Turizmde tehlike çanları…

Malumunuz Rusya ile yaşanan kriz ülke turizmine ciddi anlamda darbe vuracak gibi gözüküyor. İki ülke arasında ki gerginlik azalacağına her geçen gün biraz daha tırmanıyor. Ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan Rus turistler 2016 turizm sezonuna damgasını vuracak gibi gözüküyor.  Ancak ben Rus turistlerin geçmiş yıllarda olduğu gibi olmasada  2016 turizm sezonunda Türkiye’ye geleceğini tahmin ediyorum…

Muğla’ya çok fazla Rus turist gelmiyor. Muğla turizmini İngilizler ayakta tutuyor. Ancak İngiltere de yaşanan ekonomik kriz Muğla turizmini ciddi anlamda etkileyecek gibi gözüküyor. Bu yüzden Muğla’da turizme yön verenler farklı pazarlar arayışına girmeli diye düşünüyorum. Antalya turizmi için Rus turistler neyse Muğla için İngiliz turistler de o. Eğer 2016 turizm sezonunda başta İngiltere olmak üzüre Arupa’lı turistler gelmez ise Muğla turizminin bittiği anlamına gelir…

Başta Türkiye’de yaşanan terör olayları, Suriye sınırında ki çatıymalar ve en önemli Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginlik Avrupa’lı turistlerin rotalarını başka ülkelere çevirmelerine etken olabilir. Umarım bunun etkisi çok fazla olmaz. Unutmadan birde hala daha Suriyeli sığınmacılar sorunumuz var. Yaz sezonunda Bodrum’da Suriyeli sığınmacıların olumsuz etkilerini fazlasıyla yaşadık.  Suriyeli sığınmacılar kışı da Bodrum’da geçirecek. Yani 2016 turizm sezonunda sığınmacılar yine Bodrum’da olacak…

Tüm bunlar düşünülerek turizmciler alternatif ülkeler arayışına girdi. Özellikle Çin’li turistler üzerinde ağırlık veriliyor. Ancak bizim turizmcilerin unuttuğu ya da fark etmediği bir şey var. Çin’li turistler deniz kum plaj tatilini çok fazla tercih etmiyor.  Kültür, tarih ve doğa turizmini tercih ediyorlar. Muğla için sorun da tam burada başlıyor. Muğla olarak ören yerlerimizi ayağa kaldıramadık.  Bu güne kadar hep plaj ve deniz turizmine yöneldik…

Belki de 2016 turizm sezonunda tarihi ören yerlerimizi ayağa kaldırmanın ceremesini çekeceğiz. En azından bu defa bir ders almış oluruz.  Zararın neresinden dönerseniz kardır. Kimbilir yıllardır sırtımızı döndüğümüz tarihi değerlerimizi ayağa kaldırmaya başlayabiliriz. Muğla bölgesinde 140’ın üzerinde ören yerimiz bulunuyor. Bunlardan sadece 30 bilemediniz 40 üanesi kullanımda. Gerçi o örenyerlerinin kullanımda olduğunu söylemeye de hani bin şahit ister…

Turizmde olumsuzlukların yaşanmasını hiç kimse istemez. Çünkü turizm zarar görür ise ülke ekonomisi ciddi anlamda zarar görür. Birde madalyonun diğer yüzü var. Rusya, Türkiye’den narenciye alımını durdurdu. Bu birazda bizim vatandaşımıza yaradı. Şuan vatandaşlar bazı ürünleri 50 kuruş hatta 1 lira daha ucuz almaya başladı. Üretici bu krizden hoşnut değil ama sokakta tüketici fiyatların az da düşmesinden hayet hoşnut durumda…

Aynı olay turizm sezonu içinde geçerli. Rus turistler başta olmak üzere Avrupa’lı turistlere otellerde çok düşük fiyatlara kalıyordu. Bir turist günlük oda fiyatı 50 lira öderken yerli turistler 80 lira ile 100 lira arasında ücret ödüyordu.  Belki bu yaşananlardan dolayı yerli turistlerde düşük fiyatlara tatil yapma imkanı bulur. Turizmci böylelikle yerli turistlerinde kıymetini bilmiş olur diye düşünüyorum. Turizm merkezleri yabıncı turist açığını yerli turistlerle kapatabilir…

Bakalım turizm sezonuna yen vermek için çaba içerisinde olanlar 2016 turizm sezonu için neler yapabilecekler.  Umarım 2016 turizm sezonu beklendiği gibi kötü geçmez. Bir sezonun kötü geçmesi önümüzdeki sezonları da ciddi anlamda etkileyecektir.