TURİZM, ORMAN YANGINI VE RANT

Orman Genel Müdürlüğü dün 2014 yılının Türkiye geneli yangın haritasını açıkladı.  Türkiye genelinde çıkan orman yangınlarında Muğla maalesef birinci sırada yer aldı. İkinci sırada Antalya yer alırken üçüncü sırada İstanbul yer aldı. Sizin anlayacağınız 2014 yılında en fazla orman yangını Türkiye’nin en gözde turizm merkezleri olan Muğla ve Antalya’da çıkmış. İster istemez insan düşünüyor. Niye bu orman yangınları iki önemli turizm merkezinde çıkıyor diye… 

Muğla orman yangınları açısından Türkiye’nin en hassas bölgelerinin başında geliyor.Orman yangınları açısından bölgenin ne kadar hassas olduğu genel müdürlüğünün yayınladığı yangın haritasında ortaya konulmuş durumda. Muğla orman yangınları açısından hassas ancak insanlarımız yangınlara karşı çok hassas davranmıyor. Özellikle turizm merkezlerinde hassasiyetten öte orman yangınlarında kasıt olduğunu düşünüyorum…

Şimdi rakamlara bir bakalım. Türkiye genelinde 2014 yılında 2 bin 149 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda ülke genelinde 3 bin 117 hektarlık ormanlık alan alevlere yenik düştü. Muğla’da 2014 yılında 266 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda 696 hektarlık kızıl çam ormanı kül oldu. Orman yangını sıralamasında Muğla’yı bir başka turizm merkezi Antalya’ takip etti. Antalya’da 2014 yılında 169 adet orman yangını çıktı. Antalya’da orman yangınlarında 234 hektarlık alan kül oldu.  Üçüncü sırada İstanbul yer alıyor. 2014 yılında İstanbul’da 159 orman yangını çıktı…

Muğla bölgesine baktığımızda en çok orman yangını sahil kenarlarında çıkmış. Bu yangınların değişik çıkış sebepleri var. Ancak yangınların bazılarının deniz manzaralı alanlarda çıkması ise bir hayli düşündürücü.  Bazı yangınlarda imara kısmen izin verilebilir alanlarda çıkmış durumda.  Hani insan düşünmeden edemiyor. Acaba bu orman yangınları rant için mi çıkartılıyor diye. Çünkü önümüzde bazı örnekler var. Önce yanmış sonra turizm alanı ilan edilmiş yerleri hepimiz biliyoruz...

Yandıktan sonra turizm alanı ilan edilen 5 yıldızlı otellerin inşaatlarının yükseldiğini bilmeyen yok sanırım. Milyar dolarlık orman arazileri yandıktan sonra imara açılıverdiğini görüyoruz. Odan sonra da yanan alanlar ağaçlandırılıyor diye açıklamalar yapılıyor. Tabi dağın başında deniz görmeyen yerler yandıktan sonra ağaçlandırılmaya başlıyor. En azından o bölgeler ağaçlandırılıyor o da olmasa ne yapardık. Antalya’da aynı Muğla’nın kaderini paylaşıyor desek yalan olmaz hani…

Görünen tablo ortada. Muğla orman yangınlarında hem yangın sayısında, hem de yanan alan miktarında birinci.  Zümrüt yeşili ormanlarımız her geçen yıl alevlere yenik düşüyor.  Geçmiş yıllara göre yanan alan miktarız biraz daha az. Bunun en büyük sebebi ise çıkan yangınlara orman teşkilatının anında müdahale etmesi. Geçmiş yıllarda günlerce devam eden orman yangınlarına tanıklık ettik. Artık günümüzde günlerce süren orman yangını olmuyor…

Vatandaşlarımız da orman yangınlarına karşı geçmiş yıllara göre daha duyarlı hale geldi. İnsan unsurlu çıkan yangın adeti her geçen yıl biraz daha azalıyor. Bunda da özellikle orman köylüsünün bilinçlendirilmesinin çok büyüt etkisi olduğunu düşünüyorum. Ancak bunlar yeterli mi tabi ki yeterli değil. İnsanlar ormanı daha doğrusu deniz manzaralı ormanlık alanları rant kapısı gördüğü sürece bu yangınlar devam edecektir diye düşünüyorum…

Avrupa’da insanlar bir metre kare yeşil alan için evlerinin belli bölümlerini yıkıyor. Oysa bizim ülkemizde insanlar bir otel, bir tatil köyü yapmak için yüzlerce hektarlık orman alanının yok olması için elinden geleni yapıyor. Bir bakıyorsunuz ormanlık alan olan bir yer turizm alanı ilan edilmiş. Turizm alanı ilan edilince otel inşaatı da hemen başlıyor. Öte yandan orman köylüsü oğluna bir göz oda etmeye kalkınca ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor….