Muğla Çimento’dan beklenen açıklama yapıldı: “Eylemler rakiplerimiz tarafından destekleniyor”

Muğla Çimento’dan beklenen açıklama yapıldı: “Eylemler rakiplerimiz tarafından destekleniyor”
Muğla’nın Bayır ve Deştin Mahallesi arasında Muğla Çimento tarafından kurulması planlanan Çimento Fabrikasına ilişkin basın açıklaması düzenleyen Cemal Karakurt ve Barış Kılınç, projenin 2023 Ağustos ayında bitirileceğini açıkladı. Muğla Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Karakurt Çimento Fabrikasına yönelik düzenlenen eylemlerin rakipleri tarafından desteklendiğini söyledi.

BERİTAN YÜCEL

Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi arasında Muğla Çimento tarafından kurulması planlanan Çimento Fabrikası ile ilgili basın toplantısı düzenlendi.

Muğla Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Karakurt ve Muğla Çimento Yönetim Kurulu üyesi Barış Kılınç tarafından açıklamaların yapıldığı toplantıda, Çimento Fabrikasının 2023 yılının Ağustos ayında bitirileceği ve faaliyete başlanacağı söylendi.

“400 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANILACAK”

Çimento Fabrikası istemeyen yöre halkına ve STK’lara çağrıda bulunan Yönetim Kurulu üyesi Barış Kılınç, incelemede bulunmak için Mersin’de bulunan çimento fabrikalarına davet etti. İnsanların projeye karşı önyargılı olduğunu söyleyen Kılınç, “Türkiye’de inşaat lokomotif sektörlerden bir tanesi. Bizde bunu gördüğümüz için Muğla’da Çimento Fabrikası yatırımı planladık. Burası 2007 yılında başka bir firma tarafından başlanmış, fakat devamı getirelememiş bir işletme. Biz yaklaşık 3 sene önce burada çalışmaya başladık. Şuanda da bütün izinlerimizi ruhsatlarımızı aldıktan sonra inşaatımıza başladık. Gelecek sene Ağustos ayında bir aksilik olmazsa faaliyete geçmeyi planlıyoruz. Burası yaklaşık 2 milyon ton çimento kapasiteli.  Yaklaşık 400 kişiye istihdam sağlanılacak. 2 buçuk milyar ciro hedefi olan, çok büyük bir kuruluş olacak.

“10 KİŞİLİK BİR EKİBİ BİZ MİSAFİR ETMEK İSTİYORUZ”

Mersin’de ki çimento fabrikamızda da burada yaşadığımız sorunların benzerlerini yaşadık. İnsanların haklı olarak tepkileri oldu. Konu ile ilgili çok fazla bilgi sahibi olmadıkları için önyargıları oldu. Ciddi sorunlarda yaşandı fakat zaman içerisinde onlar bizi tanıdı biz onları tanıdık, fabrikayı gördüler ve işler değişti. Biz bir davette bulunmak istiyoruz. STK’lara, çevrecilere İnşaat Mühendisleri odası ya da karşı olan kim varsa, basınla birlikte 10 kişilik bir ekibi biz misafir etmek istiyoruz. Mersin Taşucun’da ki Çimento Fabrikasına götürüp sizlere orayı gösterip fabrikanın çevreye ne kadar zarar verdiğini görmenizi istiyoruz. Oradaki yerel halkla ilişkiler, çevreye verdiği zarar, suları kirletme işi kafalardaki bütün sorunların cevaplarını gözlerinizi görün ve ondan sonra bilgi sahibi olun istiyoruz” dedi.

“CİDDİ BİR ATIK PROBLEMİ VAR”

Muğla’da çimento fabrikası olmadığı için rantı Aydın, İzmir ve Denizli’nin yediğini söyleyen Kılınç, mermer ocaklarından kaynaklı atık problemi yaşlandığını söyledi. Kılınç, “Birincisi Muğla’da Çimento Fabrikası yok, o yüzden kuruyoruz. Buranın rantını Aydın, İzmir ve Denizli yiyor. Burada ciddi bir atık problemi var. Kalker atığı (mermer atığı) ve kül atığı problemi var. Bu fabrika yılda 500 bin tona yakın külü bertaraf edecek. Çimento üretiminde kullanacak. Bu fabrika 2 milyon 500 bin ton civarında mermer atığı tüketecek.

“BELEDİYENİN ÇÖPLERİNDEN ENERJİ ÜRETİM TESİSİ KURACAĞIZ”

Belediyenin çöplerinden enerji üretim tesisi kuracağız. Orada bunları tüketeceğiz. Yani bu fabrika aslında atık bertaraf tesisi gibi çalışacak. Termik santrallerden çıkan küllerin kanserojen olduğuna yönelik söylenen sözlere bakarsak o küller zaten betoncular tarafından yıllardır kullanılıyor. Bilimsel olarak hiçbir doğruluğu olmayan sözler. Atığı bertaraf ettiği için herkes tarafından teşvik edilen bir şey. Şuanda Yatağan Termik Santralinden yıllık 230 bin ton külü biz Turgut’taki fabrikamıza götürüyoruz” şeklinde konuştu.

“FİLTRELER ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NDAN ONLİNE İZLENİYOR”

Fabrikanın hava kirliliğini tetikleyeceği yönündeki söylemlere ilişkin Kılınç, torbalı filtreyle bunun mümkün olmadığını dile getirdi. Kılınç, “Bu fabrikada Muğla’da çıkan tüm posayı temizleyemeyiz tabiki ama büyük bir kısmını bertaraf etme şansımız var. Bu büyük bir avantaj. Biz günde anca 400 ton kömür yakabiliyoruz. Bacadan da bir duman çıkması söz konusu değil. Çünkü o bacadan çıkan şey çimento. 106 tane torbalı filtre yapıyoruz ve filtrelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan online izleniyor. Eğer bir şey çıkarsa bizim canımızı okuyorlar zaten. Burada çıkan her üretim Çevre ve Şehircilik Bakanlığından saniye saniye izleniyor.

Çimento fabrikalarının ham maddesi kalker ve kil. Kalker ocaklarını çalıştırmayacağız çünkü mermer atıklarıyla bu işi çözeceğiz. Kil ocağımızı çalıştıracağız yılda 550 bin ton kil tüketimimiz olacak. Kil ocaklarının bazıları orman arazisi içerisinde dolayısıyla ormanların bir kısmında ağaçlar kesilecek. Bu bahsedilen binlerce dönüm değil, orman bölge müdürlüğünün gözetiminde kesim yapılıyor. Bahsedilen rakamlar doğru değil” dedi.

Ocakta dinamit kullanılacak olmasıyla ilgili Kılınç şu açıklamada bulundu:

“Maden ocaklarında evet dinamitle patlatma yapılıyor. Şimdi patlatma yaptığımız ocaklarda var. Patlatılacak kısmı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED’de belirlemiş. Dinamit çarşıda satılmıyor. Dinamiti satan firma gelip yerleştiriyor. Jandarmanın gözetiminde patlatılıyor. Patlamalar öyle büyük patlatmalar değil. Bir gün sizi davet ettiğimde çay içerken patlama yaparız. O zaman hissetmezsiniz bile. Sadece küçük bir duman çıktığını görürsünüz.”

“AMAÇLARI RAKİPLERİMİZDEN PARA ALIP, GELİP BURADA GALEYANA GETİRMEK”

Mermer ocaklarından çıkan mermer atığının Muğla’nın başına bela olduğunu ifade eden Muğla Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Karakurt, çimento fabrikasına karşı yapılan eylemlerin rakipleri tarafından desteklendiğini öne sürdü.

Muğla Çimento’da yasal olmayan hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Karakurt, “Mermer Fabrikalarının posoları fabrikamıza gelecek. Mermer ocaklarından çıkan mermer atığı Muğla’nın başına bela olmuş. Bizim burada 186 bin dönüm arazimiz var. Üstü varsa hibe edeceğim. Protestocuların içerisinde 6 ya da 7 kişi onun dışındakiler bizim güzel köylümüz. Bizimde tespitlerimiz. Amaçları tamamen bizim rakiplerimizden para alıp, gelip burada galeyana getirmek. Gariban köylüyü Muğla Çimento’ya dava açacağız diye 26 bin TL parayı alıp içki masasında o para senin bu para benim diye kavga etmişler. Köyde o parayı vermiş. Biz dava açıcaz diye toplanmışlar ama öyle bir davada yok. Buradaki bütün davalar Danıştay onaylı bitmiş gitmiş davalar. Ruhsat iptali için dava açtılar, yürütmeyi durdurma için dava açtılar ve yerel mahkeme yürütmeyi durdurmayı reddetti. İstinafa gittiler onlarda reddetti. Danıştay’a gitti oda reddetti. Yani Muğla Çimento’da yasal olmayan hiçbir şey yok” dedi.

“BİZ HİÇ KİMSENİN ADAMI DEĞİLİZ”

Cemal Karakurt açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Hukuksuz bir işe bir insan 140 milyon dolar para yatırır mı? Biz aklımızı peynir ekmekle mi yedik? Şuana kadar harcanan para 90 milyon dolar. Biz kendimizi öldürecek zehirleyecek bir işin içine neden girelim?

“SİYASİ PARTİLER BİZİ MALZEME YAPTI”

Biz hiç kimsenin adamı değiliz. Biz sanayiciyiz. Belediyeye bir bağış yapmadık. Bahattin Gümüş çok düzgün bir adam. Görebildiğim en temiz adam. Ne belediye için ne de başkası için ağzını dahi bize açmadı. Muğlaspor’a sponsor olduk hiç kimse bizi oraya yönlendirmedi. Ben geçen yıl ruhsatı alırken Muğlaspor’un zor durumda olduğunu biliyordum. Bahattin Gümüş Muğlaspor için benden para isterse vereceğim diye içimden geçirmiştim. Ama benden 1 TL para istemedi. Sadece beni Ali Çakır aradı. Telefonda sponsor oldum, adamı görmedim bile.

Siyasi partiler bizi malzeme yaptı. Bende siyasi partileri aradım ve bizi alet etmeyin dedim.

“MİMARLAR ODASI PROJEYİ HUKUKSUZ OLARAK BEKLETTİ”

Biz ruhsatı almadan önce Bahattin Gümüş dedi ki, biz odalardan vize istiyoruz.  2021’in Mart ayında ruhsatı içeriye verdik. Biz isteseydik avukattan dilekçe verirdik. Bahattin Gümüş projeyi odaya gönderdi, Mimarlar Odası projeyi hukuksuz olarak bekletti. Bir oda 7 ay ruhsat bekletemez. Biz belediyeyle kötü olmayalım diye sesimizi çıkarmadık. Taki Aralık ayına kadar. Aralık ayında yeter deyince Mimarlar Odası çekinceli görüşü verdi. Kardeşim sen kimsin teknik olarak uygun mu değil mi ona bakacaksın. Biz bu süreçte Mimarlar Odasında randevu istedik takıldıkları bir şey varsa anlatalım diye. Ama bize randevu vermediler.”

Bu haber toplam 3784 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.