Uçak Biletlerini Sönmezateş Almış

Uçak Biletlerini Sönmezateş Almış
Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı düzenlenmek isteyen suikast girişimiyle ilgili hazırlanan...

Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı düzenlenmek isteyen suikast girişimiyle ilgili hazırlanan iddianamede Gökhan Sönmezateş ile Şükrü Seymen’in 14 Temmuz tarihinde Ankara’dan İstanbul’a uçakla birlikte geldikleri ortaya çıktı. Uçak biletlerinin parasını sönmezateş kendisine ait kredi kartı ile aldığı, belirtildi.

Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polis memurunun şehit edilerek çok sayıda polis memurunun yaralanması saldırılarına bizzat katılan Sönmezateş ile Seymen'in, 14 Temmuz'da tarifeli uçakla Ankara'dan İstanbul'a beraber yolculuk yaparak geldikleri, uçak biletlerinin Sönmezateş tarafından kredi kartıyla satın alındığı ayrıca Sönmezateş'in, 15 Temmuz'da da İstanbul'dan İzmir'e geldiği bilgisi yer alıyor.

İddianamede, sanık Mehmet Öztürk'ün soruşturma kapsamında tutuklu bulunduğu Sincan 2 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda, aynı suçlardan tutuklu bulunan ve kendisi gibi suç tarihine kadar asker olarak görev yaptığı anlaşılan bir başka şüpheliye, "Komutanlarım, tekrar günaydın. Bir önceki mesajımız kısa düştü. Sizin attığınız gayet iyiydi. Biz malum 15 Temmuz'da Marmaris'e giden gruptaydık. Başımızda Şükrü Binbaşı vardı, 23 kişiydik (ÖK+MAK). Kısacası Allah bizi o kadar kalabalık bir polis grubunun içinden sağ salim çıkardı. Ayrıca 15 gün süren arazide aç ve susuz bırakmadı. Hiç olmadık yerlerde su kuyuları çıktı karşımıza. Şimdi gitsek bulamayacağımızı düşünüyoruz. Sonuçta buradayız. 19 Ağustos'tan bu yana. Toplam 18 gün nezaret, sorgu filan... 15 Temmuz'un bir son değil bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Sürecin bu şekilde devam etmeyeceği ortada. Maç 90 dakika. Henüz bitmedi. Şaka bir yana sizin sesinizi duyduk, çok sevindik. Bir önceki odamıza (c-13) göre burası çok iyi. Kıymetini bilmeye ve hakkını vermeye çalışacağız. Mesajlaşmaya devam." ifadelerini içeren not kağıdını göndermeye çalıştığına ilişkin yapılan yazışmalara da yer verildi.

Saldırılarla ilgili iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi eylemine, içerisinde bulunduğu ve birinci pilotluğunu Ali Aktürk, ikinci pilotluğunu da Davut Uçum'un yaptığı Sikorsky tipi helikopterden, yerde bulunan diğer şüphelilere destek sağlamak amacı ile bir kısım müştekilerin üzerine ateş açarak bizzat katılan Haldun Gülmez'in de saldırı sırasında yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede üzerinden, "Hoca Efendi" anlamına geldiği değerlendirilen, "H.E duaları" başlıklı bir yazı çıktığına da değinildi.

O dönem Cumhurbaşkanlığı başyaveri olan şüpheli Ali

Yazıcı'nın saat 00.05'te otomobille Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne geldiği aktarılan iddianamede, şüphelinin gün içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te nerede tatil yaptığını öğrenmeye çalıştığı ve Marmaris Grand Yazıcı Turban Otel'de kaldığı bilgisine ulaştığı da belirtildi.

Ali Yazıcı'nın Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne geldiği sırada henüz diğer şüphelilerin de birlik içerisinde olduklarının vurgulandığı iddianamede, şu görüşlere yer verildi:  "Şüpheli Ali Yazıcı'nın burada şüpheli Gökhan Şahin Sönmezateş ile görüşerek müşteki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otelin bilgisini şüpheli Gökhan Şahin Sönmezateş ile paylaştığının değerlendirildiği, zira bu bilginin alınmasından önce şüphelilerin Marmaris ilçesindeki Okluk Körfezi'nde bulunan Cumhurbaşkanlığına ait tesisle ilgili planlamalar yaptıkları fakat bu bilginin alınmasından sonra şüpheli Gökhan Şahin Sönmezateş'in, müşteki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris ilçesinde fiilen kalmakta olduğu yeri teyit edebilmek amacıyla askeri hat üzerinden Akıncı Üssü ile görüşme trafiği içerisine girdiği ve o aşamada Akıncı Üssü'nde bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Plan Harekat Daire Başkanlığı Harekat Şube Müdürlüğünde yarbay rütbesi ile görev yapan şüpheli Hüseyin Yılmaz ile görüştüğü ve bu kişiden aldığı bilgiler neticesinde müşteki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris ilçesi İçmeler mevkisinde bulunan Grand Yazıcı Club Turban isimli otelde bulunduğuna kanaat getirdiği, bu konuda şüpheli Gökhan Şahin Sönmezateş'in ifadesinde de 'Olay günü İzmir'e gittiğimizde saat 22.00 civarında Cumhurbaşkanının Marmaris'te iki ayrı yerde olabileceğine ilişkin bilgiyi Akıncı Üssü'nde görev yapan Hüseyin isimli soy ismini bilmediğim yarbay rütbesindeki bir kişiden aldım. Bu kişi ile Çiğli Üssü'nde bulunan askeri hat üzerinden görüşme yaptım. Saat 01.00-01.30 civarında yine Çiğli Üssü'nde bulunan askeri hat üzerinden Akıncı Üssü'ne bağlanarak aynı kişiden Cumhurbaşkanı'nın Turban Otelinde olduğu bilgisini aldım' dediği belirlendi."

İddianamede Şüpheli Şükrü Seymen'in dışarıya çıkan müşteki Emniyet Amiri Murat Bayrak'a "Cumhurbaşkanı nereye gitti, nerede o hırsız, hırsıza kulluk ediyorsunuz, Cumhurbaşkanı'nın nereye gittiğini çabuk söyle yoksa bacağına ateş ederim, bir no'lu tatil yerinden neden buraya geldiniz, size kim bilgi verdi" şeklindeki hakaret ve tehdit içerikli sözlerle müşteki Emniyet Amiri Murat Bayrak'tan müşteki Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın nerede olduğunu öğrenmeye çalıştığı, bu sözlerin şüpheliler arasında bulunan Muammer Gözübüyük ve Ali Sarıbey tarafından da duyulduğu, müşteki Emniyet Amiri Murat Bayrak'ın müşteki Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yaklaşık bir saat önce otelden ayrıldığını, ayrıca oda içerisinde yaralı bir polis memurunun da bulunduğunu beyan ettiği, Bu aşamada, oda içerisinde başka polis memurunun kalmaması amacıyla şüpheli İsmail Yiğit tarafından odanın penceresinin önüne el bombası konduğu ve akabinde patlatıldığı,şüpheli Şükrü Seymen'in de içerideki tüm müşteki polis memurlarına hitaben bağırarak silâhsız olarak dışarıya çıkmalarını aksi takdirde bir dahaki sefereiçeriye roket atacağını belirttiği, bu sözler üzerine o oda ve o odanın yan tarafında bulunan diğer bir odadaki tüm müşteki polis memurlarının dışarıya çıktıkları, dışarıya çıkartılan müşteki polis memurlarının yere yatırıldıkları, şüpheli Zekeriya Kuzu'nun müşteki polis memurlarına hitaben "Cehennemi yaşatacağız size, bunlar daha yeni başlıyor, hırsızın piçleri, sinkaf ettiğimin çocukları, Allah ve kitaptan bahsetmeyin, millete yaptığınızın hesabını vereceksiniz, hani inlerimize girecektiniz, biz sizin ininize girdik, hırsızın evlatları, kafanızı kaldırdığınızda sizleri öldürürüz, nerede o, hangi helikopterle gitti,hangi havalimanına inecek, ne zaman kalktı helikopter"şeklinde hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ettiği, bu sözlerin de şüpheliler arasında bulunan Serkan Elçi tarafından duyulduğu, ayrıca şüphelilerin müşteki Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yerini öğrenebilmek amacıyla müşteki polis memurlarını botlarla kafalarına basmak, etraflarına ateş etmek ve vücutlarının çeşitli yerlerine vurmak suretiyle darp etmeye başladıkları yer aldı.

Mustafa İnci

Bu haber toplam 1154 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.