YA KUZU OL, YADA KEŞİŞ!

YA KUZU OL, YADA KEŞİŞ!
Siyasetçilerin ağzından düşürmediği cümledir, “Yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızla değişmeyiz” nedense kim bu cümleyi kursa hedefe yaklaşınca...

Siyasetçilerin ağzından düşürmediği cümledir, “Yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızla değişmeyiz” nedense kim bu cümleyi kursa hedefe yaklaşınca ilk yaptığı yolda bulduklarını tercih etmek olur. 17 Ocak 2015 AK Parti Muğla İl Başkanlığı kongresi yapılır. İki adayın yarıştığı kongrede İhsan Küreci ipi göğüsleyen isim olur. 50 kişiden oluşan yönetim kurulu ilk toplantısını yapar ve yürütme kurulunu belirler. Toplantının bitmesinden hemen önce yönetim kurulu ve yürütme kurulu üyesi Miraç Cin görevinden istifa eder. Toplantı devam ederken haber gazetecilere ulaşır.

***

Henüz yönetim kurulu üyeleri toplantı salonundan çıkmadan istifa haberleri haber sitelerine ve dolayısıyla sosyal medyaya düşer. Teknolojiyi kullanan haberciler ve siyasetçiler tüm gelişmeleri anlık takip etmeye alıştı artık. Sadece bilginin dışarı sızmasına anlam veremiyorlar. Bir başka il yönetim kurulu toplantısında alınması görüşülen kararlar daha oylanmadan sms ile gazetecilere tekrar ulaşıyor. Gazeteciler bunları köşelerine ve haberlerine taşıyor. AK Parti İl Başkanı İhsan Küreci bilginin nereden sızdığını bulmaya çalışıyor ama nafile. Zira her bilgi farklı yönetim kurulu üyesinden sızıyor.

***

Gelinen süreçte AK Parti’de yeni il başkanı söylentilerinin üzerine her koldan çalışmalar sürüyor. Yazıyı hazırladığım şu dakikalarda İlçe Başkanları Genel Merkez’de Mustafa Ataş’ın konuğu. Öncesinde ise hala resmi bir açıklama olmamasına rağmen Marmaris İlçe Başkanı Hasan Engin’in gövden alındığı haberleri dolaşıyor. Kimileri de görevden alınmadı istifası istendi diyor. Ya kardeşim ha Arap Hasan, yada Hasan Arap! Farkı ne?

***

Ak Parti Milletvekili Nihat Öztürk, akşam sohbetinde yakın dostları ile çay içiyor, bu sırada masada bulunanlardan biri kendisine ait haber sitesinde Marmaris İlçe Başkanının görevden alındığını, altı ilçe başkanının daha görevden alınacağını haber olarak paylaşıyor. İnsan ister sitemez düşünmeden geçemiyor, milletvekili Öztürk ilçe başkanlarının görevden alınmasını haber mi verdi. Yoksa orada da bir kayırma mı var? Birde ilçe başkanları şuan Ankara’da bu haberlerin ardından görevden alınma psikolojisi içinde Muğla yada ilçeleri için güvenli bilgi verebilirler mi?

***

Burada yapılan yeni bir algı yönetimi olsa gerek diye düşünüyorum. Kurt kuzuyu yemeye karar verince binlerce bahane bulur derler, günümüz Türkiye’sinde bu durum sıkça yaşanır oldu. Hepimizin bildiği hikâye susamış olan kuzu, nehrin aşağı tarafından su içmektedir. Nehrin daha yukarılarında su içen kurt, kuzuyu çoktan gözüne kestirmiş, kuzuya seslenir:

—   “Hey sen! Benim içtiğim suyu ne hakla bulandırıyorsun?"der.

Kuzu ise masum masum:

—   "Ben sizin suyunuzu bulandıramam ki! Baksanıza, sizin içtiğiniz su bana doğru akıyor". Diyerek cevap verir.

Aklına kuzuyu yemeyi koymuş olan kurt biraz daha hiddetlenerek

—    “bir de bana itiraz ediyorsun öyle mi?” diye haykırmış ve nihayetinde, kuzuyu yemek niyetinde olan kurt sözünü bitirir bitirmez, kuzunun üstüne atlayıp onu parçalamış.

Dolayısıyla siz, hala sizi midesine indirmeye karar vermiş olanlara hoşgörü ile yaklaşıyor ve hala kendi insanınız yerine onları tercih ediyorsanız aslında her şeyi çoktan hak ediyorsunuz demektir. Gerçek şudur ki ne suyu bulandıranlar, ne de bulandırmak isteyenler bu vatanın ve bu milletin gerçek sevenleridir. Yukarıdan suyu bulandıranlar da aynı kişiler, aşağıda suyu bulandırdın diyenler de. Aslında ortada ne kurt vardır ne kuzu. Ama birileri rolleri üstlenmiş ve kabullenmişlerdir. Koyun rolü dayatılan ve bunu kabullenenler içinde insan olduğunu hatırlayıp başını kaldıranlara da ilk önce kendi tarafındakiler, sesini kes sıranı sav derler. Bu hikâye de böyle devam eder gider.

***

Hayatta yolda bulduklarını yola çıktıklarına değişen birçok insan gördüm. Çoğu zamanda yanlarında yola çıktıklarım yolda bulduklarının cazibesine kapılıp sözde beni bıraktılar ama hedefe hala varamadılar.

İki keşiş yolda giderlerken, bir su birikintisinden karşıya geçmek için bekleyen genç bir kadını görürler. Keşişlerden biri, genç kadını kucakladı ve suyun öteki karşısına geçirdi. Öteki keşiş arkadaşının bu davranışını başka bir biçimde yorumladı ve bu nedenle hiç de hoş karşılamadı. Yaklaşık bir kilometre sonra ise, kendini daha fazla tutamadı, arkadaşına bu davranışının yanlış olduğunu anlatmak istedi.

“Böyle bir şeyi nasıl yapabildin?  ” dedi.

“Biz keşişiz, bırak bir kadını kucaklayıp karşıya geçirmek, onlara bakmamız bile yasaktır. ”

Öteki keşiş, arkadaşına şöyle yanıt verdi.

“Ben o genç kadını bir kilometre geride bıraktım ”  dedi.

“Sen ise onu hala taşıyorsun. “

NOT: Son dönemde yaşanan olayların ardından Muğla’da bulunan üç farklı Gazeteciler Cemiyet’inden de ses yok. Her zamanki gibi terzi kendi söküğünü dikemiyor. Üç Gazeteciler Cemiyet Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerine sormak istiyorum. “Nasıl beyler koltuklar rahat mı?” sizi bilmem ama ben pek rahat değilim yönetim kurulu üyesi olarak bulunduğum cemiyet bir çalışma yapmazsa cemiyetsiz gazeteciler arasına katılacağım.  

Bu haber toplam 552 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.