hayal- et

hayal- et
Yazdığım yazıların konuları genel olarak Muğla ile ilgili sıkıntılı gördüğüm konulardı. Bu yazımda da gözüme çarpan bir konu hakkında yazmak...

Yazdığım yazıların konuları genel olarak Muğla ile ilgili sıkıntılı gördüğüm konulardı. Bu yazımda da gözüme çarpan bir konu hakkında yazmak istiyorum. Muğla merkez olarak şehir planlaması zafiyetimizden bahsetmiştim daha önce sizlere - meydansız bir memleket olmamızdan tutun da insanların ortak yaşam alanlarının ve kullanımlarının yetersiz olduğunu vs. Bugün ki yazım, her gün önünden veya içinden geçtiğimiz meşhur iş hanımız Org. Mustafa Muğlalı İş Hanı.

Bir alıcı gözüyle bakın istiyorum o binaya hem dışından hem de içinden. Hayal edin o kadar çok paraya sahipsiniz ki o koca iş hanını alabilirsiniz mesela. Ne güzel bir yatırım olur değil mi? – özellikle klasik yerel Muğla yatırımcısı için paha biçilemez bir yöntem, arsa ve emlak sahibi olmak. Risk sıfır yani temiz iş. Bu kadar güzel konumu ve büyük alanı olan bu yapı satılır mı sizce? Ben mal sahibi olsam satmam, kim olsa satmaz zor durumda değilse tabi. Zaten satılan satılmış bu zamana kadar. 1 katı SGK diğer katları ise özel şahıslara verilmiş (bir fikri olmayan arkadaşlarım içindi bu bilgi). Bence yerel yönetim için verilmiş kötü bir kararmış. Hem ekonomik hem de planlama olarak. Zaten şimdi ki görünüşüyle öyle olduğu belli olmuyor mu sizce de?  Muğla’nın merkezinde bulunan bu iş merkezi görüntü kirliliği içermiyor mu? İnşa edileli 30 yılı aşmış olan bu bina, birkaç makyajla bugün ki haline gelmiş. İnşa edildiği zamanlar için gayet güzel ve kullanışlı bir yapıymış kesin. Özellikle zamanın otogarına yürüme mesafesinde bulunan, pazara gelen yoğun insan trafiğini hafifleten, ferah ve kullanışlı olan bu yapı artık miladını doldurmuştur bana göre. Baştan aşağı yıkıp tekrar yapın demiyorum fakat bu görüntü kirliliğine engel olunsun istiyorum ve daha yararlı kullanılabilinsin isterim, sadece varlığı için gidilen bir yer olsun istiyorum, hatta turist çekecek bir yer olsun. Üst kata çıkıp insanların Muğla’yı seyredebileceği bir yer düşünün mesela – bacalarıyla meşhur olmaya çalışmışız bu zamana kadar (bence garip bir karar) bari bunu aktif tüketici modeline çevirebilseydik. Özellikle eski Muğla tarafında ki evlerin bacalarını görebilmek için teleskoplar olsaydı. İnsan uzağında bulunan merak ettiği bir şeyi görebilmek için kullanır. Her evin farklı renklerde olduğunu düşünsenize? Değişik boyut çeşitleriyle mesela? Zaten birinci derece deprem bölgesi olduğundan binalar söz konusu binadan daha uzun değil. Dış cephenin verdiği rahatsızlığa, görüntü kirliliğine tavım ben. Çatı rengiyle binanın ana rengi (sarıdan yeşile kaçmış) bu kadar uyumsuz, üst kattaki dükkânların çanak antenleriyle dolu, zemin katta bulunan dükkânların orantısızlığı veya en üst katta düğün salonu. Bahsetmekten bile çekiniyorum açıkçası. Dış cephe için boyadan daha iyisi olabilir. Dış cephe derken Zihni Derin iş merkezinde olduğu gibi Amerikan tarza sahip olmasın sakın. Ufak bir araştırmayla ilham alabileceğiniz birçok örnek var. Merkez yerel yönetiminin, STK’ların bu memleket için yapacağı çok şey var. Yeter ki yaşadıkları şehir için bir şeyler düşünsünler.

Bu haber toplam 854 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.