alanı bulunduğu düşünülmektedir. Kalede ilkçağ duvarı ve Roma devri mozaiği olması bakımından kalenin varlığının daha eskiye dayandığı anlaşılmaktadır.
Kale, 12. yüzyılda Batı Anadolu’ya yönelik akınlar düzenleyen Türklere karşı yapılan kalelerden biri olmalıdır. Bizans döneminin ardından 13. yüzyılda bölge Türklerin eline geçmiştir. Akabinde Menteşe Beyliği’ne ve sonrasında 1420 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetine geçmiştir. Ancak 17. yüzyılda bölgeyi ziyaret eden Evliya Çelebi, kalenin harabe olduğundan söz etmektedir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 8](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_inisdibi.jpg)
İNİŞDİBİ KAYA MEZARLARI
Akyaka Mahallesi ile Gökova Köyü arasında, İnişdibi olarak adlandırılan mevkide büyük ölçüde korunmuş olan dört kaya mezarına rastlanmaktadır. İnişdibi Caddesi’nin hemen kenarında bu mezarlar, yan yana düzensiz aralıklarla ana kayaya işlenmiştir. Mezarların boyutları birbirinden farklılık göstermektedir.
Varlıklı kimseler tarafından bir prestij sembolü olarak inşa ettirilen tapınak cepheli mezar geleneği, M.Ö. 4. yüzyılda başlamış Helenistik Dönem boyunca devam etmiştir. Ana kayaya oyulan tapınak cepheli kaya mezarı, Likya bölgesinin başta gelen mezar tiplerinden biridir. Karia’nın güney kesimlerinde de Lykia etkisiyle benzer mezarlar inşa edilmiştir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 9](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_kitesurf.jpg)
KİTESURF
Muğla’nın Ula İlçesi Akyaka Mahallesi’nde Gökova Körfezi’nde kitesurf en çok tercih edilen su sporlarının başında gelmektedir. Akyaka’da yılın belli zamanlarında şiddetli ama ılık bir rüzgâr hüküm sürmesi, kitesurf yapanlar için bu bölgeyi cazip hale getirmektedir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 10](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/ula_kamp.jpg)
KAMPÇILIK
Akyaka, denize sıfır kamp alanlarından birine sahiptir. Ormanlık alan içerisinde ahşap evlerde kalınabildiği gibi şahsi çadırlarda kalma imkânını sunulduğu bir kamp yerlerinden biridir. Çok talep gördüğünden yaz sezonu için kamptaki evlerde kalmak için rezervasyonu önceden yaptırmak gereklidir. Çam ağaçları arasında temiz ve huzurlu bir ortamda kamp yapmayı tercih edenler için oldukça ideal bir seçim yeridir. Düzenli ve temiz doğayla iç içe kamp alanıdır.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 11](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/koycegiz_gol.jpg)
2-KÖYCEĞİZ
Köyceğiz 1860 yılında kurulmuş olup, 1524,25 Km² yüzölçümünde, nüfusu köyleri ile birlikte 36.389'dur. Doğusunda Ortaca ve Dalaman İlçesi, Batısında Marmaris ve Ula İlçesi, Kuzeyinde Denizli İli, Güneyinde Akdeniz bulunmaktadır. Rakımı 14,71 metredir.
KÖYCEĞİZ GÖLÜ
Köyceğiz ilçesi hudutları içerisinde yer alan suyu kükürtlü bir göldür. Yüzölçümü 54 km² dir. Denizden yüksekliği 8m, derinliği ise 15-150m arasında değişir. Namnam, Kargıcak ve Yuvarlak Çaylarından beslenmektedir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 12](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/koycegiz_kaunos.jpg)
KAUNOS ANTİK KENTİ-KAYA MEZARLARI
Kaunos Antik Kenti Karya egemenliği altında M.Ö. 4. yüzyıla tarihli, kendine özgü kültürü olan bağımsız bir şehir devletiydi. Kentin etrafı ayrı ayrı tarihlerde yapılmış olan duvarlarla çevrilidir. Merkezinde Helen – Roma tarzında tiyatrosu, hamamı, agorası, dükkanları, limanı, çeşmeleri bulunur.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 13](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/koycegiz_yuvarlakcay.jpg)
YUVARLAK ÇAY
Beyobası Mahallesi-Pınar Mahallesi rotası üzerinde yer alan Yuvarlak Çay, çevresinde çam, günlük ve çınar ağaçları içinde buz gibi akan pırıl pırıl berrak suyu ile huzur ve sakinlik arayanlar için ideal bir dinlenme olanağı sunmaktadır.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 14](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/koycegiz_sultaniye.jpg)
SULTANİYE KAPLICALARI
Köyceğiz Gölü'nün güney batısında Ölemez Dağı'nın eteklerinde yer alan Sultaniye Kaplıcaları'nın tarihi günümüzden binlerce yıl öncesine dayanır. M.Ö. 100 yıllarında Kaunoslular tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Bizans döneminde ise genişletilerek konaklama tesisleri yapılmıştır. Günümüzde Bizans döneminde yapılan tesisler Köyceğiz Gölü'nün suları altında kalmıştır. Roma döneminde kapsamlı bir hastane haline getirilmiştir. Kaynaklara göre, hastanenin girişine "Tanrılar adına buraya ölüm giremez" diye yazılmıştır. Ölemez Dağı da adını buradan almıştır.
Sultaniye kaplıcaları, romatizma, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları, metabolizma bozuklukları, ruhsal yorgunluk, cilt ve kadın hastalıkları gibi birçok hastalığa direk tedavi olarak şifa gösterilir. Sultaniye Kaplıcaları’nın suyu kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür, bromür, radon ve radyoaktif maddeler içermektedir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 15](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/koycegiz_ekincik.jpg)
EKİNCİK KOYU
Ölemez Dağı’nın eteklerinde, yatçıların en gözde koylarından biridir. Az sayıda otel, pansiyon ve restoran işletmesi olan koy, hala bakir kalabilmiş nadir plajlardan biridir.
![Telegraph, Muğla’nın 2 sakin şehrini tanıtmıştı: İşte her yıl binlerce kişinin geldiği o ilçeler… 16](https://cdn.muglagazetesi.com.tr/gallery/2023/12/1/koycegiz_toparlar.jpg)
TOPARLAR ŞELALESİ
Köyceğiz’den Muğla istikametinde 5 km mesafe anayol üzerindeki tabeladan saptıktan sonra 15 dakikalık yürüyüş mesafesindedir. Döküldüğü yerde, harika doğal bir havuz oluşmuştur. Yaz aylarında gezginlerin sıklıkla uğradığı bir doğa harikası kamp alanıdır. Kamçıların çadır kurup şehir gürültüsünden uzakta, doğayla bütünleşerek patikalarda yürüyüş yapma imkanı bulduğu bir cennet köşesidir.
GÖKÇEOVA GÖLETİ
Köyceğiz’e 12 km uzaklıkta olup, 800 metre yükseklikte bir yayla köyüdür. Buz gibi kaynak sularıyla, asırlık çınar ağaçlarıyla doğayla başbaşa kalmak için en uygun yerlerden biridir.
KÖYCEĞİZ PORTAKALI
Köyceğiz portakalı coğrafi işareti başvurusu, Türk Patent Enstitüsü tarafından yapılan incelemeler neticesinde, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 41 inci Maddesi kapsamında 22.06.2021 tarihinden itibaren korunmak üzere 24.05.2022 tarihinde tescil edilerek 01.06.2022 tarihinde 2022/126 Sayılı Resmi Türk Patent ve Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Bülteninde ilan edilmiştir.
ÇAMUR BANYOSU
Sultaniye köylerinin pek çok yerinden kaplıca suyu çıkmaktadır. Sıcak kükürtlü sular, başta romatizma ve cilt hastalıkları olmak üzere pek çok derde devadır.
KÖYCEĞİZ-ORTACA-DALAMA BİSİKLET VE YÜRÜYÜŞ ROTALARI
Karia ve Likya Yollarını birbirine bağlayan bu rotalar doğa yürüyüşü ve bisiklet turizmcilerinin en çok tercih ettiği rotalardandır.
Köyceğiz Ortaca Dalaman yürüyüş ve bisiklet rotaları ile başta endemik veya nesli tehdit veya tehlike altındaki türler olmak üzere bölgenin doğal, ekolojik, tarihi, kültürel ve yöresel öğelerini (bölge değerlerini) doğa yürüyüşü ve bisiklet turizmine entegre edilerek, etkin ve yenilikçi yöntemlerle tanıtımı sağlanmaktadır.
RAFTİNG
Seyahat acentaları aracılığıyla, Köyceğiz’e bağlı Akköprü Mahallesi’ne ulaşılır. Burada Dalaman Çayı, macera tutkunlarına rafting turu sunar. Bu ekstrem su sporu hem doğa ile baş başa kaliteli bir zaman sunarken hem de arkadaşlarınızla eğlenebileceğiniz eşsiz bir fırsat sunar.
TEKNE TURLARI
Köyceğiz Gölü ve Dalyan Boğazlarını aşarak İztuzu Plajına günübirlik turlar yapma imkanı sunan tekne turları yaz sezonu boyunca devam etmektedir.
(HABER MERKEZİ)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.