100. YILDA TÜRKİYE BİRİNCİLİĞİ

100. YILDA TÜRKİYE BİRİNCİLİĞİ
***İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günün 100. Yıl dönümü kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen resmi ortaokullar arası kompozisyon yarışmasında Türkiye birincisi olan Muğlalı Derin...

***İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günün 100. Yıl dönümü kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen resmi ortaokullar arası kompozisyon yarışmasında Türkiye birincisi olan Muğlalı Derin Karasu "Bu marşı gururla, korkmadan tüm gücümle asırlar boyunca dilimden düşürmeyeceğime söz veriyorum" dedi.

***Muğla Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, Türkiye birincisi  Muğlalı Derin Karasu'yu makamında ağırlayarak, Karasu'ya başarı belgesi takdim etti.

Sinem Korkmaz

İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günün 100. Yıl dönümü kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen resmi ortaokullar arası kompozisyon yarışmasında Muğlalı Derin Karasu Türkiye birincisi oldu. Dalaman Çiftlik Ortaokulu'nda 6. sınıf öğrencisi olan Türkiye birincisi Karasu, Muğla Milli Eğitim Müdürü Emre Çay ile bir araya geldi.

İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, Türkiye birincisi Derin Karasu'ya başarı belgesi takdim ederek, yazı yazmayı bırakmamasının temennisinde bulundu.

"HEPİMİZİ GURURLANDIRDI"

Türkiye birincisi olan Derin Karsu'nın herkesi gururlandırdığını söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, “İstiklal Marşı’mızın bu yıl 100. Yıldönümü. Dolayısıyla çok anlamlı ve özel bir yıldönümünde, böylesi hepimizi gururlandıran başarı gösterdiği için Derin Karasu öğrencimizi tebrik ediyor ve teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl ilkokul ve ortaokul öğrencilerimize İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma gününün milli, manevi ve tarihi önemini kavratmak, vatan, millet ve bayrak sevgisini geliştirmelerini sağlamak aynı zamanda milli birliğimiz ve varlığımız ile uluslararası barış ve dostluk düşüncelerini kuvvetlendirmek amacıyla temel öğretim mektup, resim, kompozisyon ve İstiklal Marşı’nın güzel okuma dallarında düzenlediği yarışmaların sonuçları açıklandı. İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma gününün 100. Yıldönümü kapsamında ortaokul öğrencileri arasında düzenlenen kompozisyon yarışmasında Dalaman Çiftlik Ortaokulu 6. Sınıf öğrencisi Derin Karasu Türkiye 1. Olarak hepimizi gururlandırdı. Tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

"CESARET, AZİM VE KARARLILIĞIMIZ ASIRLARCA DEVAM ETSİN"

9 yaşından beri tıp okumak ve yanı sıra yazar olmak istediğini ifade eden Derin Karasu, “İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılında böyle bir dönüm noktasında asırların ötesine geçecek olan marşının ezgisinde onur verici bu ödülü almaktan büyük bir şeref duyuyorum. Kompozisyonda da belirttiğim gibi her Türk’ü çılgına çevirecek olan vatanımın semalarında sonsuza kadar ezgisi yükselsin. Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde yansıyan cesaret, azim ve kararlılığımız asırlarca devam etsin. Bu ödülümü, duygularımı yansıtmamda bana önder olan, yetiştiren canım aileme ve öğretmenlerime teşekkür ediyorum. Bu marşı gururla, korkmadan tüm gücümle asırlar boyunca dilimden düşürmeyeceğime söz veriyorum” şeklinde konuştu.

DERİN KARASU'YA TÜRKİYE BİRİNCİLİĞİNİ GETİREN KOMPOZİSYON YASIZI

Korkmuyoruz! Mehmet Akif Ersoy, bağımsızlığına ve halkına önem veren, esarete karşı susmayan, büyük bir vatansever, Türk milletinin ne tür zorluklarla başa çıktığını bilen, vatanını korumayı ilke edinmiş ve en önemlisi İstiklal Marşımızın yazarı olan bir dava adamıdır. Bu dava artık benim, bizim, Türk gençliğinin davasıdır! Bu dava, Atamızın dediği gibi damarlarında asil kan akan yüce Türk milletinin davasıdır! Ne zaman kuytu bir köşeden vatanımıza yan bakan düşman görsek millet olarak koca bir yumruk oluşumuzun; vatan için bağımsızlık için sevdiğimizden hayatımızdan gözümüzü kırpmadan vazgeçişimizin davasıdır! Sarı bozkırlarının taşından toprağına, mavinin bin bir tonunu denizinden yüce dağlarına, gürül gürül akan ırmaklarına türkü olmuş vatanımın uğruna bir taşı bile yerinden kımıldarsa dağları delecek olan cesur halkımla beraber yürüdüm! Atadan, anadan, oğuldan, şehidimden yadigar vatanımı korumak; şanlı bayrağımı bilimde, sanatta, sporda en yüksekte dalgalandırmak; her duyduğumda göğsümü kabartan, yüreğimi coşturan milli marşımı tüm dünyaya duymaktır benim görevim. Henüz beş buçuk yaşındaydım İstiklal Marşımızı ezberlediğimde. Vatansever bir ailenin çocuğu olarak yetişmemin ilk meyvesiydi bu belki de. O zaman Marşımızdaki bazı kelimelerin anlamını tam bilmesem de muhteşem şiirle hissettiklerim, bir aslan kükremesi, ulu bir gücün nereden geldiğini bilmedim sesi gibiydi. Anaokulunun son gününde rica etmişti öğretmenim: “Hadi kızım, oku!” Hiç bu kadar heyecanlandığımI hatırlamıyorum. Annemin karşımda duygu dolu gözlerle evet yapabilirsin, dediğini hatırlıyorum, dudaklarını okumuştum. Hani milli bayramlarda, anmalarda elimizde, başımızın en üstünde taşıdığımız; evimizi, pencerelerimizi süsleyen o bayrak var ya… Her tarihini çok iyi öğrenmiş Türk evladı olarak kalbimizde taşıdığımız o bayrak. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın onun kahraman silah arkadaşlarının ve 7'den 70'e tüm Türk halkının büyük mücadelelerle kazandığı bağımsızlığımızın timsali.  Onun yüce gölgesinde seslendirdiğim ilk marşımı. o zaman anladım ruhumda yarattığı o dev heyecanı. O dev heyecan her satırını, her dizesine duyduğunda hiç azalmadı. Yıllar geçtikçe arttı. Anlamı daha da yoğunlaştı. Manevi duygularımızı coşturan Marşımız en zorlu yıllarda yazılmıştı Türk milletinin kaderine. Büyük Millet Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yıllarda cephedeki askerlerimize moral vermek amacıyla manevi duygularımızı kabartacak bir marşın halka ve askerlere deva olacağını düşündü. Ödüllü yarışmaydı. Mehmet Akif ise bunu bir kâğıt parçasına bağlamadı, vatan uğruna yapılan kutsal bir görev saydı. Geceleri gündüze bağlayan derin düşünceleri ve kırk sekiz saat diliminin sonunda Türklüğün kahramanlık destanı döküldü kaleminden kâğıda. Kâğıtlara sığmadı, duvarlara kazıdı; ardından koca bir milletin kalbine kazıdı. Şehitlerin kanıyla harmanlandı mürekkebinin son damlasını. Bu marş Anadolu'da şehit olan binlerce vatan evladının hikâyesiydi. Anasından, bacısından, çocuğundan ayrı kalan şehidimin hikâyesiydi. Milli Mücadelemizin dizelere dökülmüş haliydi bu marş. Dünyaya, düşmana başkaldırıştı, şehitlere ağıt, bayrağı övgü, gelecek nesle öğüttü marş! Yazılmış olan şaheser gür bir sesle yankılandı meclisimizin duvarlarında. Mehmet Akif'in ağzında daha da gururlandı: Korkma! Korkma! Korkma! Anadolu'daki karanlık ve ölü bakışların üzerine bir meşale yakıldı adeta, yorgun yürekler aydınlandı. Karşılıksız vatan sevgisinin ışığı tüm gözlere yansıdı orada. Bu ışık hiç sönmeyecekti çağlarcada. Bize bağımsızlığımızı emanet eden atalarımızı, İstiklal Marşımızı miras bırakan Mehmet Akif Ersoy'u minnetle anarken Türk gençliği olarak söz veriyoruz: Korkmuyoruz! Korkmuyoruz! Korkmuyoruz! Bayrağımız göklerden inmez, bu vatan düşmana boyun eğmez, İstiklal Marşımızın sesi bu semalardan hiç silinmez"

Bu haber toplam 1068 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.