Diplomatik ve politik bir dille değil, doğrudan avam dili ile yazacağım.
Muğla tarihi bir fırsatı kaçırmak üzere yola çıktı.
On yıllardan beri CHP nin elinde olan Muğla Büyükşehir ve ana ilçeleri CHP, bu kadar kaybetmeye yakın iken, yine kazanmaya doğru gidiyor.
Sadece 2023 yılındaki ana hizmet başlıklarındaki muazzam başarısızlık, Muğla ve ilçelerini topyekun isyan ettirmiş durumda. En başta gelen su, yol, temizlik ve çöp sorunları, deyim yerinde ise bu sene pik yaptı.
21 yıllık kesintisiz iktidarda olan AK Parti, malesef Muğla yerelinde muhalefet etme becerisini gösteremedi. Bırakın yapılmayanları eleştirmeyi, mesela susuzluğun ana sebebi gösterilen Devletin DSİ'si için dahi cevap verilmedi. Doğal olarak da insanlar 'susuyorlarsa demek ki kabahatleri var" dediler.
Özellikle CHP ilçelerde harıl harıl yıpranan mevcut belediye başkanlarına alternatif isimleri, farklı sloganlarla kamu önüne çıkararak, sıcak piar çalışmasını 4-5 aydan beri yapmaya başladı bile.
Tabii ki Osman Gürün için bir isim bulmaları şimdilik zor olsa da, özellikle Bodrum için isimler tek tek ortaya atılmaya başladı.
Karşılığında ise çekingen, sessiz, seçimden korkan bir muhalefet.
Muhalefet derken tabii ki AK Partiden bahsediyoruz.
AK Parti ilçe Başkanı veya İl Başkanı Gültekin Akça'nın Mehmet Kocadon ve Mehmet Tosun ile irtibata geçtikleri malum. Birinden birini "KAFALAYABİLİRSEK" seçim rahat.
Bu ütopya ile nereye kadar gidilebilir ki?
Her iki kişi, AK Parti'nin siyasal kimliğine mi uygun yoksa, Sayın Akça'nın dediği gibi "Muğla'nın siyasi ve sosyal dokusuna mı uygun"?
Son istasyonda dümene elalemden birini geçirme çabasını anlamak imkansız. AK Parti yerel yönetimi, son istasyonda dümeni teslim etmeye çalıştıklarının, treni ilk istasyonda terk edebileceklerini hesaba katmış olabilir mi?
Elbette olamaz. Maksat hasıl olsun da, sonucun ne önemi var ki.
Bu asla iyi bir siyaset değil.
Hasılı Bodrum için tren kaçtı kaçacak. Yani Ahmet Aras şimdilik hala rahat. "Ustalık" dönemine hazırlanıyor.
AK Parti Büyükşehir Grup Başkanı Hürol Önder Milas Belediye Başkan aday adaylığını açıkladı. Hayırlara vesile olsun inşallah.
Peki..
Eski Vekil Mehmet Yavuz Demir?
Milas için en iştahlı olan Tarım Müdürü Barış Saylak ?
Barış Saylak da Büyükşehir e aday mı gösterilir bilemem. Ama Barış Saylak Muğla Büyükşehir adayı olursa, AK Parti Muğla tarihinin en az oyunu alacağı seçimi yaşayacaktır.
Ya Yelda Erol Gökcan?
Yelda Hanım'ın Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylığındaki ısrarını ve bu hususta da son derece ciddi olarak yaptığı çalışma ortada iken, Barış Saylak'ın aday yapıldığı bir Büyükşehir'de, Yelda Erol Gökcan'ın gönlünü kim alacak?
Milas veya Muğla'dan aday yapılmayan Barış Saylak, kendisine başka bir parti bulamaz mı yani?
Daha doğrusu başka bir partiye kapısını açar mı dersiniz?
Benim fikrim ; SONUNA KADAR AÇAR EFENDİM.
Ya Yavuz Demir?
Milas olmazsa, Bodrum'dan aday yapılması, Yavuz Demir'i keser belki ama, seçimin mağlubiyetle bitecek sonucu baştan ilan edilmiş olur.
Elbette bu isimler dışında, AK Parti ve muhafazakar kesim özelinde ağırlığı olan isimler de beklenti içinde.
AK Partiye yıllarını vermiş, kamuoyunda hiç yıpranmamış, hiçbir alengirli, çetrefilli işlere bulaşmamış, bunca yıldır tertemiz kalmış bazı isimlerin diğer partilerin en üst organları tarafından ziyaret edildiği de aşikar. Muğla için bir oyun bile ehemmiyetinin olduğu bir dönemde, %5-6-7-8.. oya sadece ismi ile alabilecek kişilerin başka partilere transferi de mümkün. Bu, 2019 seçimlerinde yapılan bariz hataların yeniden tekrarı, hatta AK Parti'nin Muğla'da bitmesine de sebep olabilir.
Şuna kesinlikle inanıyorum ki; bugün Gültekin Akça, şahsi iradesini eline alarak, kimseden çekinmeden, korkmadan, tam anlamı ile İl Başkanı olarak sahaya çıksa, birçok olguyu kırabilecek kapasiteye,bir çok farklı ucu bir araya getirebilecek iradeye, bir çok farklı gücü bir arada tutabilecek cesarete sahip olabilir. Gültekin Akça 2019 seçimlerinde tek başına %27 oy alan Behçet Saatçi'yi bile, İYİ Partiden alıp, AK Parti saflarına katabilir. Bunu yaptığı an, hem Genel Merkezde, hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde farkı anında görülecektir. Ve en önemlisi "MUĞLA'da sizden başka da ADAM VARMIŞ" dedirtebilecektir.
Hesaplar aslında basit iken, çetrefilli hale sokanlar sayesinde içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Nihayetinde de yine o bildik, bilinen bir kaç kişinin dediği oluveriyor.
Olan kime?
Hasılı;
Bu kararsızlık, bu handikap sarmalı, bu pasif siyaset cenderesinde görünen tek şey CHP Muğla'yı da, Bodrum'u da alır.
Muğla yine çektiği çilelerle yaşamaya devam eder.
Birilerinin sözü söz olmaya, yukarının da 2002 ye kadar solun her zaman muhalefette kaldığı Canım Muğla'ya, "BURASI MUĞLA, FAZLASI YOK" cümlesi tasdik edilmiş olur.
#SöylerimGeçerim