Karabağlar bu özelliğinden dolayı da koruma altına alınmış Cennet bir mahallemizdir.

Kısın, Karabağlar'in kuzey bölümü yagmur suları ile sular altında kalıyor.

Bu kısımda Ayvalı, Tozlu gibi kahveler bulunuyor.

Ben de Ayvalı kahvesinde dünyaya gelen bir Muglali olarak yurdumuzun önünden geçen yolun eylül - kasım aylarında bir ırmağa dönüştüğünü ve bu çayda ekmek teknesi ile kayakçılık bile yaptım.

Büyük annemin istegi üzerine " Yağ yağ yamur, teknede hamur, yağdır Allahım sicim gibi yağmur " diye bagirdigimizi da dün gibi hatırlıyorum.

Karabaglarda yağmur suları ile biriken sular Hamursuz dağının doğu kısmında bulunan düdenler sayesinde yer altı gölüne akıyor.

Bu akış 4 - 5 ay sürünce Karabaglarin kuzey kısımları 4 - 5 ay sular altında kalıyor.

Bu da tarımı negatif yönde etkiliyor.

Mugla altındaki yeraltı gölü o kadar büyük ki, bu gölde toplanan sular, Akyaka ile Akbuk arasında 12 ay azmaklar adı altında 24 saat denize akıyor.

Karabağlar'in kuzey kısmında toplanan sular, yurt sahiplerini çok rahatsız ediyor.

Bu halden kurtulmak için, Hamursuz dağının doğusunda ve düşenlere zarar vermeden 50 - 60 dönümlük bir alanda derinliği 5 m olan yapay bir göl oluşturmak gerekiyor.

Boylece bu gölde 250 - 300 bin ton su birikir.

Böylelikle Karabaglarin kuzey kısmi da su baskınlarından kurtulur.

Ayrıca, Muğla ( Menteşe) yapay bir göle de kavuşmuş olur.

Bu gölün etrafı da çinar, badem, ceviz ve fıstık camları ile donatilarak çevre bir Cennete dönüşür .

Bu tetbirler alınmadığı için, Karabaglar'daki yurt sahipleri su baskınlarından kurtulmak için yurtlarına dışarıdan tarım toprağı getirerek yurtlarını 0,40 - 0,50 m yukselterek su baskınlarından kurtulmak istiyorlar.

Bu yöntem hem sağlıklı değildir hem de tarihi Karabağlar'in karakterine uygun değildir.

Bu arazi yükseltme işi, doğal SIT bölgesi içinde olan Karabaglar'a da büyük bir ihanettir.

Karabaglarimizi gözümüz gibi bakmalıyız.

Telafisi zor işler de yapmamalıyız.

Aksi halde yarın çok geç olabilir...