CHP Kurultay Davasının Gerekçeli Kararı Açıklandı

Mahkeme, davayı aktif husumet yokluğu ve davanın konusuz kalması gerekçesiyle reddetti. Kararda, “Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer yok” ifadeleri yer aldı.

Gerekçeli kararda, mahkeme tarafından CHP Genel Merkezi, İstanbul İl Başkanlığı ve çeşitli seçim kurullarına yazılarak kurultay ve kongre süreçlerine ilişkin belgelerin dosyaya getirildiği belirtildi. 4-5 Kasım 2023 tarihli kurultayda, bin 366 delegeden bin 364’ünün oy kullandığı, geçerli bin 346 oyun 682’sinin Özgür Özel’e, 664’ünün ise Kemal Kılıçdaroğlu’na gittiği kaydedildi. Hiçbir adayın tüzükte öngörülen salt çoğunluğu sağlayamaması üzerine yapılan ikinci turda Özgür Özel, 812 oy alarak genel başkan seçildi. Kararda ayrıca, 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultay’da Özel’in bin 171 oy alarak yeniden genel başkanlığa seçildiği bilgisi de yer aldı.

Mahkeme, Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları ile çeşitli asliye hukuk ve ceza mahkemelerinde görülen davalara ait belgeleri de inceledi. Dosyalarda, bazı kongrelerde usulsüzlük, menfaat temini ve delege iradesinin fesada uğratıldığı yönünde iddialar bulunduğu, ancak seçimlerin yargı gözetiminde yapılması nedeniyle bu konuların seçim kurullarının yetkisinde olduğu vurgulandı. Kararda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesine atıf yapılarak, siyasi partilerin kongre ve kurultaylarında seçimlerin ilgili seçim kurullarının gözetiminde yürütülmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle mahkeme, kurultayda yapılan konuşma sınırlamaları veya oylama aralıkları gibi usule ilişkin iddiaların inceleme alanına girmediğini ifade etti.

İrade fesadı iddialarını da değerlendiren mahkeme, davacıların kurultayda bazı delegelere menfaat sağlanarak oylarının yönlendirildiği iddiasına dayandığını hatırlattı. Ancak mahkeme, irade fesadının Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlendiğini ve bu davada sadece ‘aldatma’ durumunun incelenmesi gerektiğini belirtti. Bazı delegelerin menfaat temin ettiklerine dair ifadeler bulunduğunu ancak bunun oy karşılığında pazarlık anlamına gelmediğini, dolayısıyla iradenin fesada uğramadığını değerlendirdi.

Mahkeme, menfaat temin eden delegelerin ahlaki davranışta bulunmadığını, fakat bunun kurultayın iptalini gerektirecek hukuki bir durum yaratmadığını vurguladı. İddiaların, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi kapsamında ‘seçime hile karıştırma’ suçunu oluşturabileceği, bu nedenle ilgili kişiler hakkında ceza davası açıldığı ancak delegelerin iradelerinin fesada uğradığına dair yeterli kanıt bulunmadığı ifade edildi. Kararda, istinaf yolunun açık olduğu da belirtildi.