Geçtiğimiz aylarda Bozburun Marina’nın yalnızca 13 günlük bir şirkete devredildiği yönündeki tartışmaları Meclis’e taşıyan Uzun, şimdi de halkın kullanımında olması gereken Kızkumu Plajı için benzer bir durumun yaşandığını vurguladı.
"Denizler Halkındır" Demiştiniz, Şimdi Ne Değişti?"
Konuya ilişkin olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi sunan Cumhur Uzun, şu ifadeleri kullandı:
“Yıllar önce Bakanlık, ‘Denizler Halkındır’ projesiyle halkın sahillere erişimini güvence altına alacaklarını duyurmuştu. Ancak zamanla bu söylemin tam tersi adımlar atıldı. Kıyıların büyük bölümü ‘Kıyı Yönetimi ve Çevre Koruma A.Ş.’ (eski adıyla MUÇEV) adlı şirkete devredildi. Bugün geldiğimiz noktada MUÇEV, halkın kıyılarına erişimini sınırlayan uygulamalarıyla sık sık gündeme geliyor.”
Uzun, MUÇEV'in birçok kıyı alanını kamu yararı gözetilmeksizin, ihalesiz ve kapalı kapılar ardında bazı kişi ya da şirketlere devrettiği iddialarının kamuoyunu rahatsız ettiğini söyledi. Özellikle geçtiğimiz aylarda 13 günlük bir şirkete devredildiği iddia edilen Bozburun Marina olayını hatırlatarak, şimdi benzer bir senaryonun Marmaris Orhaniye Mahallesi’ndeki Kızkumu Plajı için de geçerli olduğunu ifade etti.
“Kızkumu’nda İhale Neden İptal Edildi?”
CHP’li Uzun, geçtiğimiz sezon MUÇEV tarafından işletilen Kızkumu Plajı'nın bu yıl bazı kişi ya da şirketlere ihalesiz olarak devredildiğine yönelik güçlü iddialar bulunduğunu belirtti. Bu sürecin açıklığa kavuşturulması gerektiğini dile getiren Uzun, “Eğer bir ihale yapıldıysa kimler katıldı, kim kazandı? Eğer yapılmadıysa neden iptal edildi? Araya kim ya da kimler girdi?” sorularını yöneltti.
Kızkumu’nun aynı zamanda SİT alanı olduğunu vurgulayan Uzun, yasal olarak yalnızca 6 metrekarelik yapılaşmaya izin verilen bölgeye, 150 metrekarelik bir inşaata başlandığı bilgisini paylaştı. “Bu durum kamu yararıyla açıklanamaz,” diyen Uzun, bu tür yapılaşmaların kıyıları halka kapatan rant politikalarının bir sonucu olduğunu ifade etti.