Banker Bilo Gerçek Oldu

Suriye’de devam eden iç savaştan kaçan mültecilerin Avrupa’ya geçiş noktası olarak kullandıkları geçiş noktalarının başında gelen Muğla sahillerinde yaşananlar, Türk filmlerini akılara getirdi.  1980 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekilen İlyas Salman ve Şener Şen'in başrollerinde olduğu “Banker Bilo” filme gerçek oldu. Köyüne gelerek gençleri Almanya’ya götürme vaadiyle paralarını alır kamyon kasanına doldurarak onları yol boyunca çeşitli seslerle Almanya yolunda olduklarına inandırır. İstanbul’da “geldik burası Münih” diyerek hepsini taşı toprağı altın şehirde bırakır.

***

Yeşilçam filmlerinin sinema salonlarını doldurduğu çekirdek ve gazoz keyfinin yaşandığı yazlık sinemaların keyifli filmlerinden biriydi aslında “Banker Bilo”. Bu güne kadar farklı şekillerde benzerleri hep yaşandı ama böylesi görülmedi. Haber merkezimize düşen haber akıllara bu filmi getirdi. “Yunanistan'ın 'Rodos Adası' denilerek üç gün önce Muğla'nın Fethiye İlçesi, Göcek Mahallesi açıklarındaki yerleşim olmayan Şeytan Adası'na bırakılan Suriyeli 25 kaçak, Sahil Güvenlik tarafından kurtarıldı.”  Rodos olmuş Şeytan adası.

***

Şeytanın bile aklına gelmez denilen ne varsa son dönemde hepsini yaşıyoruz. Ülkelerindeki savaştan kaçarak bir umutla Avrupa yolunu tutanların ilginç ve acı hikayeleri yaşantımızın kilometre taşı olmaya başladı. “6 Aralık'ta Muğla'nın Dalaman İlçesi'nden 10 metrelik gulet tekneye bindirilen 6'sı kadın 14'ü çocuk 25 kaçak, yaşı dışı yollardan Yunanistan'ın Rodos Adası'na gitmek üzere denize açıldı. Organizatörlere kişi başı 2 bin 500 dolar ödedikleri belirlenen Suriyeli kaçaklar, tekne kaptanı tarafından ‘Rodos Adası'na geldiniz’ denilerek, Göcek açıklarındaki yerleşim bulunmayan Şeytan Adası'ndaki kayalıklara bırakıldı.”  Şeytan adası şuan Zorlu Gurupta bulunan Zeytin adasının hemen yanında yerleşimi olmayan küçük bir ada.

***

Şeytan adası küçük bir ada yörede yaşayanlarca yıllar önce verilmiş bu isim adaya. Tarih romanları okumayı sevenler Şeytan Adası deyince akıllarına hemen 1852 - 1946 arası dönemde çoğunlukla Fransız mahkûmlar için kullanılan ve Clément Duval’le özdeşleşen adayı hatırlayacaklardır. Clément Duval 1886'da Şeytan Adası'na gönderildi. İdama mahkûmdu fakat cezasını Şeytan Adası'nda kürek mahkûmu olarak çekmekteydi. Adadayken çiçek hastalığına yakalandı. Nisan 1901'de Şeytan Adası'ndan kaçmayı başararak New York'a gitti ve hayatı boyunca orada yaşadı.

***

Bizim Şeytan Adamız farklı. Bizim Şeytan Adasının özelliği yakın mesafede bulunan Zeytin Adasıyla arasında bulunan sığlıkta balıkçıların ağlarını attıkları verimli alanlar olması. “Umut tacirleri tarafından kaderlerine terkedilen, aralarında görme engelli ve felçlilerin de bulunduğu kaçak göçmenler, tesadüfen bölgeden geçen balıkçılar tarafından fark edildi. Balıkçıların haber vermesi üzerine adaya gelen Sahil Güvenlik ekipleri, açlık, susuzluk ve soğuktan bitkin haldeki kaçakları kurtardı. Göcek'e getirilen kaçak göçmenler jandarmaya teslim edildi. Göcek Kültür Merkezi'nde yerleştirilerek, yardım yapılan kaçak göçmenlerin, işlemlerinin ardından Muğla İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne teslim edilmesi bekleniyor. Jandarma, kaçakları kaderine terk eden organizatörlerin yakalanması için çalışma başlattı.”

***

Savaştan kaçarak kendi doğdukları toprakları tek eden göçmenlerin peşini ne umut tacirleri nede ölüm bırakmıyor. Bodrum sahillerine vuran cesedi ile dünyanın gözünü buraya çeviren AYLAN bebek’in öldüğü facia ile ilgili tutuklanan sanık için iddianame hazırlandı. Umut taciri katiller için 35 yıl hapis isteniyor. “Bodrum’un Akyarlar Mahallesi Ali Hoca Burnu sahili kıyısına geçen 2 Eylül’de Suriyeli Aylan Kurdi ile ağabeyi Galip Kurdi ve annesi Rihan Kurdi’nin de aralarında bulunduğu 5 kişinin öldüğü o faciayla ilgili iddianame hazırlandı. Bodrum Cumhuriyet Savcısı Akif Taşdemir tarafından hazırlanan iddianamede ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak’ ve ‘iştirak halinde göçmen kaçakçılığı yapmak’ suçlarından her şüpheli hakkında 35 yıla kadar hapis ve ayrıca adli para cezası istendi.” Hayat bazen bir lastik botun yüzmesi yada batması kadar basit aslında.