Bolu’da Grand Kartal Oteli’nin yanması ve yaşanan can kayıpları, turizm sektöründeki güvenlik zafiyetlerini yeniden gündeme getirdi. Üstelik bu otelin sahibi, Batı Karadeniz Otelciler Derneği Başkanı gibi önemli bir konumda olan Halit Ergül. Sektörde güvenliği sağlamakla yükümlü olan kişilerin kendi işletmelerinde dahi temel güvenlik önlemlerini ihmal etmesi, turizm sektöründeki çürümüşlüğün bir göstergesi.
Otel Güvenliği Kime Emanet?
Turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin, müşteri güvenliğini her şeyin üstünde tutması gerekir. Ancak, otelciler derneklerinde üst düzey yöneticilik yapan bir ismin işlettiği otelde bu kadar büyük bir güvenlik açığının olması düşündürücü. Bu durum, otelcilik sektörünün sadece ticari kazanç odaklı hale geldiğini, denetim mekanizmalarının ise yetersiz kaldığını gösteriyor.
Turizm Bakanlığı’nın Sorumluluğu
Otel güvenliğindeki eksiklikler yalnızca işletme sahiplerinin değil, denetleme yetkisine sahip kamu kurumlarının da sorumluluğundadır. Turizm Bakanlığı’nın, tur şirketlerine veya otellere güvenilirlik puanı verirken gerçek kriterleri uygulamak yerine ticari kaygılarla karar vermesi, facialara davetiye çıkarmaktadır. Eğer bir otel, hak etmediği halde 3 yıldızdan 4 yıldıza çıkarılıyorsa ve bu yanıltıcı bilgi yüzünden insanlar hayatını kaybediyorsa, bu kararın altına imza atan herkesin vebali büyüktür.
İnsan Hayatı Bu Kadar Ucuz Olmamalı
Türkiye’de son yıllarda rant ve kazanç hırsı, insan hayatının önüne geçmeye başladı. Olası tehlikeler göz ardı edilerek güvenlik standartları düşürülüyor, denetimler göstermelik hale geliyor. Sonuç? Bolu’da olduğu gibi büyük facialar, can kayıpları ve ardında kalan derin acılar…
Bu olay, yalnızca bir otel yangını değil, Türkiye’de turizm sektörünün içine düştüğü çıkmazın bir yansımasıdır. Yaşamlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilerken, yetkililerin artık gerçek anlamda sorumluluk almalarını bekliyoruz. Aksi halde, her yeni felaketin ardından yine aynı cümleleri kuracağız: Sözün bittiği yerdeyiz.