Taşları değil, kuşları ölümsüzleştiriyor

Taşları değil, kuşları ölümsüzleştiriyor
Muğlalı Arkeolog Serdar Şatırlar (53), kuşları fotoğraflayarak ölümsüzleştiriyor. Sosyal medya hesabından kuş çeşitlerini tanıtan Serdar Şatırlar,...

Muğlalı Arkeolog Serdar Şatırlar (53), kuşları fotoğraflayarak ölümsüzleştiriyor. Sosyal medya hesabından kuş çeşitlerini tanıtan Serdar Şatırlar, doğayla iç içe olmayı sevdiği için kuşları fotoğraflamayı kendine hobi edindiğini, hafta sonlarını sadece bu hobisine ayırarak, kuşları fotoğraflamak için saatlerce bekleyerek zorlu bir mücadele verdiğini söyledi. Fotoğraf için doğru zamanlamayı bekleyen Şatırlar, ilerleyen süreçte kitap çıkarmayı da hedefliyor.

Sinem Karakaya

Muğlalı Arkeolog Serdar Şatırlar (53), kuş çeşitlerini fotoğraflayarak sosyal medya hesabından tanıtım yapıyor. Kendini doğa için bir şeyler yapmaya adayan Şatırlar, kuşları kadrajına sığdırmak için saatlerce çaba sarf ediyor. Özellikle ışık konusunda zaman zaman zorlandığını söyleyen Şatırlar, doğada saatlerce kuşları fotoğraflamak için bekliyor. Şatırlar, amacının kuşları tanıtmak ve kuşların önemini anlatmak olduğunu söyledi.

‘Doğaya gittiğinizde ayak izinizden başka bir iz bırakmayın’ sözüyle yola çıktığını belirten Serdar Şatırlar, kuşları avlamak yerine ölümsüzleştirmeyi tercih ettiğini söyledi. Yaptığı araştırmada Muğla’da 208 kuş türü tespit ettiğini söyleyen Serdar Şatırlar’ın en sevdiği kuş cinsinin ise, Road Runner kuşu olduğunu kaydetti.

İnsanları tanıdıkça doğayla daha çok iç içe olduğunu söyleyen Serdar Şatırlar, “Fotoğrafçılık benim için bir hobi. Benim müziğe ve ressamlığa yeteneğim yok ama fotoğraf çekmeyi seviyorum. Bir uğraşım kesinlikle olmalıydı ve ben fotoğraf çekmeyi seçtim. Doğayla iç içe olmayı seviyorum. Doğaya ve çevreye bir yerden de olsa dokunmak istiyorum. Çok sevdiğim bir söz vardır; ‘doğaya gittiğinizde ayak izinizden başka bir iz bırakmayın’ diye. Şimdi görüyorsunuz çevre bilincimiz hiç yok. Doğamız çok kirletiliyor. Doğaya karşı saygılı olduğumuzu düşünmüyorum. İyi bir yere doğru gitmiyoruz. Tüm dünya bu dertle yarışıyor. Sonra araştırdım. Muğla’da kuş fotoğrafçılığı yapan yok. Bununla ilgilenen kimsenin olmadığını görünce bende bu işe giriştim. İlk başta çok tedirgindim. Sevecek miyim, sevmeyecek miyim diye. Çünkü kolay bir şey değil. Öncelikle insanlara kuşların önemini anlatabilmemiz gerekiyor. Kuşların olduğu yerde kanser vakaları yok. Çünkü tarım ilacı olmayan yerde böcek olur. Böceğin olduğu yerde de kuş olur. Kuş fotoğrafçılığında en önemli şey ışık. Işık konusunda çok zorlanıyorum. Bu süreçte altınızdan yılan geçiyor, burnunuzun dibinde bir anda domuz belirebiliyor. Severek yaptığım için zorluklarını da görmezden gelebiliyorum. Avrupa’dan daha fazla kuş türüne sahibiz ama kıymet bilmiyoruz” dedi.

Taşları değil, kuşları ölümsüzleştiriyor

ÖNCE FOTOĞRAF SONRA ARAŞTIRMA

Önce kuşları fotoğraflayan Serdar Şatırlar, kuşları ölümsüzleştirdikten sonra araştırmasını yaptığını da ifade etti. Tanım sitelerinden araştırma yaptığını söyleyen Şatırlar, “İki fotoğraf vardır. Biri tanımlık diğeri tadımlık. Tanımlık olan fotoğraflarımızı çekeriz, daha sonra araştırmamızı yaparız. Tanım siteleri var. Kuşları il il görebiliyorsun veya seslerinden bilebiliyorsun. O şekilde araştırmamızı yapıp doğru kuşu bulduktan sonra listemize ekleriz. Hangi türe ait olduğunu zamana görünce az çok anlayabiliyoruz. Kuşlar özgür olduğu için, onları kıskandığım için biraz da bu işe girdim” dedi.

“BİR KUŞ İÇİN 3 HAFTA AYNI YERE GİTTİM”

Bir çekim gününün nasıl geçtiğini de anlatan Şatırlar, “Kuşların aktif olduğu zamanlar sabah saatleridir. Güneş de sabah saatlerinde yatay gelir. Işık yandan geldiği için daha iyi bir detay alabiliyoruz. Işık yukarda olduğu zamanda gölge alt tarafa düşer ve kuş fotoğrafları karanlık çıkar. Onun için ‘altın saatler’ dediğimiz sabah saatleri ve güneş batarken ki saatler uygun saatler. Sabah 3-4 gibi keşif amaçlı gidiyorum. Kuşlar nereye konuyor, hangi türler var önden bunları belirliyorum. Daha sonra ekipmanlarımı ayarlıyorum. Kuşları ürkütmeden kamuflaj kostümü giyerek beklemeye başlıyorum. Doğru zamanı bulduğumda da deklanşöre basıyorum. Tabi bunlarla bitmiyor aşaması. Dönüşte bunun fotoğraf seçmesi, netlik sağlayıp sağlamadığının kontörlü ve fotoshoptan geçirilmesi. Bir kuş için 3 hafta aynı yere gittiğimi biliyorum. İnatla doğru fotoğrafı bulmak için çabalıyorum. Maddiyatla çözülecek bir şey değil. Onun verdiği hazzı hiçbir şey veremez. Bazen kuşlarla telepati bile kurmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 568 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.