Yıllar önce Türk sinemasının Marmaris ve Bodrum’u keşfetmesinin ardından Ulalı Yönetmen Yüksel Aksu’nun dizi film sektörüne Muğla’yı tanıtmasının ardından Muğla filmleri ve Dizileri en çok izlenenler arasında yerini aldı. İlk “motor” dediği günden bu yana hayalini kurduğu ve ardından da gerçekleştirerek ülke genelinde olduğu kadar uluslar arası alanda da ses getiren bir Yüksel Aksu projesi “Dondurmam Gaymak”ın ardından bir çok dizi ve filme ev sahipliği yapan Muğla’da gerçek hikayeler beyaz perdeye taşınıyor.

***

İlk olarak Dondurmam Gaymak’la beyaz perde ile tanışan ardından da birçok dizi ve filmde rol alan Gülnihal Demir ve oğlu sinema ve dizi oyuncusu Yiğit Dören gerçek Muğla hikayelerini beyaz perdeye taşımak için kolları sıvadı. Yiğit Dören bu kez kamera arkasına geçmeye hazırlanırken proje hakkında da ilginç detayları paylaştı. Dören, “Muğla’mızda yaşayan ve gerek yaptıkları ile gerekse de lakapları ile bir değer haline gelen, fakat şuanda birçoğu ebediyete intikal ederek, aramızda olmayan gerçek Muğlalılar ve onların gerçek hikâyelerinden oluşacak olan ve projemizin en önemli adımını oluşturacak olan, sinema filmi senaryomuz ile alakalı harekete geçmiş bulunmaktayız. Yapacak olduğumuz sinema filminin en büyük özelliklerinden biri, filmimizin kahramanlarının en az yüzde  60’ının şuan aramızda olmayan değerlerden ve onların gerçek yaşanmış hikayelerinden oluşacak olmasıdır. Bu anlamda, sadece senaryo yazmış olmak için senaryo yazmayı değil, gerçeklik paylarıyla ve ince detaylarına da dikkat edilerek sağlam bir senaryo omurgası oluşturmayı hedeflemekteyiz. Bu projede geminin kaptanlığı görevini her ne kadar ben üstlenmiş olsam da, bu sadece benim değil, bizim, yani Muğla’mızın ve tüm Türkiye’nin filmi olacaktır. Filmimizde öncelikli olarak tüm oyuncu kadromuzu gerçek Muğlalılardan oluşturmayı hedeflemekteyim. Ancak, şive, ezber ve oyun anlamında yetersiz kaldığımız durumlarda, tanınmış yüz oyunculara başvurmayı düşünmekteyim. Ayrıca, filmimizin senaryosunda has Muğla şivesini kullanarak tüm Türkiye ile tanıştırmayı (pısatları yıkadım hayat da çöveşe serdim vb.) ve Muğla merkezdeki tarihi dokularımızı kullanarak, ilimizin turizm ve kültür bakımından tanıtımını da yapmayı hedefliyorum” dedi.

***

Yiğit Dören’nin bu açıklamasının ardından 2 Temmuz günü otuzun üzerinde hikaye anlatıcısı ile buluşması var. Benim yazıyı hazırladığım sırada bu buluşma henüz gerçekleşmemiş olacak ancak anlatılacak hikayelerin ve kahramanları hepimiz neredeyse ezbere biliyoruz. Birçok hikaye ve kahramanın olduğu hikayeleri beyaz perdede keyifle izleyeceğimizden hiç şüphem yok. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e Muğla’dan geldiğini söyleyen herkesle selam gönderdiği Adil amcanın, yunan kaptan Vasilis’in gemide ağırladığı, Paşanın ne zaman başı sıkışsa telefonla aradığı, Hollanda da trafik polisinin görünce ağlayarak ellerini öptüğü, yer yüzünde tüm araçları kullanabilen Nadir amcanın hikayelerinin yanında eski kent dokusu içerisinde yaşanan tüm mizahi hikayeleri izleyebileceğimiz bir proje olacak. Son yıllarda sinema sektörünün tercih ettiği illerin başında gelen Muğla, bu bağlamda hangi konumda?Bu durumda Muğla adına tevazu göstermeye gerek yok.

İl, özellikle son yıllarda film yapımcıların tercih ettiği çekim merkezlerinden en önemlisi.

Hatta ilk planda dense, yeri. Bu yüzden, ülkenin en önemli sinema yönetmenleri, son yıllarda tercihlerini Muğla’da yana kullandılar.İftarlık gazoz,Baba Ocağı,Düriyenin Güğümleri,Güzel Köylü,

Dondurmam Gaymak,EntelköyEfeköye Karşı,Sürgün İnek,Büyük yalan, Yeşil Elmalar, Melun, Dabbe, Ayaz, Abim ve Mutluluk, Bodrum Masalı, Mandıra Filozofu….

Bu durum gösteriyor ki Muğla doğal yapısının sağladığı avantajlar sayesinde Türk SinemaYapımcılarının tercih ettiği illerin başında gelen yerleşim merkezi konumunda.Tabi bu durum bir Muğlalı o beni de en az sizin kadar keyiflendiriyor.