YASA ÖNERGESİNE BARO’DAN TEPKİ

YASA ÖNERGESİNE BARO’DAN TEPKİ
Muğla Barosu cinsel istismara uğrayan çocuğun tecavüzcüsüyle evlendirilmesi halinde cezanın erteleneceği şeklinde önergeye sert tepki gösterdi.Sinan...

Muğla Barosu cinsel istismara uğrayan çocuğun tecavüzcüsüyle evlendirilmesi halinde cezanın erteleneceği şeklinde önergeye sert tepki gösterdi.

Sinan Boyacı

Muğla Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, şu görüşlere yer verildi; 17.11.2016 tarihinde akşam saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çocuk evliliklerini fiili durumdan yasal zemine  taşıyacak nitelikte, ‘Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçtan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir’  şeklindeki skandal bir önerge sunulmuştur. Bu teklif, görüşmesi devam eden torba yasaya son dakikada eklenmiştir. Çocuk istismarı ile mücadele günümüzde tüm dünyanın önemli bir sorunu haline gelmiştir. Ülkemizde de çocuk evlilikleri kanayan bir yaradır.  Hal böyle iken, bu yarayı daha da kanatacak düzenlemeler yapmak, aymazlıktır. Bu önerge ile çocuğun cinsel istismarı başta olmak üzere ‘zorla erken evlendirilmelerin’ önü açılacaktır. Ayrıca zorla ve çocuk yaşta erken evlilik meşru kılınacağı gibi, yıllardır mücadele ettiğimiz çocuğa karşı tecavüz suçu da devlet eli ile desteklenecektir. Önergede yaş sınırı tanımlanmamış olup, bu durumda 12 yaşındaki kız çocuğu bile tecavüzcüsüyle ‘sözde’ “evlendirilebilecektir”. Evlilikten kaynaklı da failin ceza almasının önüne geçilmektedir. Cinsel istimara uğrayan çocuğun, fail ile evlenmesi halinde faile verilecek cezanın ertelenmesi şeklindeki bu düzenleme, kabul edilemez.”

Açıklamada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın söz konusu düzenlemenin gerekçelerine ilişkin açıklamalarının önerilen düzenlemeden daha da vahim olduğuna işaret eden Muğla Barosu Yönetim Kurulu;” Bu düzenleme, ancak,  halihazırda aile zoru ile ve hatta, bakanın açıklamasına bakacak olursak,  devlet erkanı huzurunda evlendirilmiş çocukların tecavüzcülerinin serbest bırakılarak bu evliliklerin yasal hale getirilmesine yarayacaktır. Bunun da toplumun vicdanlı hiçbir kesiminde karşılık bulmayacağı mutlaktır. Lanzarote Sözleşmesi'ne göre çocuğa karşı ticari cinsel sömürü (kısaca ÇTCS) nin en temel biçimlerinden birisi de çocuk evlilikleridir. Çocuk yaşta evlilik ya da bir diğer ifade ile erken evlilik, en az biri on sekiz yaşından küçük olan kişinin, yasal ya da resmi olmayan bir şekilde, evlilik bağıyla birleşmesi olarak tanımlanmıştır. (ECPAT 2007)Türkiye, Lanzarote Sözleşmesi'ni 2011 tarihinde onaylamış ve 2012 yılında mevzuatına dahil etmiştir. Bunun dışında Türkiye; Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni, CEDAW'ı, İstanbul Sözleşmesi ve Palermo Protokolü'nü imzalamış ve onaylamıştır. Bu sebeple devletin, çocuğun üstün yararını koruma ve özellikle kadın ve çocuklara yönelik tüm şiddet türlerini önlemek üzere aktif katkı sağlama yönünde önlemler almakla yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyip, ayrıca failleri aklama çabasına düşmüş olan iktidar, toplumun barışı ve huzuru, eşit yurttaşlık hakkını - kadın ve çocukların yaşam hakkını açıkça ihlal etmektedir.” Baro olarak kadına ve çocuğa karşı her türlü istismarı aklayacak önergebin geri çekilmesinin beklendiğinin de altının çizildiği açıklama şöyle devam etti; “Muğla Barosu olarak Kadına ve çocuklara yönelik her türlü ayrımcılığa karşı, tecavüz ve istismarı aklayacak her türlü devlet destekli girişime karşı itiraz ediyoruz! Cinsel istismar mağdurunun tecavüzcüsüyle evlendirilmesini kabul etmiyoruz! Bu önergenin geri çekilmesi için hayatın her alanında karşı duracağımızı bildirerek bu yanlış uygulamadan hemen dönülerek önergenin iptal edilmesini, bu ve buna benzer uygulamaların terke dilmesini, çocuklarımıza çocuk olarak yaşama hakkının tanınmasını talep ediyoruz” denildi.

Bu haber toplam 752 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.