“Dayanıklı yapı yapılmalı”

“Dayanıklı yapı yapılmalı”
 İnşaat Mühendisleri Odası, 17 Ağustos Gölçük Depremi’ nin 21. yılına ilişkin bir rapor hazırladı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi...

 İnşaat Mühendisleri Odası, 17 Ağustos Gölçük Depremi’ nin 21. yılına ilişkin bir rapor hazırladı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Yönetim Kurulu raporunda “Depreme dayanıklı yapı üretmekten başka bir yol yok” şeklinde görüş belirti.

Yapı stoklarının güvenliğinde bu güne kadar nelerin değiştiğini, deprem can ve mal kayıplarının kadere bağlanamayacağını, depremlerle sadece can kaybı sonuçlarının mı ortaya çıktığı, imar affı ve barışı, kentsel dönüşüm ve planlı yapılaşma konularının değerlendirildiği raporda “Her acının yükünü omuzlarımızda, acısını ise kalbimiz de taşıyoruz” denildi.

Yara Sarma

Raporda, depremlerin meydana geldiği bölgelerde sadece can ve mal kaybı değil, altyapı ve ekonomik düzenin bozulması, bulaşıcı ve salgın hastalıklar, yaralanma, psikolojik sorunlar, sakat kalma, pazar kaybı, üretim ve gelir kaybı, enflasyon, acil yardım harcamaları, işsizlik ve planlanan yatırımların gecikmesi, çevrenin bozulması ve çevre sorunları gibi önemli sonuçlar doğurduğuna vurgular yapıldı.

Deprem güvenliği bakımından 1999 yılından daha iyi durumda olunmadığına dikkat çekilen raporda, var olan yapı stokunun deprem riski giderilemediği, "Yara sarma!" anlayışıyla gün kurtarıldığına dikkat çekildi.

“Temel sorun yara sarmak değil, insanlarımızı yıkılacak yapıların altında bırakmamaktır. Tüm yasal kurallara uyarak onun bedelini ödeyen konut ve yapı sahipleriyle birlikte, işini doğru yapan mühendis ve mimarlar cezalandırılmıştır.” açıklamasında bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Yönetimi, bugünkü kentsel dönüşüm yasasının, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede, güvenli yapılarda oturmak anlayışını karşılayamadığını söyledi.

TİCARİ VE TEKNİK KAYGI

Durmadan fayları ve depremi konuşmanın insanları depremin yıkıcı etkisinden korumayacağını ve geniş bir seferberlik ile işbirliğine ihtiyaç olduğu belirtilen İMO Raporu’nda, “Ticari kaygı teknik kaygının önüne geçmiş, bilgi, beceri ve liyakat sahibi yöneticilerin yerini şirket ve cemaat ilişkileri almıştır. Meslek odası, üniversiteler ve endüstri kuruluşları arasında olması gereken işbirlikleri görmezden gelinerek yok sayılmıştır. Bu anlayış değişmelidir. Kentlerimiz depreme hazırlıklı hale getirilmeli, deprem vergileriyle toplanan 35 milyar dolar yapı stokunu deprem güvenlikli hale getirmek için kullanılmalıdır” dedi.

Deprem yönetmeliğinin ve depreme dayanıklı yapı üretilmesinin ana unsuru inşaat mühendisleri olduğu için inşaat mühendislerinin iyi yetişmiş olmaları gerektiği söylenen raporda, “Depreme dayanıklı yapı üretmekten başka bir yol yok” şeklinde bir açıklama yapıldı.

 

Bu haber toplam 435 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.