ORMANLARIMIZ YENİDEN YEŞERİYOR

ORMANLARIMIZ YENİDEN YEŞERİYOR
BERİTAN YÜCEL--Muğla’da meydana gelen orman yangınlarından dolayı hayvanların yaşam alanları kül oldu. Yangının ardından yanan yerlerde ekolojik incelemeler başlatıldı.-Doğu Akdeniz Araştırma Derneği üyesi Gökhan Ergan...

BERİTAN YÜCEL--Muğla’da meydana gelen orman yangınlarından dolayı hayvanların yaşam alanları kül oldu. Yangının ardından yanan yerlerde ekolojik incelemeler başlatıldı.

-Doğu Akdeniz Araştırma Derneği üyesi Gökhan Ergan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda Marmaris’te çıkan yangınların parça parça birbirini takip eden koridorlarda gerçekleşmiş olmasının yaban hayatı ve yenilenme açısından önemli bir kaynak oluşturduğunu ifade etti. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin ise yanan alanlarda yeniden yeşillenmelerin başladığını ve birçok kuş türünün ormanlara döndüğünü dile getirdi.

Turizm cenneti Marmaris’te 29 Temmuz’da yakın tarihin en büyük felaketi başladı. Armutalan’dan yükselen alevler, kent merkezine yayıldı, turistik mahallere sıçradı. Adeta ateş çemberinde kalan doğa harikasında, kızılçam ormanları küle döndü. Marmaris’te başlayan orman yangınından sonra, Bodrum, Milas, Köyceğiz, Seydikemer ve Fethiye’de de alevler yükselmeye başladı. Muğla’nın doğal güzelliğini taçlandıran ve yaban hayvanlarının yaşam alanı olan ormanlar küle döndü.

Doğu Akdeniz Araştırma Derneği üyesi Biyolog Gökhan Ergan, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün daveti üzerine Marmaris ve çevresindeki yanan alanların ön incelemesi için gözlemler yaptıklarını aktardı.

YANGIN ŞİDDETİNİN HER YERDE BENZER GERÇEKLEŞMEMESİ ÖNEMLİ

Hızlı ve ön bir inceleme olduğu için gözlemlerinden bahseden Gökhan Ergan, Marmaris’te yanan alanların parça parça birbirini takip eden koridorlarda gerçekleşmiş olmasının yaban hayatı ve yenilenme açısından önemli bir kaynak oluşturduğunu ifade etti. Ergan, “Yangın şiddeti Marmaris ve çevresi için farklı alanlarda çok farklı ölçeklerde çok şiddetli ve her şeyin kül olduğu yerler de vardı. Az şiddetli olan alanlar da. Burada yangının tek büyük bir parça olmaması her yerde benzer bir şiddette gerçekleşmemesi bizim için önemli. Parça parça birbirine takip eden koridorlarda gerçekleşmiş olması, birçok yanan alanın hemen yanı başında yanmamış bir alanının olması, yaban hayatı ve yenilenme açısından önemli bir kaynak oluşturuyor. Yanan alanlarda yaban hayatına dair karıncadan diğer böceklere, kertenkeleden kuşlara kadar farklı gruplardan canlılar gördük. Benzer gözlemleri yaban hayatı uzmanlarının da yaptığını okuyoruz” dedi.

UMUT VERİCİ DETAY

Akdeniz bitkilerinin yangından sonra yaşamlarına devam edecek ya da yeni jenerasyonlar oluşturacak potansiyeli olduğunun bilimsel bir gerçek olduğunu dile getiren Ergan, “Yanan alanlarda bunların kanıtlarını yangından hemen 10 gün sonra görmek umut verici oldu. Fotoğraflarda kızılçam kozalaklarının yangından sonra açılarak içlerindeki canlı tohumları bıraktığını ya da meşe veya tespih çalısının sürgün verdiğini görebilirsiniz” diye konuştu.

HER ŞEYİN YOK OLUP GİTTİĞİNE DAİR ALGI YANLIŞ

Her şeyin yok olup gittiğine dair algının doğru olmadığını aktaran Gökhan Ergan, “Bir taraftan da hemen ağaçlandırma hemen yeşillendirme gibi iyi niyetli ama ekolojik olarak daha büyük sorunlara yol açacak uygulamalardan uzak durulması gerektiğini de belirtmek istiyorum. Toplum baskısı bakanlık ya da diğer kurumları hızlı karar almaya ve acele uygulamalara itiyor. Bu baskımızı, bilimsel bilgi, yerel insanların geleneksel yöntemleri ve uygulacı OGM personelinin deneyimlerinin bir araya getirilmesi için kullanılmalı diye düşünüyorum” dedi.

ÇOĞU YER DOĞAL HALİYLE BIRAKILACAK

Yanan alanlarda incelemelerde bulunan MSKÜ Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, birkaç maki türünün toprağın altından sürgün verdiğini ve yeşerdiğini müjdeledi. Dr. Yasin İlemin, “Bir kaç gündür Muğla’da yanan sahalardayım. Yangınların üstünden neredeyse 3 hafta geçti. Hayıt, Sandal başta olmak üzere maki türleri tekrar toprak altından sürgün veriyor ve yeşeriyor. Etrafa doğal olarak yayılmış kızılçam tohumları var. İlk yağmurları bekliyorlar sabırsızlıkla. Orman Genel Müdürlüğü çoğu yeri doğal haliyle bırakacak, gerekirse en az müdahale ile ağaçlandıracak. Kızıl sırtlı örümcek kuşu yanmış ormanın ortasında bir ahlata konmuş. Yanmış ormanın içinden ağaç kakan sesleri geliyor. Bu sesler yangına rağmen kızılçamın kalın kabukları altında hala böcekler olduğuna önemli bir kanıt. Kızılçam yansa bile yangına karşı geliştirdiği kalın kabuklarının altında böcekleri korumuş ve alana kuşları davet ediyor. Toprak altında kendini korumuş karıncalar yeni delikleri açmış. Çalışmalarımız ilgili kamu kurum ve STK’lar ile koordineli olarak devam ediyor. İzleme çalışmaları hayata geçireceğiz. Karakulakları durumları gayet iyi. Sadece yaban kedileri biraz kritik, ancak atlatacaklarına inancım tam. Yeterki biz artık doğayı ıslah etmeyi bırakalım. Devam edersek o bizi mutlaka ıslah eder” dedi.

Bu haber toplam 2404 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.