20 Kasım’da Çocuk Hakları İçin Acil Çağrı: “Çocukların Hak İhlali, Sağlığın Doğrudan İhlalidir”

20 Kasım’da Çocuk Hakları İçin Acil Çağrı: “Çocukların Hak İhlali, Sağlığın Doğrudan İhlalidir”
Muğla Tabip Odası, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Türkiye’de çocukların yoksulluk, işçilik, erken yaşta evlilik, zorbalık ve eğitime erişim sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak “Çocuk sağlığı, yalnızca tedavi değil; yaşamın tüm alanlarında hakların korunmasıyla mümkündür” açıklaması yaptı.

Muğla Tabip Odası, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada, çocukların yalnızca korunmaya muhtaç bireyler değil; kendi başına hak sahibi ve toplumsal aktörler olduğunu vurguladı. Çocukların biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel tüm gelişim alanlarının bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin altı çizildi.

Oda açıklamasında, çocuk haklarının ihlalinin aynı zamanda çocuk sağlığının ihlali anlamına geldiği belirtildi. Bilimsel verilerin; yoksulluk, çocuk işçiliği, erken yaşta zorla evlilik, akran ve dijital zorbalık, okul terki ve çatışma ortamlarının çocuklarda bilişsel gelişim geriliği, travma sonrası stres, depresyon, anksiyete, madde kullanımına yönelim ve sosyal geri çekilme gibi ağır sonuçlara yol açtığı ifade edildi.

“Türkiye’de Çocuklar Ciddi Yapısal Sorunlarla Karşı Karşıya”

Açıklamada Türkiye’de çocuk hakları açısından öne çıkan temel sorun başlıkları şöyle sıralandı:

Çocuk yoksulluğu ve beslenme eşitsizliği: Yoksulluğun milyonlarca çocuğun fiziksel ve nörogelişimsel sağlığını tehdit ettiği; beslenme yetersizliğinin uluslararası raporlarda çocukların bilişsel performansını etkileyen kritik bir risk olarak tanımlandığı ifade edildi.

Çocuk işçiliği: Uzun çalışma saatleri, tehlikeli koşullar ve iş kazalarının çocukların fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü bozduğu, bunun nesiller arası yoksulluğu artırdığı vurgulandı.

Erken yaşta evlilik ve cinsel istismar: Bu uygulamaların çocukların eğitim, sağlık ve yaşam haklarını ihlal eden ciddi insan hakları sorunları olduğu belirtildi.

Okul terkleri: Ekonomik sorunlar, göç ve akran zorbalığı gibi nedenlerle birçok çocuğun eğitimden uzaklaştığı, okuldan kopmanın yalnızca akademik bir kayıp değil, çocuğu koruyan sosyal bağların da zayıflaması anlamına geldiği kaydedildi.

Akran ve dijital zorbalık: Dijital şiddetin görünmez travmalar yarattığı; zorbalığa maruz kalan çocuklarda depresyon, kaygı, özgüven kaybı ve intihar düşüncesinin arttığına dikkat çekildi.

“Çocuk Sağlığı, Yalnızca Tedavi Değil; Güvenli Yaşam Hakkıdır”

Muğla Tabip Odası, çocuk sağlığının tedaviye erişimle sınırlı olmadığını; güvenli çevre, eşit eğitim, sosyal destek ve şiddetten korunma gibi temel hakların da sağlık hakkının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.

Oda açıklamasında şu çağrılar öne çıktı:

Çocuk yoksulluğunu azaltacak sosyal politikaların güçlendirilmesi,

Çocuk işçiliğiyle tüm biçimleriyle mücadele edilmesi,

Okulların güvenli ve kapsayıcı hâle getirilmesi,

Erken yaşta evlilik ve istismara karşı etkin hukuki mekanizmaların işletilmesi,

Her çocuğun ücretsiz, erişilebilir ve nitelikli sağlık ile eğitim hizmetlerine ulaşması.

Son olarak Muğla Tabip Odası, çocukların sağlığını ve haklarını korumanın hekimlerin mesleki sorumluluğunun yanı sıra toplumun ortak görevi olduğunun altını çizdi:

“Çocukların hakları ertelenemez; korunması toplumsal bir sorumluluktur.”

Bu haber toplam 32 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.