Türkiye’de son dönemde gazetecilerin yaptığı haberler, siyasi liderlerin açıklamaları ve sivil insanların sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturmalara ve tutuklamalara maruz kalması, düşünce özgürlüğü konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Gelişmiş ülkelerde benzer durumlarla karşılaşılmazken, Türkiye’de bu tür olayların artması, ülkenin uluslararası itibarına zarar veriyor.

Düşünce Özgürlüğü Büyük Darbe Aldı

Türkiye’de ifade özgürlüğü, uzun zamandır tartışmalı bir konu. Ancak son yaşanan olaylar, bu alandaki gerilemenin artık göz ardı edilemeyecek bir seviyeye ulaştığını gösteriyor. Gelişmiş demokrasilerde gazeteciler haber yaparken, siyasi liderler görüşlerini dile getirirken ve vatandaşlar sosyal medyada fikirlerini paylaşırken cezai yaptırımla karşılaşmazken, Türkiye’de bu durum giderek daha fazla yargı konusu haline geliyor. Bu da ülkenin demokratik değerler açısından büyük bir puan kaybetmesine neden oluyor.

Avrupa’dan Gelen Tepkiler Azaldı, Ama Neden?

Geçmişte Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde olduğu için ifade özgürlüğü ihlalleri karşısında AB ve Avrupa Parlamentosu’ndan sert eleştiriler alıyordu. Ancak bugün, Türkiye’nin AB üyeliği artık gündemde bile olmadığı için Avrupa’dan gelen tepkiler de azalmış durumda. Bu sessizlik, Türkiye’nin Avrupa ile bağlarının zayıfladığını ve Batı demokrasilerinden giderek uzaklaştığını gösteriyor.

Uluslararası Arenada Türkiye’yi Neler Bekliyor?

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, ülkenin uluslararası imajını da olumsuz etkiliyor. Batı dünyası, bu tür gelişmeleri yakından takip ederken, yabancı yatırımcılar ve uluslararası kuruluşlar Türkiye’nin hukuk sistemine olan güvenlerini kaybedebilir. Ayrıca, Türkiye’nin dış politika hamleleri de bu olumsuz imajın gölgesinde kalabilir.

Önümüzdeki günlerde Türkiye’ye yönelik uluslararası tepkilerin nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor. Ancak kesin olan bir şey var: Düşünce özgürlüğü konusunda atılacak her adım, Türkiye’nin gelecekteki konumunu belirlemede önemli bir rol oynayacak.